EDEBİYAT YAZILISI

Hoca kâğıtları dağıtmış.

İmtihandayız!

Ürkülü korkulu bekliyoruz.

Birazdan soruları yazdıracak.

Saatler durmuş; dünya dönmüyor!

Kalemim kuru bir kibrit gibi…

Kâğıdımı tutuşturacak birazdan!

Dünya bu sınıftan ibaret…

Hattâ bu sıradan…

İlk soruyu bekliyor herkes.

O da ne; şiire başlıyor hoca:

“Yaşamak; kendini okumaktır!

Yaşamak; her dem insan olmaktır!

Yaşamak; dokunmaktır hayata;

Kendine her nefes yeni bir isim bulmaktır!

Yaşamak…

Gördüğün, görmediğin her şeyin adını yeniden koymaktır!”

Şiiri deneme türünde açıklayın, diyor.

Sohbete, mektuba çevirsek de olurmuş.

İsteyen şiiri uzatabilirmiş.

Bir şaşkınlık herkeste:

“Müfredat… nerede?” diyor.

Müfredat hayatın ta kendisi;

Zavallılar bilmiyor!

Müfredatı ülkenin yüzölçümü sanıyor!

Okullar insanı hayattan çekip alıyor.

Ve gür sesiyle sesleniyor hoca:

“Kopya çekmek serbest; İçine ve işine dön!” diyor.

Böyle yazı-lı imtihan mı olur!

Beni, bana soruyor hoca!

“Niçin nefes alıyorsun?” diyor.

Ne bileyim ben!

Okullarda anlatmadılar ki…

İki kere iki dört dedim.

Irmakların, dağların uzunluğunu belledim.

Bir de boyumun ölçüsünü…

Adımı öğrenemedim.

 

 

Ali Hakkoymaz
alihakkoymaz@gmail.com

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*