İnsan Bir Yolcudur film ekibiyle röportaj

Yeni Asya gazetesi ve dergimiz Genç Yorum’un katkılarıyla hazırlanan, Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatını konu alan İnsan Bir Yolcudur kısa filmini, Eylül ayında sosyal medya hesaplarımızdan duyurarak YouTube kanalımızda yayınlamıştık. Filmin yönetmeni, oyuncuları ve sanat yönetmeni ile yaptığımız görüşmelerde onların film hakkında neler düşündüğünü öğrendik ve sizlerle paylaşmak istedik. Filmimizi henüz izlemediyseniz Genç Yorum YouTube kanalımızdan izleyebilir ve videomuza yorum bırakarak bizimle düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

Ali Yücesoy: Yeni Asya gazetesine gittiğim zaman çok yüksek duygular içerisindeydim. Oradaki maneviyatı hissettim. Gazetecilik Seminerleri’ne katıldım. Gazetenin var olmasının mükemmel bir amacı olduğunu hissettikten sonra mahiyetinin de farkına vardım. Ama kitlelerin ruhlarına hitap edebilmek için yazının bugün eskisi kadar etkili olmadığını hissettim. Kitlelere yazılarla hitap edebiliyorsunuz, ama tesiriniz az oluyor.

Cenab-ı Hakk’ın bizlere verdiği teknoloji nimetinin en güzel bir şubesinin film çekmek olduğunu düşündüğüm için böyle bir yola gittik.

Kuzenim Kadir’in mesleğini maneviyata yönlendirme çabasını, mesleğini sadece para kazanmak için değil, kendinden daha büyük bir şeye hizmet etmek için kullanmaya çalıştığını gördüm. Bizim de bu mecradaki eksikliğimizi fark ettim ve bu ikisini uygun bir zeminde birleştirebileceğimizi düşündüm.

Diğer mecralar sosyal medyayı çok aktif kullanıyor. Bizim de kitabına uygun bir şekilde, mihenge vurarak, ayarını bozmadan yapabileceğimizi düşündüm. Zaman içinde gelişti.

Film çekme kararı aldıktan sonra ne çekebiliriz dedik. Bugünün insanlarının ihtiyacı olan şeyi düşündük. Zamanımızın insanları dünyanın ebedî kalınabilecek bir yer olduğunu zannediyor. Biz nefsimizi kandıramadığımız zaman, nefsimiz bizi kandırıyor. Başkanlık seçimi yaşadık. Bu seçimin Risale-i Nur’a ve fıtrata aykırı oluşunu bizzat Said’in diliyle anlatmaya çalıştık. Senaryo için bir iki ay düşündük, fakat bir şey çıkmadı, sonra on dakika içerisinde senaryoyu yazıverdik.

Son sahne için bir türlü uygun müziği bulamadık. Sonra dedim ki ben, “into the light” (nura doğru) yazacağım, böyle bir müzik var. Yazdım ve karşıma çıkan müzik sahneye tam oturdu. Nur dolu bir film oldu

Risale-i Nur ilk olarak dünyanın fanîliğini nazara verir. Bunu film ile yapmak, insanın bir yolcu olduğunu anlatmak istedik. Çekimler için yol gittik. O yola eğlenmek için ya da o yolun kendisi için değil, yolun sonu için çıktık. İnsan da bir yolcudur. Asıl mesaj dünyanın ebedî kalınamayacak bir yer olduğunu şefkatle hatırlatmak, yol olduğunu fark ettirmekti.

Yol metaforu Bediüzzaman’ın çocukluğunu, gençliğini ve yaşlılığını anlatmak için de uygun bir zemin. Üstad bir külldür, ama parçalardan oluşur. Eski Said ve Genç Said’i karşılaştırdık, çünkü Bediüzzaman da geçmişiyle mülahaza yapar.

Kendimizden daha büyük bir şeye hizmet ederken, onu da daha büyük bir şeye hizmet ettirmek istedik. İttihad-ı İslâm’a. Bediüzzaman ittihad-ı İslâm diyor. Müslümanların izzetini birleşerek göstermesi lâzım, onların izzeti birliklerinden bir olmalarından ortaya çıkar. Biz de yaptığımız şeyleri daha büyük şeylere hizmet ettirmeliyiz. Bize şevk veren de budur. Film çekmek güzeldir, ama sürekli çekmeye yöneltmez. Filmle birlikte şevk de bitebilir. İnsan bir mânâya hizmet etmeye çalıştığı zaman daha çok şevklenir.

Huriye Yücesoy: Abim Ali, film fikriyle ilk geldiğinde açıkçası çok inanamadım. Yeni Asya Cemaati’nden böyle bir desteğin geleceğini, bu kadar sahiplenileceğini bilmiyordum. Film süreci çok fıtrî gelişti. Tam sıkıştığımız anda önümüz açıldı. Bize yaptırıldı.

Muhammed Said Çiçek: İlk oyunculuğumdu. Aslında ezberim bu kadar iyi değildi. Çekim sırasında çok hızlı ezberledim. Risale-i Nur’u anlayabilmek için okuduğumdan ekstra bir çaba sarf etmeme gerek kalmadı. Hakikatler için oynadım, senaryoya uygun bir görüntü oluştu.

Mustafa Yalçın: Yaşadığımız dönem itibariyle en çok ihtiyaç duyulan adalet, hukuk, itaatin mânâsı, ne noktada olması gerektiği, şu andaki sıkıntının temelinde bu var. O mesajında öne çıkması çok güzel oldu. İnsan Bir Yolcudur, bütün safhalarıyla insanı aktarırken aynı zamanda yaşadığımız andaki siyasî pozisyonu aktarmış oldu. O gün sette Naci Abi Hamza’ya çekim arasında bir kenarda ders yapıyordu. Aslını yaşarken, filmi de çektik.

Metin Kaba: Gençlerin yeni imkânları kullanarak hizmet etmelerini tebrik ediyorum.

Mesut Kösebaşkan: Kısa bir zamanda çok büyük mesafe kat ettik.

Feyzi Arslan: Hiç oyunculuk tecrübem yok ve 67 yaşımda genç hissettirdi. Hizmetle tazelendim. Gençlerin heyecanı, azmi ve gayreti muazzam. İşe odaklanmalı, okuyup davaya sahip çıkmalıyız. Heyecan başarının kamçısıdır. Hayret ve tebrik ediyorum.

Kısa filmimizi buradan izleyebilirsiniz…

1 Yorum

  1. Tebrik ederim, uzun metraj gerçek bir filmin nüvesi, numunesi, müjdecisi gibi olmuş. Sinema tekniği, senaryosu ve casting ile oldukça başarılı. Müziği de bir o kadar görsele uygun ve güzel. Emeği geçenleri tebrik ederim. Ben de uzun metraj bir risale-i nur (bediüzzaman) filmi üzerine çalışmaya başladım. Uzun soluklu olacak bayağı. Araştırma yaparken gördüm.

harun için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*