ÖĞRENCİ İŞİ YEMEK!

Çıtır çıtır patates dilimleri…

Merhaba Keçeliler! Nasıl gidiyor Ramazan hazırlıkları? Haftada bir iki gün oruç tutup, bünyeyi alıştırmacalar falan var mı bakalım? Ben şahsen elimden geldiğince bunu yapmaya çalışıyorum. Hem Recep ve Şaban aylarından alacağım feyzi artırmak için yapıyorum bunu hem de diğer zamanlarda nefsimi terbiye etmek için maalesef pek bir çabam olamadığından, en azından diyorum, üç aylarda yaptıkça katlanan, katlana katlana biriken bonus sevapları kendime bir teşvik sebebi yapıp, bahaneyle nefsimi Ramazan orucu için yavaş yavaş alıştırayım.

Bu uzun girizgâhtan sonra bakın ne harika bir yere getirecem konuyu  Bilirim, Keçeli yaşlarında yemeğe bir düşkünlük olur. Ben de hâlâ o yaşımdayım. Üstelik gerçekten Allah ne verdiyse bayıla bayıla yeme kapasitesine sahibim. (Yoo kilo mu, yoo kilo almıyorum ki. Hiç de bile!) Şimdi burda insanın aklına kocaman bir soru takılıyor: ALLAH BU KADAR GÜZEL YARATMIŞ, YEMEYELİM Mİ YANEE!??

Valla, Bediüzzaman’a sordum, yiyebilirsiniz, dedi. Yes! Sadece birkaç şartı oluyormuş. Şöyle diyor tam olarak:

“İsraf etmemek şartıyla ve sırf vazife-i şükraniyeyi yerine getirmek ve enva’-ı niam-ı İlahiyeyi hissedip tanımak kaydı ile ve meşru olmak ve zillet ve dilenciliğe vesile olmamak şartıyla, lezzetini takib edebilir.”

Bu müjdeyi verdikten sonra en sevdiğim sebzelerden ilkincisi olan patatesle yaptığım bu güzel şeyi gönül rahatlığıyla sizinle paylaşabilirim.  Hem öğrenci yemeği deyince akla ilk gelen makarna algısına farklı bir şey getirmiş olalım (ki makarnayı da çok çok severim, başka bir ay da güzel makarna tarifleri verebiliriz) hem de birçoğunuzun patates cipsini çok sevdiğini tahmin ediyorum. Bu şekilde yukarıdaki şartları sağlamayan hazır cipslere güzel bir alternatif oluşturabiliriz.

Malzemeler:

Patates, soğan, bir yemek kaşığı tereyağı ve biraz da zeytinyağı, isteğe bağlı olarak sucuk, kaşar, biber ve çeşitli baharatlar. En önemlisi güzel, keskin bir bıçak.

Hazırlanışı:

Patatesleri güzelce yıkayıp (kabuklarını soymak size kalmış) mümkün olan en ince şekilde doğruyoruz. Fakat alt kısmını kesmeden bırakıyoruz, yani birbirinden ayırmıyoruz. Bunun sebebi dilimlerin dağılmamasını istiyor oluşumuz. Dilimleri dağıtmadan tepsiye alabilirseniz ayıra da bilirsiniz. Diğer tarafta soğanları jülyen dediğimiz uzun uzun şekilde doğrayıp hazır bekletiyoruz. Patatesleri, bir tepsi veya borcama alıyoruz. Cezvenin içerisinde erittiğimiz tereyağına biraz da zeytinyağı ilave edip fırça yardımıyla patates dilimleri arasına bolca sürüyoruz. Her iki dilim patates arasına soğan dilimlerini yerleştire yerleştire hepsini tamamlıyoruz.

Patateslerin boyunun, soğanlarla beraber yaklaşık iki katına çıkacağını hesaplayarak tepsi veya borcamın büyüklüğünü seçmenizi tavsiye ederim. 😉 En son, cezvede kalan yağı bütün patateslerin üzerinde gezdirerek, 5-10 dakika önceden 200 derecede ısıttığımız fırına yerleştiriyoruz. Patateslerin piştiğini, kızarmaya başladığını görünce, son rötuşları vermek üzere çıkarıyoruz. Burası tamamen damak zevkimize kalmış. Tuz, karabiber, pul biber, kekik ve fesleğen benim kullandığım baharatlar… Biberiyenin de çok yakıştığını okumuştum. Aralarda sucuk ve kaşar lezzeti de olsun isterseniz minik minik doğranmış sucukları ve ince ince kaşarları aralara serpiştirmeyi de tam bu aşamada yapabilirsiniz. Biber parçacıklarıyla zenginleştiren de var. Benim tavsiyem, eğer karın doyurmaksa amaç zenginleştirmek mantıklı, ama Keçeli kankalarınızla oturup muhabbet veya film keyfi esnasında cips yerine alternatif bir atıştırmalık olacaksa, sade daha iyi. Son eklediklerimiz de pişip, patatesler çıtır çıtır hâle geldiğinde fırından çıkarabiliriz.

Yanında ev yapımı yoğurt, mayonez gibi çeşitli soslarla servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun.

ÖNEMLİ NOT: Ramazan’ın espirisi bedeni aç bırakıp ruhu doyurmaktır. İftarda çok abartmayın. Dengeli beslenmeye dikkat edin. 😉

 

Ayşenur Aydoğdu
aysenur@gencyorumdergisi.com

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*