Ramazan gitti, hoş gitti

Ramazanımız güllaç gibi, maniler de onun fındığı, fıstığı, narı, çileği… Sizlerle bu sayfada paylaşacağım kıvrak zekâlı hazır cevapları hazırlarken, bir yandan ana eli değmiş mis gibi güllacı yiyorum. Sütünü koltuğa damlattığımı görmezden gelerek ‘bir dakka ya’ dedim, bu mani yazma işi de az uz bir olay değil yani…

Daha yeni geçirmişken ramazanı, manilerimizin de hakkını yemeyelim. Ver çoşkuyu. Bu sırada koltuktaki süt damlasını annem görmeden silmezsem o zaman görün siz çoşkuyu. Neyse ben tabağımdan bir damla kayıp verdiğim sütü hüzünle silerkene sizler de manilerimizin tadına bir bakın. (Okurken bir yandan güllaç yemek yazı sunum tavsiyelerimizin arasındadır.)

 

Bu aya hürmet gerek.

Nimete şükür gerek

Mübarek Ramazan’da

Hakk’a ibadet gerek!

 

Bak geldi etli dolma

Çok yiyip göbek salma

Üstüne bir kahve iç

Teravihe geç kalma!

 

Sahur oldu ışıyor

Bülbüller ötüşüyor

İftara çay deyince

Yüreğim tutuşuyor!

 

Sizlere nasıl geçti Ramazan bilmem, ama ben hayatımda ilk defa bir Ramazan’ı sevinçle karşıladım. Açıkça söyleyeceğim, sizden saklıcak hâlim yok. Her Ramazan gelmeden önce, “napıcaz yaa, depolarım ne halde” diye sıkıntı yaşarım; nefsim de perperişan, “açken mutlu olamazsın ki, sabah uyanınca kahvaltı yapmadan ne yapar ki insan,  güne nasıl başlıcaksın, mis gibi çay kokusu tütücek burnunda, börekler geçecek gözlerinin önünden” diyip duruyor. Hüsran kaplıyor canım yüreğimi. Bunları hissederken ben, Ramazan’dan bir gün önce internette dolanırkene Efendimiz’in (asm) “Ramazan’ı sevinçle karşılayın” hadisini gördüm ve tokat gibi indi yüzüme hissettiğim duygular. “Hayııırrr” dedim, “Bu Ramazan’ı gerçekten severek geçiricem.” İnsan niyetine alınca, inanınca oluyormuş gerçekten. O kadar rahat ve severek bir Ramazan geçti ki, bizim ailede herkes şok: “Eee, sen gayet rahatsın…” Çok şükür ya Rabbim. Tevekkül eden rahatlık bulurmuş dostlar.

35

 

Mübarek Ramazan’ın mübarek hazır cevapları şimdi sizlerle…

 

Allah lafzı
Serdengeçti’ye sormuşlar, konuşmalarında niçin bu kadar çok “Allah” lafzını söylüyorsun? Serdengeçti kendinden beklenen cevabı verir.
“Öyle mi? Allah! Allah!”

 

Oruç şişmanlatır mı?
Hekimoğlu İsmail’e, “Ramazan olmasına rağmen biraz kilo almışsınız?” dediklerinde:
“Maalesef öyle oldu, çünkü iki kişilik yemek yiyor, bir kişilik oruç tutuyorum.” der

 

Allah’a sığın
Keçecizâde İzzet Molla, bir yemekte obur bir adamın yanındaymış. Adam kaşığı tatlıya öyle bir daldırmış ki, tatlıdan bir parça sıçrayıp İzzet Molla’nın önüne düşmüş. Şair:
“Mübarek tatlı, şu oburun elinden bana değil, Allah’a sığın.” cevabını verir.

 

Hangi Borç
3. Mustafa’nın veziri Koca Râgıp Paşa’nın konağında bir Ramazan günü oruç üzerine sohbet yapılıyordu. Râgıp Paşa, orada bulunanlardan şair Haşmet’e:
“Haşmet! Senin de borcun var mı?” diye sorunca,
“Evet efendim. Mahalle bakkalına bin kuruş, kasaba beş yüz kuruş.” diye cevap verir.
Râgıp Paşa gülerek:
“Onu sormuyorum yahu. Oruç borcun var mı, sen onu söyle” deyince şair Haşmet cevabı yapıştırır:
“Paşam, oruç borcunu Allah sorar. Sizin soracağınız, kul borcudur.”

 

Bir Ramazan daha geldi geçti. ‘Ahh eski Ramazan’lara bir Ramazan daha eklendi. Haydi mübarek ola. Bize üç gün az, on gün on gece bayram ola…

 

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*