Kapadokya’da yerin altı

Kapadokya yöresi en çok turist çeken bölgelerimizden biri ve bunu sadece peri bacalarına ve balon turlarına borçlu değil. Kapadokya denince akla ilk gelen şeylerin bunlar olmasının nedeni, belki de göz önünde olmaları, ama bu yörenin yer altı da en az üstü kadar renkli, çünkü Ksenephon’un “Anabasis” (Onbinlerin Dönüşü) isimli kitabında bahsedilene göre, yer altı kentlerinin sayısı 200’leri buluyor Kapadokya’da. Tarihin ilk “Savaş Muhabiri” olan Atinalı Ksenephon bir koca ordunun Derinkuyu ve Kaymaklı’da bulunan yeraltı şehirlerinde konakladığını anlatır. Bu da bazıları 30 bin kişinin barınmasına yetecek büyüklükteki bu gizemli kentlerin en az M.Ö. 4. yüzyıldan bu yana var olduğunu ispatlıyor ve gidildiğinde görülmesi gerekenler listemizde olmayı hak ediyor.
82Fotoğraf: Mervenur Biçer Çetinkaya

Volkanik kayaçlardan oluşan doğal güzelliklerin başında peri bacaları gelir. Aynı zamanda bu peri bacalarının gövdesini oluşturan tüf, tüffit ve volkan külü gibi yumuşak kayaçlar oymaya ve yer altında kentler yapmaya o kadar elverişliydi ki, insanlar barınma, savunma, depolama amaçlı şehirler inşa ettiler ve yüzyıllar boyunca kullandılar. Yasak dinlerin manastırları olarak kullanan mı dersiniz, istilacılardan kaçan halk mı dersiniz, bu şehirler harika birer savunma mekanizması olarak görevlerini yerine getirdiler. Özkonak yeraltı şehrinde bulunan düşmana kızgın yağ dökmek için dizayn edilmiş oyuklar ve katlar arası haberleşmeyi sağlayan boru sistemi de bu amaca hizmet için düşünülmüş olmalı.80Derinkuyu havalandırma sistemi

 

Yeraltı şehirleri
Bu şehirlerden en büyüğü ve en gelişmişi olan Derinkuyu yer altı kenti Nevşehir’den 29 km. uzaklıkta. Tam 8 katlı ve 85 m. derinliğe iniyor. İçinde yaşama alanları, mutfak ve yemekhaneler, ahırlar ve şırahane gibi yer altında da yaşamayı temin edebilecek odalar oyulmuş. Diğer yer altı şehirlerinden farklı, çünkü içinde bir misyoner okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ilgi çekici bir kuyu var. Ayrıca 55 metre derinliğe kadar inen ve aynı zamanda su kuyusu olarak da kullanılan havalandırma bacaları mevcut.

Derinkuyu’nun bugün yalnızca onda biri gezilebiliyor. Bu görkemli yeraltı şehrinin ikici katında haç şeklinde bir de kilisesi var.
Kaymaklı’da bulunan yer altı şehrinde ise bir bakır işleme atölyesine rastlanmış. Bu bulgudan yola çıkarak insanların yeryüzündeki mesailerine yer altında da devam ettikleri kanaatine varılabilir. Birçok zindan, mutfak, ibadethane ve erzak depolarının varlığı günlük hayatın büyük ölçüde yer altında geçtiğini gösteriyor.

81

Yiyeceklerin bu depolarda bozulmamaları da kayaların belli bir nem oranına sahip olmaları sonucu, yıllık sıcaklık oynamasının 5 dereceyi asla geçmemesiyle yakından alâkalı. Kışın en soğuk günde iç sıcaklık 12 derece, yazın en sıcak günde ise 17 derece oluyor ve günümüzde hâlen ambar, mahzen olarak kullanılıyor.

İçerisi sıcaklık açısından çok konforlu; ne çok sıcak, ne çok soğuk, fakat koridorlar, merdivenler, labirentler o kadar dar ki bazı yerlerde 2 kişi yan yana yürümek imkânsızlaşıyor. Bu yüzden hamileler, klostrofobisi olanlar, akciğer rahatsızlıklarından muzdarip olanlar içeri girmemeleri konusunda uyarılıyor. Çünkü girdikten sonra dayanamadığınız bir anda dönüş mümkün olmayacak. Bu görünmeyen şehirler görülmeyi kesinlikle hak ediyor.

 

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*