İlkbaharın ilk günlerinden tüm okurlarımıza selam ediyor, muhabbetlerimizi sunuyoruz…
Siz değerli okurlarımız biliyorsunuz ki, dergimizin misyonu gereği her ay “insan” merkezli çalışmalar yapıyoruz. Yani işlediğimiz her konu “insan”a; onun aklına, ruhuna, kalbine, vicdanına sesleniyor. İnsanı ilgilendiren/ilgilendirmesi gereken meseleleri/hakikatleri her ay müdakkik fikir sahipleri aracılığıyla neşrediyoruz.
Ve yine biliyorsunuz ki, çağımıza en uygun Kur’ân tefsiri olan Risale-i Nur perspektifiyle ve müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin görüşleri ışığında edindiğimiz fikirleri, bakış açılarını sizlerle paylaşıyoruz.
İnsanı anlamaya, anlatmaya; bu fânî dünya yolculuğumuzda rehber edinmemiz gerekenleri hatırımızda tutmaya ve “insan” kalma gayretini “insan olan insan”a her dem hatırlatmaya çalışıyoruz. Elinizdeki sayımızda ise doğrudan “insan”a temas ediyoruz.
“İnsan” konulu kapak dosyamızda her ay olduğu gibi bu ay da birbirinden değerli ve kabiliyetli genç kalemler yer alıyor.
Melike Nursultan Akkaya “Hürriyeti tefekkür”, Nesibe Ersoylu “İnsan neden var da yok değil?”, Bilal Said Parlakoğlu “İnsandır, hata yapar”, Abdulkadir Sinoğlu “Alâkamız nedir?”, Hümeyra Titer “Ve insan konuştu”, Nuriye Sultan Kostak “Nakışlı bir pencere: İnsan” başlıklı yazılarıyla bu ayki kapak dosyamızı oluşturuyorlar.
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin, Risale-i Nur’un pek çok bölümünde derinlikli, merak uyandıran, ufuk açan yaklaşım ve değerlendirmelerini kısmen de olsa, özgün tefekkürlerle ele almaya çalıştığımız bu sayımızın, hiç olmazsa “insan”a dair temel ve öncelikli bazı sorulara tatmin edici cevaplar sunacağı kanaatindeyiz.
“İnsan” sayımızı istifadenize sunarken, 23 Mart 1960 tarihinde vefat eden Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’ni vefatının 59. senesinde rahmet ve saygı ile yâd ediyoruz. Allah kendisinden razı olsun. Bizleri de, onun neşrettiği hakikatleri hakkıyla anlayan, yaşayan ve ihtiyacı olanlara ulaştıranlardan eylesin.
İlk yorumu siz yazın