Kader yazılımı

Yeni bir güne her merhaba dediğimizde gün ile birlikte yeni oluşumlar da bizi karşılıyor. Bu yeniliğe ayak uydurmak dahi yenilik istiyor. Teknolojinin bu denli değişmesine vurgu yapan onlarca yazı okuyabilirsiniz. Bu kadar değişimle beraber değişmeyen ve değişmeyecek olan mutlak gerçeklerin olduğunu da biliyoruz. Bu bağlamda mutlak gerçeklerden kader mevzuunu teknoloji çağının en popüler bilimi olan yazılım bilimi çerçevesinde kısaca ele alalım.

Kader, insanın bütün davranışlarını (yaptığı/yapacağı her şeyi) Allah’ın önceden bilmesidir. Mutlak doğrular ve yanlışlar İlâhî kanun çerçevesinde akıl ve mantık kaideleri içinde konulmuştur. Sekizinci kattan atlarsan ölürsün, atlamazsan ölmezsin. Sağa gitmek istersen sağa, sola gitmek istersen sola gidersin. Nereye bakmak istersen oraya bakarsın. Hiçbir davranışta zorlama yok, seçimler bize ait, yaratmak Allah’a.

Kader-yazılım birlikteliğinde tohumlardan insana kadar her varlığın kader programı bellidir. Bir elma tohumunun neticesi elma ağacı olmaktır. “Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelan-ı nümüvv der: Ben sünbülleneceğim, meyve vereceğim. Doğru söyler.1 İnsan tohumunun neticesi, eğer fıtratına uygun hareket ederse insan-ı kâmil olmaktır. Bu sabitler ışığında seçimlerimiz bizi olmak istediğimiz kişi yapar. Yazılım dünyasında karmaşık algoritmalar altında bütün seçenekleri düşünüp her seçim için bir yol tasarlayan mühendis, bizim yapmış olduğumuz seçimlerimizle hangi sonuca gideceğimizi önceden bilebilir. Bu çok normaldir, çünkü programda hiçbir ihtimal atlanmadan hesaplanmıştır.

Kader programında ise bizim için bütün hayırlı seçenekleri daha önceden bildiren, bu yolların neticesi olarak Cennet ve Cehennem’i vaad ve vaîd eden Rabbimizin, elbette bizden istediği bir şey var. Zira bir yazılım hangi konuda tasarlanmış ise ondan beklenen en büyük netice odur. “Ben insanları ve cinleri yalnız beni bilip bana ibadet etsinler diye yarattım”2 diyen Rabbimiz, bizden kul olmamızı istiyor. Evet insanın kader programının neticesi kul olmaktır. Bu minvalde insana düşen, yazılım programlarındaki virüsler gibi bela ve musibetlere karşı sabır, nimetlere karşı şükür3 etmek, beş vakit namazını kılmak ve senede bir ay orucunu tutmaktır.

Dipnotlar:
1) Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2018, s. 552
2) Zariyat Suresi: 56
3) “Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd 64)

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*