Sebeplerin de sebebi var

Yeni bir gün daha başladı. Güneş yine doğudan doğdu, kahvaltı için kaynattığımız su 100°C’de, yer çekimi kanunun varlığı sayesinde yürüyebildik yine. Yani bütün kâinat, bütün düzen ve intizamıyla tıpkı dün olduğu gibi bugün de hazır.

Evet, kâinata baktığımızda müthiş bir düzen ve intizam karşılıyor bizi. Her nereye bakarsak bakalım bir çarpıklık bir yanlışlık yok. Aynı zamanda bu düzende bir istikrar var. Her an, her saniye bu düzen korunmaya devam ediyor. Bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlanmış sistemler, bu inanılmaz iç içeliğe rağmen eksiksiz ve yanlışsız çalışıyor. Mesela kütle çekim kanunu ile bütün gezegenler, yıldız sistemleri birbirlerine karşı belli itme ve çekme kuvveti uygulayıp belli yörüngede ilerleme devamlılığını sağlıyor. Yine Dünya’ya baktığımızda ağaçlar, atmosfer ve canlılar arasındaki hava sirkülasyonunun da her an hatasız çalıştığı görülüyor. Bu ve benzeri örneklerin hepsinde göreceğimiz ortak sonuç her şeyin bir sebep-sonuç ilişkisi içinde yaratılmış olması. Yani kâinatta devam eden her durum için yine kâinatta neden olan bir faktör var. Ama sonuçta ortaya çıkan tabloda mükemmel bir düzen var. İnsanlık, fıtratı gereği hep bu düzeni sorguladı, “Neden? Bütün bu düzenin nedeni nedir?” Bu sorgulamalardan birçok fikir akımı meydana geldi. Bu akımlardan en çok rağbet göreni Materyalizm, yani maddecilik oldu. Bu akımın savunduğu görüş her şeyin maddeden oluştuğu ve maddenin değişimleri dışında hiçbir şeyin var olmadığı yönündeydi. Yani bu koskoca kâinat, birbirine bağlı bunca kanun tesadüf eseri bir araya gelmiş, sonrasında hep bu düzende devam etmişti onlara göre. Yani sebeplere takılıp kalmışlar, işin içinden çıkamamış, en sonunda bu sebeplere ilahlık atfetmişlerdi. Olayların ve durumların yaratıcısı olarak, kendinden büyük işler yapan akılsız, şuursuz kanunları, sebepleri görmüşlerdi. Diğer bir deyişle kabukta takılı kalmış, öze geçememişlerdi.

Peki bu sebepler neden yaratılmıştı? Materyalizm görüşünü savunan birçok ünlü ve başarılı bilim adamı neyi eksik bırakmışlar, neye yanlış bakmışlardı. Şimdi sebeplerin yaratılma nedenlerinin birkaçına göz atalım. Cenab-ı Hakk’ın izzet ve azameti sonsuz ve sınırsızdır, her şeyi kaplamıştır. Lâkin yine her şeyi hikmetle yaratan Cenab-ı Hakk’ın, bu kâinatı yaratma nedenlerinden biri de imtihan sırrı olduğu için bu izzet ve azametin bütünüyle aşikâr gösterilmesinin imtihan sırrını bozacağı kaçınılmaz bir gerçektir. İşte bu yüzden sebepler yaratılmıştır.

Yazının devamına dergimizin Eylül sayısından ulaşabilirsiniz…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*