ESKİMEZ YAZI
Bir Meşihat Macerası
Osmanlı son döneminde Şeyhülislamların resmî makamı olarak kullanılan Meşihat Dairesi’nin ismini çok kez duymuştum. Anglikan Kilisesi’nin altı soruya altı yüz kelimeyle cevap istemesi hadisesinde bu kurumun bahsi geçmişti, Kız Lisesi’ne çevrildikten sonra yanması hadisesine de […]
Mektup yazmak üzerine
Mektup; yazılmış olan şey. Biz yeni nesil çok bilmiyoruz bu işi. Eskisi gibi ihtiyacımız yok çünkü. Gerçi haberleşmek için mektuba ihtiyaç yok belki ama “daha güzel şeyler söyleyebilmek” için var. Siz de birilerine “daha güzel […]
Hoşbahtlık
Nimetin kadrini ve büyüklüğünü o nimetin zıddıyla/eksikliğiyle anlıyor ve takdir edebiliyoruz. Bu yüzden İslamiyet’le şereflenmiş insanların ihtida hikâyelerini dinlemek hep yeni kapılar açar, iman nimetinin o hiç farkında olmadığımız nüansını fark ederiz. Sonradan hidayete ermiş […]
Zâlime de yardım edin!
Müslüman olduğumuz halde İslâmiyet’e dair sürekli yeni bir şeyler öğreniyor olmak ne kadar ilginç. Aslında böylece bu dinin ne kadar mükemmel olduğunu her an hissediyor, tecrübe ediyoruz ama bir taraftan da “Neden bu hakikati daha […]
Kâzıme’den esen rüzgâr: Kaside-i Bürde
Kaside-i Bürde’den daha önceki bir yazımda da bahsetmiştim.1 Bu isimle şöhret bulmuş iki tane kaside vardı. Ben bugün İmam Busîrî’nin kasidesiyle ilgili yazacağım. İslam âleminde nihayet derecede şöhret bulmuş Peygamberimizle (asm) ilgili bu kaside neden […]
Çatı katındaki hazine
Bir şeylerle fazla ilgilendiğimizde, o ilgi alanımızla ilgili şeyler bizi buluyor gibi düşünüyorum. Hani sosyal medya sitelerinde kullanılan algoritmalar vardır ya. Kullanıcıların beğendikleri ve yorum yaptıkları içeriklere benzer içerikleri karşılarına çıkarırlar. Hayatta da öyle sanki. […]
Büyümek ve ölmek üzerine
Hani bazı şeyler sürekli gözümüz önünde olsa da onu fark etmeyiz, sonra bir anda farkına varıp hayret ederiz ya. İşte çocukluğumda, büyüklerin çok yavaş hareket ettiklerini fark ettiğimi hatırlıyorum. Hatta yanılmıyorsam halam yürürken fark etmiştim […]