Öğrenci işi bilinçlenme

Merhaba Sevgili Keçeliler; merhaba yeni yıl; hoş geldin 2020!
Yeni yılımızın ilk yazısına uzun bir hitap cümlesi ile başlamam gibi, sizlerin de uzun, bereketli, musmutlu yıllarınız olsun dostlarım. Güzel dileklerimi ileterek pozitif ortama çekeyim sizi biraz. 2020 de şimdiden güzel geldi, yazılışı da kolay. Tarih yazmak önemli, sık sık kullanacağız seni 2020.

Tarih yazdığımız şeylerin ileride karşımıza çıkması ve ona bakıp “Vayy, ne kadar da yıl geçmiş, oysa daha dün gibiydi” demek… Neyse, yeni yıla hüzün ile girmeyelim.

Sahi ya, yeni yıla nasıl girersen öyle gider, diye bir söylenti duyduk yaşamımız boyunca. Büyüdükçe ne kadar bâtıl olduğunu anlıyoruz. Okuyup öğrendikçe desek daha doğru olacak. Büyümek ve bilinçlenmek doğru orantılı değil günümüzde! Büyümek bedensel olarak devam etse de bilinçli olmak yaş ile orantısız devam ediyor genelde. Özellikle son yıllarda değişik akımlarla birlikte bilinçli insanları da bilinçsizleşme tehlikesi sarmış durumda. Tabiî bunu bilinçsizlik değil, modaya uyum sağlama, olarak kabul etmeliyiz, yoksa biz de cahil(!) damgası yiyebiliriz.

Modayı takip etmek deyince çoğumuzun aklına son yıllarda gündemde olan “BLACK FRIDAY” geliyor tabiî. “KARA CUMA” yazınca Müslüman ülkede ters karşılanmasın diye “BLACK FRIDAY” olarak devam etmeliyiz konuşmamıza, yoksa “MÜBAREK” Cuma’ya “KARA” Cuma dedik diye ayıplanabiliriz. İşte bu akıma uyup gidenler, duruma İngiliz kalmayalım diye de düşünmüş taşınmışlar ve “BLACK FRIDAY” dememek için şekilden şekle girip biraz abartmışlar. “EFSANE CUMA”, “MUHTEŞEM CUMA”, “ŞAHANE CUMA” , “BEREKETLİ CUMA”…

Tüketici toplumu, önce artırılan sonra indirim yapılarak ilgi çekilen bir akıma hızla kapılmakta. Modaya uyum altında birçok insanımız bilinçsizce para harcıyor, israf yapıyor, bilinçsiz tüketici konumuna düşüyor. Satıcılar bu reklamları yapmakla, ürünlerini tanıtmakla sorumlu oldukları gibi bizler de toplumumuzu bilinçlendirmekle sorumlu olmalıyız.

Kanadalı grafik sanatçısı Ted Dave, her geçen gün daha da kontrol edilemez bir hale gelen tüketim çılgınlığına dur demek için ilk kez 1992 yılında “SATIN ALMAMA GÜNÜ” adı altında bilinçlenme hareketi başlatmış. Özellikle son 10 yıl içinde yaklaşık 55 ülke bu akıma destek çıkmış ve bilinçsiz alışverişe karşı uygulanan bir gün olarak desteklemiş.

Ted Dave, özellikle Kasım ayının son Perşembe günü, ABD ve Kanada’da “Şükran Günü” olarak kutlanan ve tüm günün alışveriş çılgınlığına dönüştüğü, noel ve yılbaşı günlerinin de bu bilinçsizliği takip ederek devam ettiği bir ortamda, insanları tüketim çılgınlığından kurtarabilmek için bu kampanyayı planlamış.

Bugün de bizim ülkemizde hâkim olan “BLACK FRIDAY” akımı, dinimize uygun olmayan kutlama fikirlerinin meşrulaştırılmaya çalışılmasıyla gündeme oturmuş durumda. İndirim olmuş diye ihtiyacımız olmayan çoğu şeyi alıp ilk olarak kendi bütçemize zarar vermekteyiz.

Sevgili Keçeliler, bizler bu duruma “dur” diyemesek de bilinçli davranışlarımızla diğer vatandaşlara örnek olmalıyız. Böyle bilinç kampanyaları da indirimler kadar kolay yayılmıyor, daha zor bir durumla karşılaşıyoruz. Farkındalığı artırabilmek için, değişimin ilk basamağı olarak kendi davranışlarımızı düzelterek başlayalım ki, diğer insanlara da örnek olabilelim. Bu bilinç farkındalığını oluşturmak için sen de KENDİN YAP, KENDİN PİŞİR, GERİ DÖNÜŞTÜR, TAMİR ET, SATIN ALMA, BİLİNÇSİZ DAVRANMA!

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*