2019 Ocak – Haber Yorum

Görmemek Kur’ân okumaya engel değil

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ile Katar Hayır ve Yardımlaşma Derneği tarafından görme engelliler için dijital Kur’ân tasarlandı. Hazırlanan Kur’ân setleri Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde yapılan programda görme engelli vatandaşlara dağıtıldı. Programda, dijital Kur’ân-ı Kerîm seti “Kalem El Basira”nın kullanımı ve fiziksel olarak görme engelli vatandaşlara getireceği avantajlar anlatıldı. Kendisi de görme engelli olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdür Yardımcısı Halis Kuralay, Kur’ân-ı Kerîm’in özelliklerinden bahsederek şunları söyledi: “Görme engelliler için Braille Alfabesi ile yazılmış Kur’ân-ı Kerîm, fiziksel olarak çok büyük bir kitap, toplamda 6 ciltten oluşan 15 kilo ağırlığa sahip. Ama Allah için okuyoruz onu. Fakat bu dijital setin farklı bir özelliği var. İçerisinde farklı farklı hafızlardan dinleyebileceğiniz bir özelliği var. Braille alfabesi ile yazılmış rehberinden dijital kalemi ile dokundurduğunuz anda hafız okumaya başlıyor. Hangi sûre, hangi âyeti istiyorsanız onu seçebiliyorsunuz. Meallerini de dinleyebiliyorsunuz. Bunu taşıma imkânı çok kolay. Bu dijital seti çantası ile birlikte koltuğunuzun altına alabiliyorsunuz. Böyle olunca hem Kur’ân-ı Kerîm’i, hem de mealini yanınıza almış oluyorsunuz. İstediğiniz yerde dinleyebiliyorsunuz.”

Türkiye’de beyin göçü artıyor

Türkiye’de bir süre çalıştıktan sonra ABD’ye yerleşen çocuk kalp ve damar cerrahı Doç. Dr. Ergin Koçyıldırım, Türkiye’de son zamanlarda yoğunlaşarak artan beyin göçüyle ilgili bilgi verdi.  Amerika’nın Sesi haber sitesinde yer alan habere göre, Koçyıldırım, Türkiye’de en çok genç nüfusun beyin göçü yaptığını, erkeklerden çok kadınların yurtdışına gittiğini ve özellikle son zamanlarda göçün %42,5 arttığını söyledi. Yapılan göçlerin sebebinin umutsuzluk olduğuna dikkat çeken Koçyıldırım, şunları söyledi: “İbn-i Sina’nın bir lafı var. Bin sene önce söylemiş, ‘Bilim ve sanat, itibar görmediği ülkeyi terk eder’ demiş. Bu sözler şu anda Türkiye’nin içerisinde bulunduğu durumu gayet güzel anlatıyor. Türkiye’de beyin göçünün farklı nedenleri var. Birincisi umutsuzluk. Kendi ülkelerinde geleceklerine dair umutsuzluk ve güvensizlik yaşayan insanlar göç ediyor. İmkânsızlıklar ve ekonomik sebepler de bu göçü etkiliyor. Bir başka neden ise akademisyenler, sanatçılar gibi kalburüstü tayfa dediğimiz, biraz daha eğitim görmüş insanlar, artık son siyasî baskılardan dolayı işlerini yapamaz duruma gelmişler. Sadece araştırma geliştirme değil, günlük işlerini de yapamıyorlar. Türkiye’de bilim adamlarını beyin göçüne sevk eden, yurt dışındaki imkânlar ve imkânlara ayrılan bütçelerin oldukça kabarık olması. Bu çok çekici bir şey. Her şeyden önce, ifade özgürlüğü ya da değişik düşüncelerini farklı olarak ifade etme özgürlüğünün olması; bilimsel araştırmanın ve kalitenin doğru orantılı olması gerekiyor. Dolayısıyla ne kadar özgür düşünüyorsan, ne kadar özgür ortamlarda yaşayabiliyorsan araştırmalarında ve bilim çalışmalarında yaptıkların daha başarılı oluyor. Yurt dışında çalışan bir bilim adamı olarak en önemli gözlemlerimden bir tanesi özgür bir akademik ortamda çalışmayı, bunun ne kadar ayrıcalıklı bir şey olduğunu biliyor olmak.”

