YALNIZLIK

“Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar” diyor ya bir şarkı. Yıldızlar yalnız mı geziyor! Biz nasılsak kelimeler de öyle aslında. Kendimizi yalnız hissediyorsak; yıldızlar da yalnızdır. Ay da güneş de…

Ovanın ortasında bir dağ başında, ‘tekleme’ ağaçlar görürüm uzaktan uzağa. Bir hüzün kaplar içimi. Yalnız bir ağaç… Terk edip gidersiniz. Orada ne yapar acaba o! Sonra kalabalık bir şehrin ortasında yalnız bir adam… Ne selâm, ne kelâm… Yalnız bir adam… Koca bir şehrin ortasında… Bütün yüzler yabancı… Hiçbir göz rengine aşina değil… Yalnız bir adam koskoca bir şehrin ortasında… Yalnız bir ağaç… Yalnız bir çocuk… Yalnız bir çoban çeşmesi… Sessizlik; yalnızlığın anlaşıldığı demlerdir. Gürültünün içinde kendinizi yalnız hissediyorsanız; o gürültüyü duymazsınız. Ama insan kendini dinler böyle zamanlarda. Yok, yok; yalnız değilseniz bile; ara sıra yalnız kalın. Yalnız -malûmunuz- ‘yalın’ kelimesinden geliyormuş. Soyutlanmış, kendi hâlinde… (Eskiler ‘tenezzüh’ derdi. ‘Sizi tenzih ederim’ derdi. Ayrı tutarım, demek yani.)

Her insan yalnızdır aslında ve kabre yalnız girer. İkizler, üçüzler hariç; insanlar ‘yalnız’ doğar. İkiz doğsanız bile; siz sizesiniz. Sizin kalbiniz size; benim kalbim bana… Gözünüzü yumduğunuzda ‘o yalnızlığı’ yaşarsınız. Gözünüzü açtığınızda size, ‘buyur’ diyen yoksa, kendinizi yine yalnız hissedersiniz. Kalbinizin başkasının kalbine değmediği insanların içindeyseniz yine yalnızsınız. Elli sefer ağırlasalar da en güzel şekilde uğurlasalar da ‘resmiyet’ varsa, yalnızsınız. Resimden, şekilden ibaret şeyler, yalnızlığın ayak sesleridir. Neyse; yalnızken gökyüzüne daha iyi bakarsınız. Yalnızken yıldızları sayarsınız; çocukluğumda saydığım gibi. Uzanıp yatağa, bağda… ‘Seki’ dediğimiz o yükseltili yerlerde yalnızlığın keyfini çıkarırsınız. Biraz da ürpertiyle… Yalnızlık biraz da ürperti demek… Biraz çırpıntı demek… Biraz kendi tozunuzun kendiniz tarafından alınışı demek… Kalbinizin şöyle elinize verilişi demek…

Yalnız zamanlarınızda aynaya koşun. Orada kendinizi göreceksiniz. Hangi şairdi o: “Yalnızlık paylaşılmaz. Paylaşılsa yalnızlık olmaz.” diyen… Yalnızlığınızı yalnız birisiyle paylaşmanın keyfini bilirsiniz. Yalnızlık Mevla’ya yakışır, der atalarımız. İşte o Yalnız’la yalnızlığınızı paylaşın. Duaya durun. Dua… Yalnızlığımızın paylaşılması demektir. İşte o zaman çoğaldığınızı göreceksiniz. Çoğaldığınızı göreceksiniz dualarınızda, dua olduğunuzda keyfiniz yerine gelecek. Sizi dinleyen Bir’isi var. Yalnızlığınız bitmiştir. Ne kadar yalnız kalmak isteseniz de kalamazsınız. Yalnız O’dur. Siz yalnız kalamazsınız. Derdinizi anlatacağınız Bir’isi var. Yalnız değilsiniz. Yıldızları selâmlayın. İçinizden size nice davetler gelecek. Yalnız olmadığınızı duyacaksınız. Kalbinizi dinleyin; yalnız olmadığınızı göreceksiniz. Bir çocuğu selâmlayın. Bir gelinciği okşayın. Bir papatyayla göz göze gelin. Onlar da yalnız değil… Sen yalnız olabilir misin! Aç ellerini, yalvar, yakar. Ne istiyorsan iste; her şey O’nda. “Her şeyi bir şey, bir şeyi her şey yapan…” Bir’isi var. Böyle bir Sahib’in var senin. Sen yalnız olabilir misin! Bırak bu melankolik hâlleri. Kaptırma kendini. Seni seven Bir’isi var. Nasıl yalnız olabilirsiniz ki! Seni bilen Bir’isi var. Nasıl yalnız olabilirsin! Seni gören Bir’isi var. Nasıl yalnız olabilirsin! (Bir de ‘yalnızım’ diye de her şeyi yapamazsın.) Hey ‘yalnız’ adam! Yalnız değilsin. İstesem de yalnız kalamam. İstesem de yalnızlık ağıtları yakamam. Ben yalnız değilim. Ben yalnız değilim. Yalnızlık O’na yakışır. Yalnızlık kelimesi O’nunla gezer. ‘Yalnız’ diye bir O vardır. Yalnız olan O’dur.

Kaç sefer söyleyeceğim, yalnız değilsin, diye. Sana moral falan vermek istemiyorum. Sen kendini duysan ‘yalnız’ olmadığını anlayacaksın. Koca şehrin ortasında yalnızım, diye ağlama. Böyle bir hakkımız yok. Kendini yalnız hissedenler ‘duasız’ kalanlardır. Yalnızlık, bize göre değil… Yalnızlık O’nun… O’na yalvardığımız ânda yalnızlığımız uçar gider. Giderken beni karanlığa terk etme. O kelimeyi söyle: Allah’a ısmarladık…

 

(Hafta içi her gün saat 18.00’de İstanbul Bizim Radyo’da yayınlanan “Keyfince Lügât” programından deşifre edilmiştir.)

 

Ali Hakkoymaz
alihakkoymaz@gmail.com

 

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*