Birinci Söz

السلام عليكم

Selamla başlayalım, selametle kalalım. Sevgili okur, bu ay güzel şeyler hatırlayalım mı? Mum ışığında, kamış kalemlerin gıcırtılarıyla hatt-ı Kur’ânî’yi muhafaza edenleri mesela…

Hani Tarihçe-i Hayat’ta geçiyor ya: “Kur’ân hattını muhafaza etmek hizmetiyle de muvazzaf olan Risale-i Nur’un muhakkak Kur’ân yazısıyla neşredilmesi lazımdı. Risale-i Nur’un el yazısıyla neşri senelerinde evlerinden yedi-sekiz sene çıkmadan Risale-i Nur’u yazıp neşredenler olmuştur. O zamanlar Isparta havalisinde, erkek, kadın, genç ve ihtiyarlardan binlerce Nur Talebesi, hatta Nur dershanesi olan Sav Köyü bin kalemle, senelerce Nur Risalelerini yazıp çoğaltıyorlardı…”

O yüzden sevgili okur, öğrenelim be şu yazıyı! Hatta Birinci Söz besmelemiz olsun, yazalım mı biz de bir parça,* o günleri yâd etmek adına? Haydi Bismillah!

*Yazar, burada “Hepinize ödev, Birinci Söz’ü yazın” dedi. Bir ayda bitirirsiniz diye umuyorum. Bu vesile ile aziz Üstadım Bediüzzaman Said Nursî’yi vefatının 57. senesinde rahmetle anıyorum…

Not: Bu arada sevgili okur, bu ay beni çok sevindiren bir haber aldım. Eskişehir Medrese-i Yusufiye’sinden bir ağabey Genç Yorum’un Eskimez Yazı bölümünden iltifatla bahsetmiş ve Osmanlıca’yı buradan öğrenmeye çalıştığını söylemiş. Emek sarf ettiğimiz şeyleri birilerinin fark etmesi ve bundan faydalanması çok güzel. Elhamdülillah.

 

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*