yazmak
Kalemlerin efendisi
-Kale’mdir kalem…- Her kelime bir tohum gibi düşer sayfalara. Yazanın kalbinden yine okuyanın kalbine… Bir aynadır her kelime. Yazan da okuyan da kendini görür orada. Kale’m’e sığınanlar kurtulur diye bir his var içimde. [Elbette kalem […]
Mektup yazmak üzerine
Mektup; yazılmış olan şey. Biz yeni nesil çok bilmiyoruz bu işi. Eskisi gibi ihtiyacımız yok çünkü. Gerçi haberleşmek için mektuba ihtiyaç yok belki ama “daha güzel şeyler söyleyebilmek” için var. Siz de birilerine “daha güzel […]
Dil okulu olarak “kâinat”
“Neden yazıyorum?” diye düşünüyorum. Hatta “Hep yazacak mıyım?” diye de soruyorum kendime zaman zaman. “Ne zamandır yazıyorum?” diye sormuyorum pek, çünkü bu isteğin kendimi bildim bileli benimle olduğunu biliyorum. Benim ve pek çoklarının yaptığı bu […]
Kudsi Kuşları Avlamak
Bir şeyi yazmak; okumak, anlamak, sonra başka kâğıda nakletmektir ki, bu tarzla matlub istifadenin temin edileceği muhakkaktır. Barla Lahikası Yazma eylemi, doğuştan fıtratımızda tanımlı bir hadisedir. Öyle ki daha çocukken camlara, duvarlara yazı yazmayı, yani […]
Risale-i Nur’un Belâgatı
Bediüzzaman Said Nursî’nin ısrarla, Risâle-i Nur’un Kur’ân’ın malı olduğunu vurgulaması, kendisinin yalnızca Kur’ân’ın mücevherat dükkânının bir dellalı olduğunu ifade etmesi, Kur’ân’dan Risale-i Nur’a uzanan mucizevî yansımaların ipuçlarını da bize vermektedir. Bu ifadeler büyük bir İslâm […]
“Madam, I’moji!”
Tarihi başlattığı kabul edilen yazının ilk formunun, mağara duvarlarına “çizilen” yazılar olduğu söylenir. Etkileşim içerisinde olunan çevre dar, ihtiyaçlar da sınırlı sayıda olup (beslenme, düşmanlardan korunma, barınma ve kişisel temizlik gibi) bugüne nazaran çok daha […]
Mektuplaşmanın pek ciddi felsefesi
Mektup almayı sever misiniz, peki ya mektup okumayı ya da mektuba cevap yazmayı? Kapak konumuz “yazmak” diye, mektup nasıl yazılır falan anlatacak değilim. Risale-i Nur’da çokça rastlayabileceğiniz “Mektubat-ı Rabbanîye” kavramını biraz eşeleyecek, üstündeki ülfet tozlarını […]
YAZMAK SOYLU BİR İBADETTİR
Kâinat, Rabbimizin yazdığı sonu gelmez, oku oku bitmez bir mektup. Okuru bol olsun, diye insanlar yaratılmış. Okumayı öğretmek için de Kur’ân gönderilmiş. Allah’ın ilk emri “oku”. Demek, okumasını bilmeyen yazamıyor.
YAZMAK ÜZERİNE
“Klavyenin başına oturursun ve kelimeleri arka arkaya sıralarsın, ta ki tamamlanıncaya kadar. İşte yazmak bu, bu kadar kolay, bu kadar zor.”