Sol Ayağım

Selamünaleyküm çok kıymetli Keçeli okuru!

Uzuvların ile aran nasıl? En çok kullandığın mesela? Allah’ım beni çok güzel yaratmışsın, ama bu uzvumu da iyi ki yaratmışsın dediğin? Ya da “Bu organım olmasaydı ne yapardım ben!” dediğin var mı? Benim var! Sol elim. Olmasaydı ne yapardım bilmiyorum. Diğer insanlara göre yaptığımız her şeyi tersten yapıyor olsak bile (Mesela ablama göre bir şey doğrarken ters doğruyorum, her neyse…) biz solaklar sol elimizden çok memnunuz.

Bu ay kitaplığımızda, sol ayağıyla inanılmaz bir bağı olan Christy Brown’un otobiyografisine yer vereceğiz. Sol Ayağım; doğuştan beyin felci olan, sol ayağı ve beyni dışında hiçbir şeyini kullanamayan, ancak İrlanda Edebiyatı’nın devleri arasında yerini almayı başaran bir yazarın cesaret hikâyesini, biz kitapseverlere sunuyor.

1932’de doğan Christy Brown, Dublinli bir duvar örme ustasının 22 çocuğundan biri. Annesi 22 çocuk sahibi olmasına rağmen Brown ile yakından ilgileniyor ve onun sol ayağı ile yazı yazmasına büyük katkısı oluyor. Öyle ki Brown’un yazmış olduğu ilk harf A, ilk kelime ise anne. Bu yüzden kitabın başında da yazdığı gibi Brown, bu kitabını ve diğer bütün eserlerini annesine armağan ediyor.

16 bölümden ve 190 sayfadan oluşan kitabımızın çok akıcı, bir o kadar da duygusal bir dili var. Her şeyi o kadar ayrıntılı anlatmış ki Brown, yanı başında hikâyesini anlatıyormuş gibi hissediyorsun… Heyecanla okuyacağın bu kitabın elbette filmi de çekilmiş. Kitabı okuduktan sonra filmi de izledim, ancak kesinlikle önce kitabı okumalısın Keçeli. Kitapta ayrıntılarda gizlenmiş olan lezzeti kaçırmak isteyeceğini hiç sanmıyorum. Her Gün Hüzün de Sol Ayağım’ın devamı niteliğinde yazarın diğer bir kitabı. Hikâyenin devamını merak ediyorsan onu da okuyabilirsin.

Kitapla ilgili bir eleştirimi de paylaşmak istiyorum Keçeli. Kitapta hayat, bir savaş, bir mücadele meydanı gibi anlatılmış. İslâmiyet nimetinin tadını alamamış biri için böyle olabilir. Ama biz biliyoruz ki; hayat bir savaş değil bir yardımlaşmadır. Tabiî ki mahlukatın yaratılış hikmetlerini okuyabilirsek…

Yaratmış olduğu her zerremiz için Rabbimize hamd ediyor ve Christy Brown’un hayatından şükrümüzü artıracak birkaç cümle ile baş başa bırakıyorum seni.

Allah’a ısmarladım.

Altını çizdiklerim

“Etrafım faaliyetin, çabanın, gelişmenin işaretleriyle çevriliydi. Herkesin yapacak bir şeyi vardı; onları meşgul edecek, zihinlerini ve ellerini faal tutacak şeyler. Hayatlarını bir bütün kılacak ilgi alanları, faaliyetleri ve amaçları vardı; bütün bunlar enerjilerine doğal bir kaynak ve doğal bir ifade ortamı sağlıyordu. Benimse yalnızca sol ayağım vardı.”

Ayak parmaklarımın arasında tuttuğum bir parça kırık tebeşirle yere çizdiğim o harf benim için yeni bir dünyaya giden yol, zihinsel özgürlüğümün anahtarıydı. Çarpık bir ağızla bir şeyler ifade etmek için can atan gergin ben için rahatlama kaynağıydı.”

“Onun en harika tarafı buydu; bana kendimi önemli, işe yarar ve sorumluluk sahibi biri gibi hissettirmeyi çok iyi beceriyordu.

“Gözlerimden çok zihnimle görüyordum.”

“Anlayıştan başka bir şeye, en zayıf kalbe ancak içten insan şefkatinin verebileceği güce ihtiyacı olan benim gibi biri için, basit bir acıma bakışının ne kadar acı ve yakıcı olabileceğini o an anladım; bunu daha sonra pek çok kez görecektim.”

“Konuşmak benim için garip, acemice bir şeydi. Ama içimde olup bitenleri anneme anlatmak için sözcüklere ihtiyacım yoktu. Onun neredeyse zihnimi okuduğuna inanıyordum. Aramızda garip, hatta anlaşılmaz bir bağ vardı; bir göz kırpmasıyla diğerimizin ne hissettiğini anlayabiliyorduk. Bir örümceğin kesilmiş iki bacağının, birbirinden ayrı olsalar bile, ikisinden birinde hayat olduğu sürece hareket edebilmesi gibi bir şeydi bu.”

“O benim için bir anneden daha fazlasıydı; savaştaki silah arkadaşımdı.”

“Öbür dünyayı düşünmeden önce bu dünyayı görmek ve anlamak istiyordum.”

“Yine de geçmiş yalan söylemez, geçmiş değiştirilemez… Öyle olmasaydı! Kutsal ruhların ve meleklerin varlığının ne anlamı kalırdı o zaman…”

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*