2018 Eylül – Haber Yorum

Cep telefonu bağımlılığı giderek artıyor

Cep telefonu bağımlılığının ulaştığı vahim boyutlar ve bunu azaltmanın yollarıyla ilgili tartışmalar sürüyor. BBC Türkçe’de yer alan habere göre Rory ve Lily adlarında, biri orta yaşlı diğeri genç 2 kişi, bağımlılığın boyutlarını ölçmek için deney yaptılar. Sonuçlar açıklandığında ortaya birisinin ekrana yapışık sosyal medya hastası, diğerinin ise daha makul bir kullanıcı olduğu ortaya çıktı. Yaptıkları deneyle ilgili detay veren Rory şunları söyledi: “İkimiz de Apple’ın yazılım geliştirme programına kaydolduk ve Ekran süresi (ScrenTime) uygulamasını indirdik. Bu özellik iPhone kullanım süresini gösteriyor ve bu süreyi kısıtlamanıza imkân tanıyor. Ayrıca ebeveynlere çocuklarının telefon kullanımını denetim altında tutma şansı da veriyor. İşletim sistemini kurmamızdan saatler sonra benim aşırı derecede telefon ekranına yapışık olduğum ispatlanmaya başladı. Sabah saat 10’u gösterdiğinde ekrana bakma sürem 2 saat 38 dakikayı geçmişti. Saatte 9 kere telefonu elime alıyordum ve 38 bildirimi kontrol ediyordum.” Lily ise Instagram’a bağlı olduğunu itiraf ederek şunları söyledi: “Instagram uygulamasının içinde çok fazla şey var, bu yüzden kendimi çok sık orada buluyorum. 06:00’da bakmaya başlıyorum, tüm gün boyunca kontrol ediyorum.”

Kalbiniz için tavsiyeler

Yapılan araştırmalara göre son 10 yılda sigara kullanımı, sağlıksız ve düzensiz beslenme, stres ve hareketsiz yaşamakla birlikte 60 yaş ve üzerinde görülen kalp krizi 40’lı hatta 35’li yaşlara indi. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, kalp krizlerinin önüne geçecek 5 tavsiye vererek şunları söyledi: “Son dönemlerde sık sık rastladığımız 35-45 yaşındaki kalp krizi vak’alarının ana nedeni, kanın akışkanlığının bozulması ve damar sertliğidir. Damar sertliğinin temelinde ise kolesterol yüksekliği, sağlıksız kilo yer almaktadır. Kanın akışkanlığını ise sigara, hareketsizlik ve zihinsel stres bozmaktadır. Bunun için yapmamız gereken 5 temel madde var:

1) Öncelikle sigarayı bırakın.

2) Düzenli ve kontrollü spor yapın.

3) Haftanın en az 3 günü 45 dakika tempolu yürüyün.

4) Kalbinizi zorlayacak aktivitelerden (halı saha maçı, ağırlık kaldırmak gibi) kaçının.

5) Ailede kalp hastalığı olan ve ‘risk’ taşıyanların düzenli kontrollerini yaptırın.”

Siber zorbalık farkındalığı artıyor

Ipsos, 2011 yılından bu yana Türkiye dâhil 28 ülkede, siber zorbalık konusunu ve kamuoyunun bu konudaki algısını araştırıyor. Bu araştırmanın 2018 sonuçları, kamuoyunda siber zorbalık konusundaki farkındalıkta artış olduğunu, fakat yine de global olarak her dört kişiden birinin siber zorbalığı daha önce hiç duymadığını gösteriyor. En yüksek farkındalığı olan ülkeler;  İsveç (%91) ve İtalya (%91) olarak görülürken, bu konuda en düşük farkındalık Suudi Arabistan’da (%37) görülüyor. Ipsos’un; “Siber Zorbalık Araştırması”na göre 28 ülkeden toplam 20,793 kişinin %75’i siber zorbalığı gördüğünü, okuduğunu veya duyduğunu belirtiyor. Siber zorbalık konusundaki farkındalıkta 2011 yılına kıyasla 9 puanlık bir artış görülüyor. Ebeveynlere araştırma kapsamında çocuklarının hangi iletişim platformlarında siber zorbalığa maruz kaldıkları da soruldu. Buna göre global olarak %65’lik bir kesim siber zorbalığa sosyal medyada maruz kalıyor, bunu mobil platformlar (%45) ve online mesajlaşma platformlarının (%38) takip ettiği belirtildi.

Suriyeli çocukların hikâyesi film oldu

Yönetmenliğini ve senaristliğini Aida Begiç’in üstlendiği, son zamanların en dikkat çekici hikâyesine sahip “Bırakma Beni” filminin çekimleri tamamladı. Film, çok sayıda maddî ve insanî kayıplara sebep olmuş Suriye’deki, iç çatışmalar sonucu ortaya çıkan mülteci krizinin sonuçlarından esinlenilerek yazıldı. Yetim kalan Suriyeli bir grup çocuğun hikâyesinin konu edildiği film, 21 Eylül’de izleyici ile buluşacak. Filmin gerçek kesitler içerdiğini dile getiren Begiç şunları söyledi: “Bu film diğer filmlerimden farklı olarak çocukların dünyası üzerine kurulu. Sadece onların dünyasını ve bakış açılarını yansıtıyor. Bu nedenle film sadece dram değil, her durumda umut ve sevginin de çocuklar tarafından nasıl yeşertildiğinin bir yansıması. Dikkat çekmek istediğimiz bir konu da; filmde izlediğiniz tüm hikâyelerin çocukların hayatlarından gerçek kesitler içerdiği. Mültecilere karşı önyargılı olanların bu film ile farklı duygular hissedeceğini düşünüyorum.”

