Bilinçaltı birikintileri, gün içinde fener yaktığın koridorlar,
Enfüsî heyelanlar, vicdanî soluklar, ruhî mabedler, kalbî derinlikler,
Rüya…
Latif pencereleriyle dertlere derman devalar,
Manidar incelikler, eşine az rastlanan dekorlar,
Örümcek ağı kadar saydam, çelik kadar kuvvetli hoyrat anılar,
Acıtsa da zarar vermeyen, neşe verse de bağlanılamayan,
Pek îmâlı bir misal âleminden
Rüya…
Sahibinin nur sarayları veya karanlık harabeleri,
Kimi zaman hülyalar, kimi zaman dehşet mekânı,
Ya Cennet-âsâ bir bahar ya da cehennem çukurlarından bir bataklık,
Derûnundaki rengin ayineleri
Rüya…
Kimi kötü koku yayan bir çöplük; kimi iyilikler, güzellikler diyarı,
Hepsi ruhun gezindiği odalar,
Yolcunun konakladığı kervansaraylar,
Bazense oluk oluk akan fikirlerden kırıntılar,
İşte bu akisler
Rüya…
Hayatın kısa filmleri,
Nice destansı hikâyeleri barındıran düşler,
Bazense sırların paylaşıldığı mukaddes bir mekân,
Ruhun seyeranı ve serencamı,
Akıl ile kalbin muhavereleri
İşte bu rüyalar…
İlk yorumu siz yazın