ÖĞRENCİ İŞİ MEKÂNLAR VOL. 1

Şu aralar fazla nostaljik takılıyorum. Sürekli bir dalıp dalıp geçmişe gitmeler, memleket özlemeler, çocukluk arkadaşlarını, hatta ilkokul öğretmenini aramalar… Bu nostaljiden Öğrenci İşi’nin de nasibini alması gerekiyordu tabiî ki! Efendime söyliyim, geçen aklıma ne geldi: “Ya biz eskiden çılgınlar gibi halk kütüphanesine giderdik. Şimdi neden gitmiyoruz?” Bu fikrin nereden çıktığını da söyleyeyim. Ben bu içimizdeki kitap okuma aşkının cebimizdeki paraya endeksli olmasına deli oluyorum. Hayır, cebimizdeki para dolar olsa; sıkıntı yok! Ama neylersin… Ha kitaba verilen paraya acır mıyım? Asla!


Süleymaniye Kütüphanesi

İSAM

Eğer o kitap okuduktan sonra beni başka bir ben yapıyorsa, kabiliyetlerimi inkişaf ettirmeme, ufkumu genişletmeme, duygu âlemimi derinleştirmeme yarıyorsa Amenna! Paraya kıyamıyor değiliz de, olsa kıyacaz. Sonuçta birçoğumuzun harçlığı, yoldur yemektir, buhar olup uçuyor. Neyse efendim bu konuyu çok uzattım. Şimdi bir de internette kitap sitelerinde gezerken gördüğüm bazı kitapları okumaya hemen heves edip de “nasıl bir bütçe planı yapsak da daha çok kitap okusak?” diye düşünürkeeeeen… “Ana!” dedim. “Ya neden okumak istediğimiz bütün kitapları satın almak zorunda olalım ki?” “Ya da neden satın alamadığımız kitapları okuyamayalım?”


İzmir Milli Kütüphane

Kahramanmaraş Halk kütüphanesi

 

Eskiden deli gibi halk kütüphanelerine giderdik. Üye olurduk. Sırayla kitap alıp, okuyup, sonra bırakır yenisini alırdık. Bu vesile ile küçük bir araştırma yaptım. Acaba şimdi halk kütüphaneleri ne durumda? diye. Tahmin edebileceğiniz gibi, çoğu atıl durumda kalmış. Kapısını çalan pek yok. Anca arada bir ilkokul öğretmenleri kütüphaneye gezi düzenlerse belki, ama onlar da artık kütüphane, müze gibi yerlerden ziyade, oyun ve eğlence merkezlerine gidiyorlar.


Beyazıt Kütüphanesi

Bursa Halk Kütüphanesi

Sadece üye olup kitap ödünç almak da değil, bir de kütüphanelerin şöyle güzel bir tarafı vardı; lisede dönem ödevlerimiz olurdu. Tabiî o zamanlar internet bu kadar yaygın değil, nerdeee… Olsa da öğretmenlerimiz internet bilgilerine hiç güvenmezdi. İlla ödev konusunu koca koca ansiklopedilerden, kitaplardan araştırıp, altına çizgili kâğıt koyduğumuz çizgisiz kâğıda bilgisayar yazısına taş çıkaracak bir intizamla hazırlayıp teslim ederdik. Hey gidi günler be, insan özlüyor.


Konya Halk Kütüphanesi

Bir de kütüphaneler müthiş sessiz olurdu. Genelde de tarihî olduğundan çok güzel yerlerde olurdu. Mesela İzmir’deki öyledir, denize nâzır. O yüzden kütüphaneye bir kere gittik mi, saatlerce çıkmak istemezdik. Ders çalışırdık, kitap okurduk, yazılar yazardık, kendimizi dinlerdik… Çocukluk ve gençlik dönemimizde önemli bir yer kaplardı anlayacağınız kütüphaneler… Az buz kütüphanede yer sırası beklemedik hani!


Mersin Halk Kütüphanesi

Velhasıl kütüphane candır, kütüphanelere gidin gençler! Orda güzel dostluklar edinin. Hem kitaplarla hem de sizin gibi kitapseverlerle… Sohbetleriniz, muhabbetleriniz, meşguliyetleriniz güzelleşsin. Hem aklınıza, kalbinize hem de cebinize hoşluk yapın kütüphaneye giderek. Eee boşuna Öğrenci İşi demiyoruz, bizim işimiz yeri geldiğinde sizin cebinizi de düşünmek! 🙂


Siirt Halk Kütüphanesi

Şimdi sizin için bulabildiğim birkaç halk kütüphanesinin fotoğrafını paylaşıyorum. Anlattıklarımı tamamlayıcı örnekler olsun diye haa! Yoksa güzel ülkemin burada yer veremediğimiz nice güzel kütüphaneleri vardır. Öyleyse şimdi n’apıyoruz? Hemen kalkıp kendi şehrimizin halk kütüphanesini buluyoruz. Eğer üye değilsek üye oluyoruz. Ama beni sallamak yok, kontrol edicem. Hatta en iyisi mi siz kütüphanenin fotoğrafını çekip #öğrenciişi etiketiyle paylaşın 😉 Hadi bakalım, takip ediyorum ona göre…

 

Ayşenur Aydoğdu
aydogdu.aysenur@gmail.com

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*