Dünyanın En Gizli Kütüphanesi

İskoç sanatçı Katie Paterson tarafından tasarlanan ve “Dünyanın En Gizli Kütüphanesi” olarak adlandırılan Geleceğin Kütüphanesi son yılların en enteresan projelerinden biri hâline geldi. Proje kapsamında 2014’ten 2114 yılına kadar her yıl dünyanın önde gelen bir edebiyatçısından bir metin alınacak. Bu metinler hiçbir şekilde kimseyle paylaşılmayacak ve de yayınlanmayacak. Yeşilist sitesinde yer alan habere göre, Oslo Halk Kütüphanesi’nin bir parçası olan Deichman Kütüphanesi’nde bu metinleri saklamak için özel bir oda inşa edilmeye başlandı. Oslo’nun kuzeyindeki ormanın ortasında bulunan kütüphane katılımcılara ormanı hissettirerek onların, proje kapsamında dikilen ağaçların büyümelerini yıldan yıla takip etmelerini sağlıyor.

Ekoloji eğitimleri başladı

Kadıköy Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği Ekolojik Yaşam Merkezi’nde her yaştan insana hitap eden ücretsiz ekoloji eğitimleri verilmeye başlandı. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, eğitimlerle ilgili şunları söyledi: “Bundan yüz sene önce hava, deniz, su konusunda sorun yaşanmayan ve çevremizdeki bütün canlıların hayatlarını rahatlıkla devam ettirdiği bir dönemden, şu anda türlerin risk altında olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Kimyasallardan kaynaklı gıdalar artık sağlıksız bir hâle geldi ve bundan dolayı hastalıklar giderek çoğalıyor. Örneğin Marmara Denizi’nde yaklaşık 180 balık çeşidi varken şu an 8-10 çeşide düştü. Tüm bunlarla ilgili olarak dünya çok konuşuyor. Ama Türkiye’de bu konuya ilişkin tartışmalar yüzeysel kalıyor. Yaşamımız için temiz toprağa, temiz suya, temiz havaya ihtiyacımız var. Tüm bunları birlikte el ele verirsek çok rahat hayata geçirebiliriz.”

Yeşilist sitesinde yer alan habere göre, Ekolojik Yaşam Merkezi’nde verilen eğitimlerden bazıları şöyle: Ekolojik Mahalle Atölyesi, Ahşap Oyuncak Atölyesi, Doğal Malzemelerle Temizlik, Arka Bahçe Etkinlikleri, Bahçecilik Eğitimi, Permakültüre Giriş, Ekoloji Kitaplığı, Okuma ve Söyleşi, Alternatif Eğitim, Doğal Annelik, Vegan Akademi, Narlı Yiyecek ve İçecek Atölyesi.

“Mobil Spor Aracı” genç kabiliyetleri keşfediyor

Mardin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, çocukları ve gençleri spora kazandırmak için proje başlattı. İçinde spor malzemeleri bulunan özel tasarlanan “Mobil Spor Aracı” gençleri sporla buluşturuyor. Proje kapsamında köy köy, sokak sokak gezen ekipler, çocukları ve gençleri spora kazandırmak için tarama yapıyor ve yetenekleri bireyleri keşfediyor. Milli sporcular ve uzman ekipler çocuklara voleybol, basketbol, futbol, badminton ve kick boks gibi branşlarda eğitim veriyor. AA’da yer alan habere göre, aracı gördüklerinde büyük sevinç yaşayan çocuklar, bazı branşlar ve spor malzemeleriyle ilk defa tanışmanın, spor yaparak eğlenceli zaman geçirmenin tadını çıkardı. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Spor Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde görevli millî sporcu Mert Vural, şehrin en ücra köşesinde bile olsa kabiliyetli çocukları ve gençleri keşfederek onları altyapıya ve Türk sporuna kazandırmak için çalıştıklarını vurguladı.