Zararlı ışınlara karşı yeni bir sistem

İzmirli lise öğrencisi Pelin Kaya, zararlı güneş ışını karşısında renk değiştiren kumaş tasarladı. AA’da yer alan habere göre TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda Türkiye birinciliği elde eden proje, Portekiz’de düzenlenen uluslararası yarışmada da birinci oldu. Fotokromik kumaştan geliştirilen, bileklik ve broş olarak kullanılabilecek şekilde tasarlanan kumaşın rengi, zararlı güneş ışığını gördüğü zaman mavi renk alıyor. Zararlı ışıkla teması kesilen kumaş yeniden kendi rengine dönüyor. Kaya, insanların bu aksesuarla dışarı çıktığında zararlı ışınları anlayabileceklerini vurguladı. Ayrıca bu sistemin 2 lira gibi çok düşük bir maliyeti var.

İstanbul ne kadar sağlıklı?

Dünya genelinde 89 şehrin çeşitli uluslararası açık kaynak verileri ile incelenmesi sonucu İstanbul, en sağlıklı şehirler sıralamasında sondan ikinci oldu. “Dünyanın en sağlıklı şehirleri” listesinde Bursa 72. sırada, İzmir ise 83. sırada yer aldı. BBC Türkçe’de yer alan habere göre dünyanın en sağlıklı 10 şehrinden 8’inin Avrupa kıtasında olduğu ortaya çıktı. Şehirlerdeki yeşil alanlar, spor tesislerinin kalitesi, hava ve su kirliliği, ortalama ömür beklentisi, obezite oranı, iş-özel hayat dengesi gibi 10 kriterin bir araya getirilmesiyle oluşturulan listede en sağlıklı şehir Amsterdam olarak belirlendi. İstanbul, özellikle yeşil alanların oranı, iş-özel hayat dengesi, elektrikli otomobil şarj etme noktalarının sayısı ve yetişkinlerdeki obezite oranları söz konusu olduğunda düşük puan aldı.

Geri dönüşüm farkındalık oluşturuyor

Günümüzde karton ambalajların toplanması ve geri dönüşümü konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlar geri dönüşüm faaliyetlerini yürütüyor. Bu geri dönüşüm çalışmaları sayesinde piyasaya sürülen ambalajların yüzde 103’ü geri dönüştürülürken, depozitolu olarak piyasaya sürülen ambalajların ise 53 bin 428 tonu geri dönüşüyor. Türkiye’de karton ambalaj dönüşüm ortalaması yüzde 52 olurken, 2020 yılında bu oranın yüzde 60’a yükseltilmesi öngörülüyor. Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği karton ambalajdan sorumlu Başkan Yardımcısı Ali Can Duran, “Aslına bakarsanız, endüstriyel kısımda karton geri dönüşümünü, yüzde 50’den fazla paya sahip geleneksel kâğıt hurdacılığından ayrıştıracak ve tehlikeli olmayan endüstriyel atıkların geri dönüşümünü hızlandıracak yasal mevzuat, tesislere yönelik teknik altyapı, sertifikasyon vb. çözümlerin daha da derinleştirilmesi gerekiyor. Özellikle İskandinav ülkelerinde karton ambalaj geri dönüşümünün ‘farkındalık’ ve ‘kültürle’ ilişkisi çok yüksek. Doğru karton-kâğıt ambalaj kullanımını merkeze alan ‘gıda ziyanına’ yönelik programlar söz konusu olup, özellikle karton ambalajın tasarımı burada rol oynuyor” şeklinde konuştu.

Sosyal medyada güvende kalmanın 7 yolu

Günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası olan sosyal medyada zaman geçirmek, araştırmacılara göre büyük tehlikeler içeriyor. TeknoBurada sitesinde yer alan habere göre, küresel antivirüs yazılım kuruluşu ESET bu tehlikeye karşı sosyal medyada güvende kalmanın 7 yolunu açıkladı.

  • Tüm yazılımlarınızı güncelleyin ve cihazlarınızı güvende tutun.

İşletim sisteminizin yanı sıra tüm yazılımları; özellikle de tarayıcıları ve uygulamaları güncellemeyi ihmâl etmeyin. Güncelleme en öncelikli güvenlik önlemlerinden biridir.

  • Güçlü şifreler kullanın.

Şifrelerinizi uzun tutun, tekrar kullanmayın ve onları oluştururken özel semboller ve sayıların yanı sıra büyük ve küçük harfli karakterler kullanın.

  • Gizlilik ayarlarınızı kontrol edin.

Gönderilerinizin yalnızca en yakın arkadaşlarınız ya da yönlendirdiğiniz grup tarafından görülebildiğinden emin olun.

  • Paylaşımda bulunmadan önce iki kez düşünün.

Tüm ayarlarınızı olabildiğince gizli tutsanız bile, her zaman bir şey paylaşmadan veya yazmadan önce iki kez düşünün.

  • Şüpheci olun.

Eğer birisi size doğum tarihi ya da kimlik numarası gibi hassas bilgileriniz karşılığında yeni bir araba, bilgisayar ya da akıllı telefon sunuyorsa, bu kesinlikle bir tuzaktır.

  • Yabancılara dikkat edin.

Siber alan, kötü amaçlı aktörlere hem anonimlik hem de kamuflaj imkânı sunarak, kurbanların normalde kabul etmeyecekleri eylemlerde bulunmalarını sağlar.

  • Güncel güvenlik çözümü kullanın.

Kötü adamları dışarıda tutmak için bilgisayarınızda veya mobil cihazınızda çalışan güvenilir ve güncel bir güvenlik çözümü kullanın.

 

 

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*