Hoş gel 2021

Yeni bir yıldan herkese merhabalar sevgili keçeliler,

Her zaman olduğu gibi en güzel, en içten dileklerimle, her şeyin gönlünüzce olması, hayırlı başlangıçlarımızın güzel devam etmesi ümidi ile kucak dolusu sevgilerimi göndererek selamlıyorum sizi.

“Toplumsal düşünce yapısını” kullanarak ifade etmek gerekirse “2020 yılı bizi bitirmeden biz 2020 yılını bitirdik” gibi bir cümle kurabilir miyiz? Adanalıların neden 2020’yi atlayarak 2021’i karşıladıklarını şimdi daha iyi anlıyorum. Tabiî ki işin şakası bir yana “2020 şöyle yaptı, böyle yaptı” diyemeyiz. “Sayıların değişmesi olayların seyrini değiştirir” gibi bâtıl bir düşünceyi kendimizden uzak tutuyor, her şeyin kader ve kısmete göre gerçekleştiğinin altını çiziyoruz.

2020 yılında alışılagelmişin dışında bir eğitim sistemine başladık ve devam ediyoruz. Daha ne kadar böyle devam edeceğimizi de bilmiyoruz. Kimine göre böyle daha iyi oldu, kimi ise bu sistemi hiç beğenmedi.

Biz de öğrencilerin bu konudaki düşüncelerini merak ettik ve Genç Yorum okuru öğrenci arkadaşlarımıza sormaya karar verdik:

“Eğitim hayatı açısından 2020 size neler kattı, 2021’in sizi nasıl karşılamasını istersiniz?”

İşte gelen cevaplar:

Bizzat gidip eğitim görecekleri bir üniversite hayali kuran gençlerimiz imtihanı kazandıktan sonra eğitim hayatlarına sanal ortamda devam etmek zorunda kalmışlardı. Bu yıl üniversite hayatına yeni başlayan Ayşe Aktaş’ın “sanal” üniversite hakkındaki görüşleri şu şekilde:

“Doğrusu 2020 için pek çok hayal kurmuştum. Yeni bir üniversiteye başlayacak, yeni insanlarla tanışacak, ‘fizikî’ etkinliklere katılacaktım. Gel gör ki bunlar oldu, fakat beklentimin tamamen dışında ‘sanal’ bir şekilde oldu. Meselâ, üniversiteyi kazandığımı öğrendiğim zaman İstanbul’daki etkinlikleri araştırmış, bazıları için telefonumdaki hatırlatıcıya notlar eklemiştim. Fizikî olarak ‘network’ bulmayı ümit ederken; ağ trafiğindeki yoğunluk yüzünden sürekli kasılan sistemden, zar zor anlayabildiğim notlar alabildim. Sanırım 2021’den en büyük beklentim artık her şeyin normale dönmesidir. Ama dur bir dakika! Neden normalden çok daha güzel olmasın? Evet 2021 içinde sayısız hayalim var ve bunlar biricik Allah’a emanet!”

Tabiî bir de online eğitim zamanı okula başlayıp, okula gitmeden mezun olanlar var. Mesela 2 yıllık bölüm okuyan Gizem, şu cümlelerle karşıladı beni:

“2 yıllık üniversite hayatımda birçok arkadaşım olur, herkesin hayal ettiği gibi bir üniversite hayatı yaşarım diye düşünmüştüm. Ta ki 3 haftalık okul tatili haberini duyana kadar. Öyle bir tatildi ki bu, bir daha okul yüzü göremedim. Şu anki en büyük heyecanım mezuniyet törenimde sanal ortamda ismen tanıştığım arkadaşlarımla yüz yüze tanışacak olmam. Tabiî ki mezuniyet törenim olursa… Bazen sırf bu yüzden pandemi bitince başka bir bölüm daha okumayı düşünüyorum.”

“Hep mi beni bulur!” diyen mimarlık okuyan arkadaşımız, Büşra. Herkes okula evde devam ederken, bölümü dolayısıyla pandemi sürecinde okulda yüz yüze eğitim alan kardeşimiz, fedakârlığından dolayı seni “kalplerin mimarı” ilan ediyoruz! Büşra bu durumu şu şekilde değerlendiriyor:

“Herkes yüz yüze eğitim isterken ben okulumun açılıyor olmasına sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim. Birçok insanın ‘ya ne kadar şanslısın’ demesine karşılık onlara gülümserken, otobüslerde taşımak zorunda kalacağım maketleri düşünerek içten içe gözyaşı döküyordum. Koronanın hızla yayıldığı süreçte bile yüz yüze eğitime devam ederken “Ha Korona oldum ha olacağım!” diye düşünürken yasakların yeniden gündeme gelmesiyle biz de online eğitime geçtik. Bu süreci sağlıklı bir şekilde tamamladığım için çok mutluyum.”

Okula gitmeden mezun olanların yanında, yıllarca emek verip mezun olmayı beklerken 3 haftalık tatil sonrasında bir daha hiç okula dönemeden mezun olanlarımız var. Okul hayatından iş hayatına hızlı bir geçiş yapan değerli psikoloğumuz Tuba Gönültaş bizim için şöyle bir değerlendirme yaptı:

“2020 yılı tüm insanların beklentilerinden uzak bir yıl oldu bayağı. Muhtemelen hiçbirimiz böyle olacağını tahmin edemezdik. Birçoğumuz hem fiziksel hem ruhsal anlamda etkilendik. ‘Yeni normaller’e geçiş bizler için zor ve zahmetli oldu. Ben 2020 yılını farkındalık yılı olarak nitelendiriyorum. Hayatımızda memnun olduğumuz şeylerin yanında memnun olmadığımız şeyler de vardı. Pandemi sürecinde memnun olmadığımız birçok şeyi de arar olduk. ‘Nimet şükrü görmezse gider’ sözü bence 2020 yılını anlatacak en iyi sözlerden birisi diye düşünüyorum. Biz vazifemizi yerine getirmekle mükellefiz. Dizgin-i kâinat Cenab-ı Hakkın elinde. O (cc), ol demeden hiçbir şey olmuyor. Bu ve bundan sonraki yıllarda tüm insanlığa hem beden hem de ruh sağlığı dileklerimle…”

Peki, ben ne durumda mıyım? Ben de bir değerlendirme yapacak olursam: Sanal okul sistemine okul hayatımın en şanslı sınıfında maruz kaldığımı söyleyebilirim. Online eğitim sürecinde 2. sınıfı bitirip 3’e başladım. Daha ne kadar böyle devam eder bilmiyorum, ama ilk yılıma ya da son yılım olacak mezuniyet seneme denk gelmedi diye seviniyorum açıkçası. Ama tabiî ki, sanal ortamdan ders dinleyip, ders çalışmaktan biraz sıkıldım. Erinerek gittiğimiz okulun aslında bizler için ne büyük bir nimet ve şans olduğunu anladım… Ve tabiî ki bazı şeylerden şikâyet etmemizin de ne kadar anlamsız olduğunu…

Eğitim-öğretim sonu olmayan uzun bir yoldur. Hayat okulu bu yıl da bizi böyle bir virüs ile imtihan ederek, farklı dersler çıkarmamıza sebep oldu.

Önümüzdeki dönemin herkesin gönlündeki yeni başlangıçlara vesile olmasını ve en hayırlı şekilde devam etmesini temenni ediyorum.

Sağlık nimetinin şükrünü eda edebileceğimiz, hayatta sahip olduğumuz değerlerin kıymetini anlayabileceğimiz huzurlu bir yıl olmasını dilerim.

Hoşça kalın dostlar, Hoş gel 2021!

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*