RAB MÜFREDATLI EĞİTİM

İnsan dünyaya dua ve ilim vasıtasıyla tekemmül etmek, kâmil insan olmak için gönderilmiş. İnsanı insan eden, terbiye edip kemâle erdiren ‘söz’dür. Eğer ‘söz’den daha değerli bir şey olsaydı “Kutsal Sözler” kitabı Kur’ân yerine o gönderilirdi.

Kur’ân’ın ilk emri ‘oku’.  Bu sözün ilk muhatabı tam ümmî (okuması, yazması olmayan) Hz. Mustafa (asm). O (asm) Kur’ân ile ilmin, eğitimin kıymetini idrak etmiş, Kur’ân’ın öğrencisi, hepimizin öğretmeni olmuştur. Yarı ümmî Bediüzzaman, Kur’ân ve Hz. Mustafa’nın (asm) öğrencisi olmuş, bir adı da SÖZLER olan Risale-i Nur ile asrın eğitmeni olmuştur. Kur’ân’ın talimiyle, Hz. Mustafa’nın (asm) terbiyesiyle ilmin, imanın ve insanlığın arşına yükselmiş; ilim, kültür ve ibadet külliyatı Risale ile tecrübelerini ortaya koymuştur.  Medreset’üz-Zehra adını verdiği eğitim sistemini Barla’da güncellemiş, dünyanın dört bir tarafında nur dershanesi ismiyle mikro/butik okulların açılmasına vesile olmuştur.

 

10Fotoğraf: Erhan Akkaya

Eğitim eğmiyor

Kur’ân bizi ilim öğrenmeye ve öğretmeye çağırıyor. Kur’ân’ın ve başmuallim Hz. Mustafa’nın (asm) “Beşikten mezara kadar ilim tahsil edin” tavsiyesini takmayan seküler eğitim, beşiktekini ölmeden mezara koyuyor. Eğitim seviyesi yükselmesine rağmen şiddet, terör, rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık v.b. suçlar artıyor. Eğitim eğmiyor, suça eğilimi arttırıyor.

Bir hakikati bütün boyutlarıyla idrak etmek, ancak kolektif bir yaşama ile mümkün. Risaleleri anlayarak ve kabul ederek bir yıl okuyan kişi zamanın hakikatli bir âlimi oluyor. Kastamonu talebelerinden Mehmet Feyzi, Risaleyi iyi biliyordu, ama Isparta Kahramanları’nın şahsında Risalenin şahs-ı manevisi ile tanıştı. Kendine uzak gördüğü bir hayatın yaşanabileceğini gördü. Demek tecrübe edilmeyen ilim ilim değildi.

Âlim-i mürşid koyun olmalı, kuş olmamalı; zira koyun kuzusuna süt, kuş yavrusuna kay verir. Hazmedilmeyen ilim verilmemeli. Günümüzde kuş ve kış eğitimi veriliyor. Yaşanmışlıktan uzak. Hayatta karşılığı yok. Öğrenciler kuş eğitiminde kış uykusuna yatırılıyor. Kar-kış bahane edilerek yerli yersiz okullar tatil ediliyor. Eğitim hep tatilde. Tadile ve tamire ihtiyaç var.

Eğitimin amacı insanlığa faydalı olma, sosyalleşme, yardımlaşma, paylaşma, başka düşünce ve davranışlara saygı, adalet, helâlinden kazanma, yaşama için gerekli fizikî ve ruhî becerilere sahip olma, dünyaya ve kâinata uyum sağlama gibi güzel davranışlar edinme, kısaca insan olma ve insan kalma kültürünü benimsetmektir. Nur dershaneleri bu anlamda en büyük ve yaygın eğitim kurumlarıdır.

81Bediüzzaman Said Nursî

 

Bin kalemli okul: Sav

Nur dershanelerinde bir devlete özgü vatandaşlık bilgisi; yerine kâinat vatandaşı ve mahlûkata dost olma, global bilinç ve evrensellik, temizlik, düzen, intizam, programlı yaşama, kardeşlik, ihlâs, iletişim ve işbirliği, birlikte hareket etme, problem çözme, yenilikçi beceriler, eleştirel düşünebilme, akla kapı açma, iradeyi elden almama, sağlıklı düşünme, inisiyatif alma, kendini yönetme, liderlik ve sorumluluk gibi evrensel ve İlahî davranışlar ve bakışlar kazandırılıyor.

