Hangi vaktin esiriyim?
Hangi akrebin kıskacında yaşıyorum ömrü…
Karşıma alıp şimdi tüm saatleri
oturup uzun uzun bir muhasebe mi yapmalı?
Kim tutuyor benim defterimi?
Zamanın Efendisine seslenirken
derin bir uzaklık mesabesinde,
yankılarda kayboluyorum, en sessizinde…
Sahi ne olmalıydı Ya Rabbelalemin?
Ne olmalıydı da bu yelkovan
akrebi hayalin peşinde koşturmaktan yorulmayaydı.
Ne olmalıydı Ya Rabbelalemin?
Tüm düşünceleri esaretten kurtarmanın adı…
Hangi zamanda ölçülmeliydi,
Kâinatın düzenindeki zamanı beklerken?
Sabrı nereye koymalıydık?
Neye yakın neye uzak…
Şimdi bir mevsimi başka bir mevsimin
arkasına takıp zamana hükmeden Rabbim!
Hayal trenimde sıraladıklarım için raylarımı eksik etme.
Etme ki; ben düşüncelerimin varış zamanına yetişebileyim.
Beni uzun karanlık tünellere sokma.
Sokma ki; güneşin gülen yüzüne dumanımı savurayım
Zamanın Efendisi olan Rabbim
Akrebimi ve yelkovanım senin hükmüne emanet!
İlk yorumu siz yazın