Uzayda Allah’ın kudretini gördüm

2016 Turkcell Teknoloji Zirvesi’nin dünyaca ünlü konuşmacıları arasında oldukça sıra dışı bir isim vardı: Uzaya giden ilk kadın Müslüman astronot Anousheh Ansari. Zirvede “Uzay Yolcusu Kalmasın!” başlıklı konuşmasıyla uzay seyahatini nasıl gerçekleştirdiğini anlattı.

Uzaya giden ilk sivil kadın kimliği ile tanınan Ansari, Türkiye gazetesine konuştu. Ansari, bir mühendis, bir teknoloji şirketinin kurucusu ve CEO’su, pek çok ilke imza atmış bir iş kadını. Hayat hikâyesi oldukça ilham verici. İran’da gerçekleşen devrimin ardından henüz 17 yaşındayken ailesi ile birlikte ABD’ye göç eden Ansari, bir mülteci ailenin karşılaşabileceği tüm zorlukları sonuna dek yaşamış. Ailesinin eğitim konusunda ısrarı ve desteği, ayakta durabilmesinin en temel sebebi olmuş. “Hiç kolay değildi, ama hayallerinizin peşinde koşmak hiçbir zaman kolay olmaz ki” diyor. Birkaç üniversite, master derken kendi şirketini kurmuş ve şu anda başta bilişim olmak üzere pek çok sektörde yer alıyor.

14

“Kadınlar ve erkekler aynı şeye baktıklarında farklı detaylar görürler. Uzay, bir kadın gözüyle nasıl?” diye sorulduğunda:

“Aslında kadınlar güzellikleri severler ve ilk onu görürler. Ben de ilk o nefes kesen güzelliği gördüm. Allah’ın kudretine uzayda daha çok şahit oluyorsunuz. Bize bahşettiği muhteşem sistemin bir parçası olduğumuzu daha net hissediyorsunuz” cevabını veren Ansari, “Haritalar üzerinde bizim çizdiğimiz ülkeleri ayırmaya yarayan çizgileri görmüyorsunuz. Ülkelerden hatta sınırlardan bahsedemezsiniz. Bunlar, bizim yaptığımız şeyler. Önemli olan tek şey yeryüzündeki her bir vatandaşın oluşturduğu bir birlik. Biz bu evrendeki tek evimizi nasıl korumalıyız, bunu düşünmeliyiz” diye vurguluyor.

 

Ne kadar da acizmişiz

“Yanınızda sadece birkaç dua götürebilmişsiniz. Oradan Allah’a yakarmak nasıl bir duygu?” sorusunun yöneltildiği Ansari, şu cevabı veriyor: “Allah’ın bize sunduğu nimetlere uzaydan bakmak beni çok etkiledi. Orada kâinatın gerçekten ne kadar büyük olduğunu bilmenin yanında, buna bizzat şahit oluyorsunuz. Ne kadar küçük ve aciz olduğumuzu daha iyi anladım. Allaha defalarca şükrettim. Sadece ailem ve sevdiklerim için değil tüm dünya ve insanlık için dua ettim; oradan bakıldığında görünen ‘huzur dolu dünya’ görüntüsünün gerçek olması için, çatışmaların savaşların bitmesi için…”

Evet, uzayın bir Müslüman hanımefendi gözlüğüyle yorumlanması gecikti bile. Zemin küçüklüğü ve hakareti münasebetiyle üstüne bir de beşerin bulaşık elinin değmesine rağmen bu kadar sanatı barındırıyorsa kim bilir oralar nasıldır?

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*