PAZARLIK MACERALARI

Pazarlık yapmak sünnettir, ama yerinde ve zamanında. Ne var ki, günümüzde ortaya çıkan etiket fiyatlı satışlar buna imkân vermiyor maalesef. Yine de denemeye değer diyerek sizleri pazarlık maceralarımla baş başa bırakıyorum.

Site ile pazarlık 

Olur mu öyle şey, demeyin, zira oldurmuşluğum vardır. Çok güzel tasarımları olan bir siteden kullanışlı bir çantayı gözüme kestirmiştim. Ancak 75 liraydı ve o parayı vermeye gönlüm râzı olmazdı. Ama ablam sana hediyem olsun deyince işler değişti tabi 🙂 Maaşının yatmasını bekliyorduk ki, yattığı gün zam gelmiş, 85 tl olmuş. Hayallerim suya düşmüştü, zaten vicdanım sızlıyordu o parayı çantaya vereceğim için. Şimdi ise imkânsız olmuştu. Dur Şeyda dedim, bi mesaj atayım siteye, belki beni anlarlar. Yazdım: “İyi günler, ben şu ürününüzü uzun süredir takip ediyordum, maaşım yatınca alacaktım, ancak yattığı gün fiyat artmış. Acaba bir seferliğine mahsus eski fiyatıyla almam mümkün mü? ”

Ve ümitsizce beklerken cevap ertesi gün geldi:

“Merhaba Şeyda Sultan,
Olur tabi,  %20 indirim kodu (XXXXYYYY) kullanarak satın alabilirsin. J Sevgiler.”

Çok teşekkür ettim ve hesapladım, 68 TL’ye geliyor:. Yine pahalı olmasına rağmen  evvelkinden daha kârlı oldu. Çok şükür böylece sünnet olan pazarlığı yerine getirdik. Haa çantam mı, hâlâ kullanıyorum, bir numaralı kullanışlı çantam. 🙂

 

Kafe sahibiyle pazarlık

Ne yaparsın her yer pahalı işte, arkadaşlarla bir araya gelince bir şey içmeden de olmuyor. Ama bir fincan sıcak çikolata içip 5 lira verecek kadar da değil!  Durun anlatayım.

Adana’da ünlü bir kafeler zinciri var. Adım başı şubesini görürsünüz. Tam öğrenci mekânı, grup ödevleri falan için çok elverişli bir mekân.

Yine bir gün 6 arkadaş gittik, 6 sıcak çikolata sipariş ettik. Menü de yoktu ki fiyatına bakalım. Neyse… İçerken sipariş kâğıdı dikkatimi çekti, göz ucuyla bir baktım, 3 TL yazıyor.  Haa iyiymiş derken bir daha bakmamla kâğıdı elime almam bir oldu. 30 TL yazıyormuş meğer. Aman Yâ Rabbi, ne içtik sanki biz dedim. Kebap yemedik, fincan takımını falan da satın almadık. Bi sıcak çikolata içtik altı üstü. Bunu kasiyere bi deyim dedim, olmaz bu kadarı. Kâğıdı aldım elime, vardım usulca kasiyerin yanına. Kafenin sahibi gibi bi edası vardı abinin, yani konuşmak işe yarayabilirdi: “Abi bu kâğıtta bi yanlışlık var herhalde, biz sadece sıcak çikolata içtik. Valla fincanlar falan da orda duruyo almadık yani” sonra devam ettim; “Abi karşı markette bunlar 25 kuruş, burada 5 lira. Hadi buranın elektriğini hesaba katalım, giderlerini hesaplayalım, 30 lira yine çok abi. Biz 20 versek sizi zora sokar mı acaba?”

Buna karşı kasiyerin cevabı: “Doğru söylüyorsun, simit yeseniz daha ucuza gelirdi. Hadi dediğiniz gibi olsun, 15 lira verin yeter” dedi gülümseyerek.

Sağolsun yarı yarıya indirdi fiyatı, ardından birçok da dualar aldı. Yani aslında hep yaptığım bir şey değil, ama bir sıcak çikolataya 5 lira verseydim içim yanardı.

 

Pazarda pazarlık 

Pazarda pazarlık yapmak gibi bir âdetim yoktur. Zira ne zorluklarla yetiştirildiğini biliyorum o sebzelerin. 50 kuruşun hesabını yapmaya gerek yok bence, fakat beğendiğim bir giysiyi alırken 20 liranın hesabını pek de yapmadığımı fark ettim! Bu yüzden çiftçinin yüzünü güldürmek, oturduğu yerde faizle para kazananların ise suratına kapıları kapamak lazım.

Yanlış anlaşılmasın, satıcıyla pek yüz göz olmayı sevmem, ama sıcak çikolataya da 5 lira verilmezdi canım. Versem içimde kalırdı. Valla kalırmış. Kalmadığı hâlde yazmışım o kadar. Kalsa ne olurdu Allah bilir.

 

Şeyda Sultan Zengin
sultanzengin68@hotmail.com

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*