Kitap okumak bir şeye yaramaz (!)

Merhabalar çok değerli Genç Yorum okurları!

Dergimizi açıp, şöyle göz ucuyla bi’ okuma yapıyor, ilginizi çeken sayfaların ara ara cümlelerini okuyor olsanız dahi, çok değerli bir okuyucu oluyorsunuz günümüz Türkiye’sinde. Ülkeler arası yapılan ‘bir şeyleri’ yarıştırma konusundan biraz uzaklaşıp, kitap okuma oranlarına bakmak istedim. Karşılaştığım sonuçlara çok şaşırmadım doğrusu. Japonya’da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa’da 7 iken; Türkiye’de bu sayı yılda 12 bin 89 kişiye sadece 1 kitap şeklinde. Japonya’da 1 kişi yılda ortalama 25 kitap okurken, Türkiye’de ise 6 kişi 1 kitap okuyor.1

Yapılan araştırma oranlarından da anladığımız üzere, eğer göz ucuyla bir şeyler okusak bile kitap okuma oranının üstüne çıkıyoruz. Komik. Aslında üzücü bir durum. “Neden kitap okumuyorsunuz?” diye soruyorum bazı arkadaşlarıma. Aslında birçok kişinin de kitap okumama nedeni olan bir cevap veriyorlar bana: “Okuyorum, ama sonrasında aklımda kalmıyor, unutuyorum gidiyor vs.”

Benim de severek okuduğum ya da çok etkilendiğim bir kitap uzun bir süre sonra aklımdan çıkıyor, hatırlamak için yeniden okumam gerekebiliyor. Bu doğrultuda, kendimize sorduğumuz “Neden kitap okumalıyım?” sorusuna cevap olabilecek bir kesit paylaşmak istiyorum sizlerle.

“Bir defasında hocama dedim ki:

-Bir kitap okudum, ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı. Bana bir meyve uzattı ve dedi ki:

-Bunu ağzında çiğneyip ye. Yedikten sonra sordu:

-Şimdi sen büyüdün mü?

-Hayır, dedim. Dedi ki:

-Büyümedin, ama o meyve vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…”

Anladım ki, okuduğum kitaplar da öyle dağılıyor: Bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor. Bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlâkını güzelleştiriyor, bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor, bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor, bir kısmı içindeki sevgi-merhameti artırıyor, bir kısmı özgüvenini artırıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor. Her ne kadar sen bunların farkında olmasan da! Kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar! O kadar çok şeye yarar ki, neye yaradığını söylemek imkânsızdır.” (Mark Twain)

“Kitap okuyorum, ama sonrasında bir faydasını görmüyorum” diye düşünenler için çok güzel bir örnek. Biz okuduğumuz kitapların ilk etapta faydası olduğunu göremesek de bizim için bir değil, binler faydayı barındırabilirler.

İngiliz Kingston Üniversitesi’nde araştırma yapan bilim insanları, kitap okumanın birçok bilimsel faydası olduğunu gözlemlemişler. 123 katılımcı ile yapılan araştırma sonuçlarına göre; kitap okumak, insanların sosyal ortamlara daha kolay adapte olmalarına neden olmaktadır. Bunun nedenini ise, düzenli kitap okumanın kişide empati duygusunu geliştirdiği şeklinde açıklamaktadırlar. Kitap okuyan katılımcıların televizyon izleyenlere oranla daha arkadaş canlısı olduğunu ve kitap okuyanlarda pozitif davranışlara daha sık rastlandığını belirtmişler.2

Ben de, kitap okurken, beğendiğimiz bölümleri kendi hayatımıza yansıtıp, sevdiğimiz karakterler yerine kendimizi koyduğumuzu, yani aslında empati duygumuzun ne kadar çok geliştiğini savunanlardanım. Genel anlamda kitap okumak, konuşma, kelime dağarcığı gelişimi gibi kişisel gelişimimize etki etmesi kadar, çoğu zaman hissedemediğimiz birçok konuda gelişmemize de yardımcı oluyor. Yani kitap okumak bir şeye değil, birçok şeye etki ediyor, farkına varamasak da.

Dipnotlar:
1) Tıklayınız.
2) Tıklayınız.

1 Yorum

  1. Müslümanlar neden okumuyor anlayamıyoruz…Hele bu bilgi çağında islam alemi okumamaya ısrarla lnat ediyor.Bendeniz bir eğitimciyim ama gel gör ki bizim eğitim camiası da okumuyor ki öğrencilerimiz okusunlar…Bu önem arz eden sorun üzerinde çözüm problemleri üretilmelidir.Ülkemizin ve İslam aleminin kalkınması ve istikbali kitabı sevmek kitaba sevdalanmakla olur…Naçizane düşüncelerim bunlardır.Sağlıcakla ve esenlikle kalınız.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*