Hakikatlerle seyahate, haydi şimdi İzmir’e!

Hey gidi Keçeli heyy!

Koca bir okul dönemini de bitirdin, hadi hayırlı uğurlu olsuunnn! Eee, bana da hayırlı olsun, de mi? Eğitim-öğretim yıllarımın sonuna gelerek gözüm aydın olmuş bulunmakta, he he… Tabiî sadece resmi cihette bu bitiş, yoksa öğrenmenin bitişi mi olur, aynı şekilde yaşı olmadığı gibi…

Biz de öğrenmeye devam ediyoruz işte, hayatı öğrenmeye. Rabbim hayırlı ilimle kalkıp oturmayı nasip etsin. Neyse, neyse… Sana söyleyeceklerim var, bi dinle hele beni.

Yaz-kış demeden ilmin devam ettiği sıcacık yuvalardır Nur dershanelerimiz. Her şehrimizi aydınlatan oksijen yuvalarıdır. Hani bahsetmiştim ya sana geçenlerde de. İşte şimdi tam da buralara gelme vakti. Hâlin, vaktin de müsaitse atla gel derim. Hayır, tabiî ki de atla gelme, uçakla gel, otobüsle gel, ama risaleni kap da gel. “Ben de gelebilir miyim?”, “Liselilere var mı?”, “Kiminle görüşmem gerekiyor?”, “Gelirken ne getirceeem?” suallerini duyar gibiyim. Şiişşşt, tamam sakin ol. Burada her suale cevap verilemeyebilir, ama senin bu programlarla ilgili merakın giderilebilir dostum!

Merak güzel şey aslında, ilmin hocasıdır, derler kendisine. Tabiî merak ettiğin şey de önemli şimdi. İnsan burada kendini sorgulamalı önce, merak ettiğim şey acaba bana faydalı mıııı, beni gereksiz şeylerle mi meşgul ettiriyooo, yoksaaa… Dur, dur! Sakin ol. Senin merakını müsbet şekilde celb edecek çok güzel fikirler var elimde, ama önce buralara bi gelmen lâzım.

Bilenler bilir, gelenler görmüştür, soranlar duymuştur, duyanlar yaymıştır. Neyi mi? Neyi olacak canım, sabahtan beri ne konuşuyoruz şurada! İzmir’in okuma programlarını işte. Özel okumasından müzakereli dersine, seminerinden kavram çalışmasına, namazından tesbihatına… Tabiî ki de yemeğinden kaylulesine… Eee onlar da ihtiyaç değil mi? Bi de, İzmir’e geldik o kadar bizi gezdirmeyecek misiniz, derseniz? Buraya gezmeye mi geliyosunuz, gezi programı mı bu, gezip de napacaksınız demeyiz tabiî ki, korkmayın o da beşte birlik var elhamdülillah. Sizi bi saat kulesine götürüveririz, he he…

Şaka bi yana, bu programlar istifadeye medar zamanlar dostlar, kaliteli kullanmak gerek. Bu vakitleri değerlendirip kendimizi seneye bomba gibi hazırlamak gerek, uçmak gerek, coşmak gerek, kitap defter açmak gerek. İnsanlara da ulaştırmak gerek… Yaa, sadece kendini düşünme Keçeliii, insanlık bu eserlere muhtaç!
Duymaz mısın, ya da görmez misin? Zaman ahir zaman, insanlığın, bilhassa gençliğin üzerine hücum eden, imanlarını elinden alan tahripkârlar var. Onların elinden tutup kurtarmaya vesile olacak eserler de bizlerde mevcut, yanı başımızda. İşte o eserleri, Risale-i Nurları, elimizden yüreğimizden geldiğince okumak, onlara çalışmak, onları neşretmek bizim elimizde, senin elinde!

Haydi o zaman, bu medreseler seni bekler. Kapımız, gönlümüz açık, gözlerimiz yollarda. Gel, beraber okuyalım, anlamaya çalışalım. Müzakere edelim, fikir teatisinde bulunalım. Birbirimizden en güzel şekilde istifade edelim. Çay içelim, muhabbetle, uhuvvetle dolalım. Yeni kardeşliklere de kapı arayalım.

E hadi o zaman, çayımız demlendi, soğutmadan gel!

Ayrıntılı bilgi ve başvuru için:

https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSevPf-7Xh_97wk-UlixuGZMIYAguaH3H3csriKdfp9JF3V83w/viewform

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*