Hayatta tesadüf yoktur!

Değerli Okur;

Cenab-ı Hak, bu ay da sizlerle kavuşmayı nasip etti biz kalem ve kelâm ehline. Daim olsun inşaallah. Ehil dedik, dua niyetine olsun. Zira, ehil olmaya gayretli pek değerli kalemler kelâm ediyor bu dergide.

Mart Ayı’ndan beri ülkemizin öncelikli gündemi Korona Virüsü olunca, 3 sayıdır dergimizin içeriğini de bu şekillendiriyor hâliyle. Nisan’da “Parazit” başlığıyla insanın bulaşık elini anlatmış, Korona Virüsü’ne dolaylı olarak değinmiştik. Mayıs’ta Ramazan Ayı ile beraber, virüsün bizleri eve ve kendi dünyamıza döndürmesiyle “Dünya İtikâfta” demiştik. Şimdi Haziran sayımız ile doğrudan Korona Virüsü dosyamızı sizlerle buluşturuyoruz. İçeriği sizlerin incelemesine havale ederek, bazı tefekkürlerimizi paylaşalım istiyoruz.

Hayatta tesadüf yoktur, dedik başlıkta. Bu virüs de hiç tesadüf değil. Ve tesadüf bir yana, hayat her an tevâfuklarla dolu, her birimiz ve birbirimiz için. Bu basit giriş ve selamlama yazısı bile hiçbir zaman tesadüfî yazılmadı. Çoğunlukla bir ilham ve tevâfukla, fikre düşen bir hatıra ile kaleme alınıyor. Ve bu hâl gerçekleşmeyene dek kolay kolay çıkmıyor bu basit satırlar.

Bugün de bir tevâfuk/bir hatıra üzerine gerçekleşen bir dost sohbetinde; defalarca “Sübhanallah” dedirten hayret konuşmalarının ardından, fikri kuşatan, ruhu sarmalayan, kalbi sızlatan hâllerin yoğunluğu ile bu yazının başına oturduk.

Tevâfuklar silsilesiyle dolu dost sohbetimizin vesilesi de şu hakikat oldu: Eğer zihnimiz bize yardım eder de tarihini hatırlarsak, bazen bir anda bizi saran bir hissiyatın, o gün önemli bir şeylerin yıldönümü olduğu gerçeği… Biz, günün farkında olmayabiliyoruz, bazen takvime bakınca hayretle anlam veriyoruz, bazen de hiç fark etmiyoruz, ama hislerimiz o kadar gerçek ki.

Bu pandemi sürecinde pek çok şeyi sorguladık, pek çok şeyin değiştiğini/değişebileceğini fark ettik, hiçbir şeyin kararında kalmadığına hakka’l-yakîn şahit olduk. Korona Virüsü bize bir öğretici oldu âdeta.

Eğer öğrenebilirsek ve unutmazsak, bu virüsün bize dediği en önemli şeylerden biri de şu: Erteleme! Hele de tevafuk nev’inden, kalbe ilham olunan duyguları ve bu duyguların gerektirdiği hareketleri…

Hiçbir şey tesadüf değil, öylesine değil. Bir anda gelip bizi saran hisleri hissettiren Biri var. Bu hislerin geçmesine fırsat vermeden harekete geçmek lâzım. Bugün aklına uzun zamandır görüşemediğin o kişi mi düştü? O an ne yapıyorsan bırak mümkünse ve ara onu, erteleme! Yarın telefonun ucunda olmayabilir o.

Ümitle bitirelim: Belki her şey için olmasa da, inşaallah birçok şey için geç değil!

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*