Dinle!

Hey sen! Müziği bir kapat, kulaklık varsa bir çıkar ve dinle rüzgâr ne diyor bir bak. Peki ya kuşlar, cırcır böcekleri hiç susmuyor, öylesine olabilir mi bu sesleniş?

Biliyor musun, yaylalarda meleyen koyunlar var hâlâ, öten horozlarla uyanıyor burada insanlar. Rüzgâra minnettar, ses çıkaran yapraklar… Rüzgâr onların yardımcısı, yoksa istediklerini fısıldamak ne zorlaşırdı durdukları yerde. İyi ki varsın rüzgâr, diyorlar belki de.

Yıllardır insanoğluna bir şeyleri fark ettirmek için fısıldaşıp durdular, ama nafile… Onları dinlediğimi görünce şaşırdı yapraklar, heyecanlandı ağaç, hızlandı rüzgâr. Neler fısıldadılar bir bilsen!

Peki, ya şu gereksiz şeylerden başını kaldırıp, kâinatın sesleri eşliğinde gökyüzünü izledin mi? Bulutları, onların hareketini, şekil değiştirmelerini. Bulutsuz gökyüzünün çıplaklığını, ama başını biraz eğdiğinde dağların, dağlardaki çam ağaçlarının gökyüzüne arkadaşlığını… Gökyüzüyle konuşan insanlar neden eskide kaldı? Ay dedeyle konuşan neden sadece babaannem ve arkadaşları?

Hiç dikkat ettin mi? Bir yerde yemek bulup geri giden, sonra 5 arkadaşıyla birlikte gelip o yemeği yiyen kedilere. Yıllar oldu belki de sen kedi görmeyeli! Anneleri ölmüş bir kediye annelik yapan bir yürek gördün mü sen? Yüreksiz insanların yüreksiz hareketleriyle yaşayalı, yüreklileri unuttun belki de… Hayır, onlar hâlâ var, haberin olsun!

Yok mu köyün bucağın, ara bul. Asıl o insanları sev, onlar sevmeye değer. Bakkalın olmadığı dağda, şehirden getirdiği sütü, “Bu sizin rızkınız demek ki” deyip annesiz yavru kedilerle paylaşan insanlar var burada. “Yarın süt yok, n’apıcaz” diye tasalanmayan, varsın içmeyelim fedakârlığında…

O kadar alıştın ki, “bana ne başkası yapsın” diyenlerin arasında yaşamaya… Ahh dünya, ne kadar kirlettik seni. Kimleri gördün, kimleri geçirdin… En korkuncu bizleriz di mi? Tamam, hiçbir şey için geç değil, hâlâ nefes alıyorsan, vicdanını öldürmediysen eğer, bir yerden başlamalı…

Sorgula mesela kendini… Hiç daldın mı kâinata hakikaten. Düşledin mi fanî olmayan şeyleri? Fanîsini bile güzel, kusursuz yaratan Rabbini… Düşle! Bambaşka lezzetler keşfet! Hey sen! Sene de bir defa bile olsa, kâinat yürüyüşüne çık ve onları dinle! Sana söyleyecekleri çok şey var!