Hey Keçeli, Merhaba!
Soğuk olduğunu tahmin ettiğim bir günde, işte yine ellerindeyiz sevgili kardeşim. Eee soğuk olacak tabi, sonbaharı bitiriyoruz artık. Kasım; sonbaharın ‘son’u ne de olsa. İnternette şöyle bir dolaşırsan;
“Geçti koskoca sene
İnsanlığı bir dene
Niye bakman gidene?
Geçti işte sonbahar” tadında, kışa başlangıcı anlatan şeylerle karşılaşabilirsin. Ya da daha fenası;
“Bakma aylardan Kasım, mevsimlerden sonbahar olduğuna
Sen ne zaman istersen çık gel!
Benim kapım her zaman Aralık sana” şeklinde arabesk sözlere de rastlayabilirsin. Önemli mi? Yoo, hiç de değil… Öylesine bir giriş yapayım dedim. Boşverin şimdi Kasım ile ilgili söylenenleri de, bakın yeni sayıda neler var?
Çay Saati’nde tee 19. yüzyıldan ilginç bir deney var mesela -ki şimdiki hayatımıza önemli ölçüde ışık tutabilir. Zürefa da bizi adıyla müsemma bir zariflikle eskiye götürüyor. Ya da okurken eskiye gitmek istiyorsunuz diyelim. Hep arkamıza bakmayalım, Feyâlilaceb biraz da önümüze baktırıyor. “Şimdi”yi güzel, keyifli yaşamanın bir ölçüsü de bu ay Keçeli’nin Kitaplığı’nda sizin için. Nesl-i Âti Akademisi yeni maceralarıyla dolu dolu geliyor. Eskimez Yazı’da Cemil Meriç, Her Telden’de bir güzel haber var. Ehl-i Tivit de var tabi. Öğrenci İşi yok bu ay. Biraz dinlenelim dedik, ne var yani! Seni tatilde bile yalnız bırakmamıştık. Çok özlediysen biraz da sen bize yaz!
Bi de soğuklarda üşütme. Sevgiyle kal Keçeli kardeşim…
İlk yorumu siz yazın