Kızıl Gezegen’in sesi duyuldu

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Kızıl gezegen Mars’ın yüzeyinde sismik inceleme aracı InSight tarafından kaydedilen sesleri yayımladı. NASA’nın Jet İtiş Laboratuvarı’nda görevli bilim adamı Bruce Banerdt, bu ses kaydının sürpriz bir gelişme olduğunu belirtti. AA’da yer alan habere göre, kayıtla ilk kez bir başka gezegenin sesi Dünya’da duyulurken, bilim adamları, sesin saatte 24 kilometre hızla esen kuzeybatı rüzgârından kaynaklandığını düşünüyor. Kayıtla ilgili bilgi veren NASA Başkanı Jim Bridenstine de “Bir diğer gezegenin yüzeyinde kaydedilen ilk sesleri duymak ayrıcalık. Harika bir ekibimiz var, NASA’da her gün inanılmaz şeyler yapıyoruz” şeklinde konuştu.

MZV 3. Gençlik Zirvesi yapıldı

Mehmet Zorlu Vakfı tarafından düzenlenen Gençlik Zirvesi’nin 3.sü 25 Kasım 2018 Pazar günü Zorlu PSM’de gerçekleşti. Kayıtların aylar öncesinden açıldığı ve çok kısa bir sürede dolduğu zirveye, Türkiye’nin dört bir yanından 2500’ü aşkın lise ve üniversite öğrencisi katıldı.

Prof. Dr. Acar Baltaş, Prof. Dr. Selçuk Şirin, Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Prof. Dr. Erhan Erkut, Alemşah Öztürk, Refik Anadol, Zeynep Dereli gibi isimlerin yer aldığı zirvede; 08:30-17:30 saatleri arasında girişimcilik, motivasyon ve eğitim temalı konuşmalar yapılırken, çeşitli sahne performansları da yer aldı.

Zirve’nin genel anlamda gençlere vermek istediği mesaj; durağan sistem içinde kendini kaybetmemek, yenilikçi olabilmek, her ne yapılıyorsa severek yapabilmek, istikrar ve düzenle çalışmayı öğrenmekti.

Konuşmacılardan bazıları başarı öykülerini paylaşarak ilham verici anlara sebep oldu. Bunlardan biri; eğitim hayatına Kars’ın Yiğitkonağı köyünde başlayan, şimdilerde New York Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapan Selçuk Şirin’di. Gençlere, başarılı olabilmek için, içinde bulundukları kabuğun dışına çıkıp, farklı ve geniş bir bakış açısı kazanmaları gerektiğini önerdiği konuşması ufuk açıcıydı.

Prof. Dr. Özgür Demirtaş konuşmasında; başarının hiçbir zaman kişinin eline altın tepsiyle sunulmayacağını, kendi hayatında yaptığı hiçbir işin kolay olduğunu hatırlamadığını söyledi. İnsanın motivasyonunun dıştan geldiği sürece çabuk söneceğini, sürekli olarak insanı iten içten bir güç olması gerektiğini vurguladı. Demirtaş, her zamanın kendine has bir çalışma stili, yapılacak doğru ve iyi işleri olduğunu hatırlattığı konuşmasında; azmin her devirde farklı şekillerde sonuç verdiğini ve unutulmaması gereken şeyin devrimize uygun olan her neyse, tarihten de motivasyon alarak onu uygulamak olduğunu ifade etti. Yaptığı konuşma büyük bir ilgiyle dinlendi.

Bir günün 24 saatle sınırlı olmasına üzülen ve yapay zekâya rüya gördürmeyi başaran medya sanatçısı Refik Anadol, yapay zekâ konusunda başlattığı farklı projeleri anlatırken; Ergün Güler yaptığı konuşmada, bu projelerle üniversite okumanın bir arada nasıl ilerleyeceğini bilemeyen girişimci lise öğrencilerini, “İşiniz tutkunuz olursa, her sabah alarmdan önce uyanırsınız” diyerek motive etti. Her iki konuşmacı, kendi zamanımızı düzgün kullanabilmek ve azimli bir biçimde çalışabilmek konusunda etkileyici bilgiler verdi.

Zirveye katılan tüm isimler; gençlere ışık olacak, düşünmelerini tetikleyecek, hayata farklı bir perspektiften bakmalarını sağlayacak faydalı konuşmalar gerçekleştirdi. Zirve kapsamında konser veren şarkıcı Yalın da gençlere keyifli anlar yaşattı. (Haber: Sueda Çakır)

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*