Bu özellikleri dolayısıyla Barla gibi ücra bir köyde açılan ilk nur dershanesinin şubeleri kısa zamanda dünyaya yayıldı. Bir zamanlar içkili eğlencelerin düzenlendiği, okuma yazma oranının çok düşük olduğu Sav Köyü’nde ciddi bir inkılâba vesile oldu.  Kadınlı erkekli, yediden yetmişe, büyük fedakârlık ve cesaretle, kelle koltukta, kefen boyunda Sav bin kalemli nur dershanesi haline gelerek Risaleler yazıldı, yazılıyor. Devlet müeyyidesiyle sigara gibi sıradan bir alışkanlığı kaldırmak yılları alırken, Risalenin yaptığı eğitim inkılâbı takdirle anılmayı hak ediyor.

Risale-i Nur eğitimi ile fikri, kalbi, kalemi, kelâmı, kemâli hür ve harika elmas ruhlu nesiller yetişiyor. Kaleme dayalı iman ve insan inkılâbı gerçekleşiyor. İmanı ve insanı merkeze almayan eğitimin sonucunda adliyelerde her gün yüzlerce kişinin kalemi kırılıp, manen ve maddeten idam edilirken Denizli Mahkemesi hâkimesi Hesna Şener, Bediüzzaman ile yolu doğrultuyor, insanlardan bir insan oluyor. Üstad gibi bir dâhinin talebesi olma liyakatini hâkimliğe tercih ediyor. “Keşke Çoban Hasan ile evlenseydim de dinden, imandan uzak bu hâllere düşmeseydim” diyor. İdam mahkûmlarını ve mahkûmiyet kararı verenleri karıncayı incitmez hâle getiriyor. Demek ki eğitimin maksadı insanlaşmak, insanı cennetteki fabrika ayarlarına ulaştırmak, canileri cami insanı ve kâinata cami insan yapmak olmalı.

 

Öğretmenine hayatını feda eden

Hasan Feyzi Yüreğil

Risaleler ilim, marifet ve ibadet kitabıdır. Okuyucusuna kısa zamanda öyle bir vizyon kazandırıyor ki, eski medreselerin beş on senede ancak verebildiği talim ve terbiyeyi on beş günde veriyor. “Medenilere galebe çalmak iknâ iledir, icbar ile değildir” prensibini seçiyor. Hapishaneleri Medrese-i Yusufiye, sözde harp meydanlarını İslâm’ın ilkokulu Hz. Erkam’ın evine ve nihayet suffa ashabının okuluna çeviriyor.  Hapishanede Hafız Ali Ergün’ün şahsında ata ot, ite et vermeyi, herkese istidatlarına uygun davranmayı öğretirken, MEB müfredatlı eğitimde herkes aslan kesiliyor; ata et, ite ot veriliyor. Hz. Mustafa (asm), Bediüzzaman ve Hafız Ali’yi kendine öğretmen bilen MEB öğretmeni Hasan Feyzi Yüreğil kısa sürede aldığı Risale eğitim ve terbiyesiyle öğretmeni Bediüzzaman için hayatını feda ediyor.

83Hasan Feyzi Yüreğil

 

84 Mehmet Feyzi

 

82Hafız Ali Ergün

 

Eğitimden amaç kendine yeten, başkalarına faydalı huzurlu bireyler yetiştirmektir. Kur’ân’dan nurunu, Hz. Mustafa’dan (asm) feyzini alan çağlar ötesi, RAB müfredatlı Risale-i Nur bize ve herkese hayatın her alanında yetiyor, yetecek. Gerek Türkiye gerekse dünya Risaleyi başta eğitim ve öğretim olmak üzere hayatın her alanında uygulamadıkça, terör, şiddet ve suç sarmalından çıkamayacak, huzura eremeyecek.

 

Mustafa Oral

mustafaoral74@hotmail.com

 

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*