Etkili Çalışma İçin Süper 2 Yöntem!

Merhaba Keçeli;
Okul, dersler, sınavlar derken yoğun bir döneme attık adımımızı. Geçenlerde okuduğum birkaç makale, aklıma yeni çalışma alternatifleri getirdi. Belki sana da bir fikir olur diye yazıyorum.

Norman Triplett isimli bir psikoloğun 1897-1898 yıllarında yaptığı bir çalışma var. Bisiklet yarışçılarının performansları inceleniyor bu çalışmada. Önce her bir bisikletçi zamana karşı yarıştırılıyor ve her birinin parkuru tamamlama süreleri ölçülüyor. Sonraki aşamada, bu bisikletçiler birbirleriyle yarışıyor ve parkuru tamamlama süreleri tekrar ölçülüyor. Elde edilen sonuçlar, bir rakibin varlığının bisikletçilerin performansını olumlu etkilediğini ve ikinci aşamanın daha kısa sürede bittiğini gösteriyor. Yani somut bir rakibin varlığı, yalnızca zamanla yarışmaktan daha iyi bir sonuç veriyor.

Buradan, çevrendekileri rakip görebileceğin sonucunu çıkarabileceğin gibi -ki bunu tavsiye etmiyorum- kendine somut, elle tutulur hedefler koymanın motivasyonunu arttıracağı ve dolayısıyla performansını yükselteceği sonucunu da çıkarabilirsin. Fakat yanında rakiplerinin ya da seni izleyen birilerinin olması, seni her zaman başarıya ulaştırmayıp, bazen performansını düşürebilir, bunu da unutma. Heyecanlanabilir ya da strese kapılabilirsin sonuçta.

1965 yılında Psikolog Robert Zajonc ise; insanların, bazen yanlarında biri varken (presence of others) bazen de yanlarında biri yokken daha iyi bir performans sergilediğini görüyor ve yaptığı çalışmalarla şu sonuca ulaşıyor: “İyi olduğun bir konuda yanında birileri varsa performansın daha iyiye gidiyorken kötü olduğun bir konuda yanında birilerinin olması, seni izlemesi performansını daha da düşürüyor.”

Buradan çıkartabileceğin sonuç da, herhangi bir rekabet durumuna girmeden önce, kendini o alanda yeterli düzeye çıkartmış olman gerektiğidir. Konuya çok da hâkim olmadan bir yarışın içine dalmak sana, bana, hiçbirimize bir fayda sağlamaz, diyor ve hepimize ilmimizin artacağı iyi bir dönem diliyorum.

 

Çay Saati’nden tavsiye: İlle de yarışılacaksa herkes kendisiyle yarışsın; dostluklar, kardeşlikler bozulmasın. Ne demiş Üstad: “…nasıl insanın bir eli diğer eline rekabet etmez, bir gözü bir gözünü tenkid etmez, dili kulağına itiraz etmez, kalb ruhun ayıbını görmez. Belki birbirinin noksanını ikmal eder [tamamlar].” (21. Lem’a)

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*