Bize gelene kadar gelenekler

Gelenekler, toplumların yüzyıllar içinde edindiği tecrübelere dayanan, ge­lişimini uzun bir süreçte tamam­layan, yazılı olmayan toplumsal kurallar topluluğudur. Aynı za­manda, bugünü geçmişe bağlayan kuvvetli bir bağdır.

Geçmişte yaşanan acıları, hü­zünleri, sevinç ve mutlulukları bir süzgeçten geçirip, bugünlere taşır gelenekler. Yöre yöre değişir, böl­ge bölge değişir. İnsanların yaşam tarzını ve algısını yansıtır.

Ayrı ayrı incelendiğinde in­sanların farklılıklarındaki güzel­likler keşfedilebilir. Çok çeşitli öğretiler içerir, toplum olmayı, “bir arada nasıl yaşanır”ı öğre­tir. Bütün bunlarla birlikte, bazı geleneklerin, çok çeşitli isimler ve uygulanışlar altında, temel in­sanî değerlerden, adalet ve vicdan anlayışından uzak, toplumları felakete sürükleyebilecek türde olduğu da aşikârdır. Bunun en ti­pik örneği, Mekkeli müşriklerin “atalarımızın dini” fikriyle İslâmi­yet’ten uzak kalmalarıdır.

Doğru olanı bildikleri hâlde alışagelmiş oldukları kalıptan çı­kamayıp, yanlışların en büyüğü ile bu dünyadan göçüp gittiler. Ken­dilerine sunulan onca delile rağ­men yanlışta ısrar etmeleri, mad­dî-mânevî sonlarını getirdi.

Burada esas sorun, toplumsal öğreti ve geleneklerin birer tecrübe ürünü olduğunu, aslında her bir öğretinin altında bir mesaj bulunduğu­nu idrak edememektir. Yani asıl olan, yüzyıllar içinde edinilen tecrübe­lerin akıl ve vicdan süzgecinden geçirilerek yeniden değerlendirilmesi ve revize edilmesidir. Aksi ispatlanmış ya da yanlışlığı kanıtlanmış husus­larda ısrarın, insana yakışan bir haslet olmadığı aşikârdır.

Gelenekler, fıtrata uygun olmalı

Bu bağlamda, gelenekler, bize gelene kadar nice yollardan, akıl­lardan ve vicdanlardan geçmiş olması hasebiyle fıtrata münasip olmalıdır. Aksi takdirde, yapılan ne adı altında yapılıyor olursa ol­sun, insanî ve vicdanî sınırları aşan davranışlar, toplumsal nefreti kö­rüklemekten başka bir işe yarama­dığı gibi genç neslin geleneklerden tamamen uzaklaşmasına, geçmişi­ne öfke duymasına sebebiyet vere­cektir. Bir milleti yozlaştırmanın en kolay yolu da budur.

Yazının devamına dergimizin Ocak sayısından ulaşabilirsiniz…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*