Güneş Sistemimizdeki İki İstisna
Güneş sistemimiz incelendiğinde iki tane “istisna” oldukça dikkat çekicidir. Birisi “süper dünya” olarak adlandırılan ve diğer sistemlerde bulunan; kütlesi, Dünya’mızdan fazla ama en küçük gaz devi olup aslında bizim küremizden 17 kat daha ağır olan Neptün’den az olan kayaç gezegenler, bizim Güneş sistemimizde yoktur.
İkinci farklılık ise Mars ve Jüpiter arası mesafe çok fazla olmasına rağmen aralarında bir gezegen bulunmayışıdır. Bu durum da diğer sistemlerle karşılaştırıldığında bir istisna olarak gözümüze çarpar.
Kaliforniya Üniversitesinde yapılan simülasyon çalışmalarına göre, Mars’la Jüpiter arasında bir “süper dünya” olsaydı sistemimizdeki tüm gezegenlerin toplamından büyük kütleye sahip Jüpiter’in yörüngesinde sapmalar olacaktı. Bu sapmalar, diğer gezegenlerle kütle-çekim ilişkisi içerisinde bulunan Jüpiter’in, kendisiyle birlikte diğer gezegenleri de etkilemesi ve yörüngeden saptırması ile sonuçlanacaktı. Bazı gezegenler dış uzaya itilirken, Dünya’da da yaşam son bulacaktı.
Her bir “eksikliğin” dahi fonksiyonel olduğu Güneş sistemimiz, biz bilsek de bilmesek de kendine tayin edilen kader hattında hareket edip daha birçok istisnası ile keşfedilmeyi bekliyor.
Soğuk Havanın Sağlığa Etkisi
Eskilerden beri süregelen “Soğuk, insanı dinç tutar.” sözüne hepimiz aşinayızdır. Köln Üniversitesi ise bu durumu bilimsel temelleri ile ortaya koyan bir çalışmaya imza attı. Bilim insanları, soğuğun canlılar üzerindeki etkisini anlamak için insan genetiği ile pek çok yönden benzerlik gösteren Caenorhabditiselegans türü solucanları kullanarak bir araştırma yaptı.
Araştırmanın sonucunda, Alzheimer’a neden olan kötü proteinlerin, beyinde birikimine engel olan enzim kompleksinin, düşük sıcaklıkta daha iyi aktive olduğu keşfedildi. Her ne kadar protein de olsa yıkıma uğramayan bu bileşikler, biriktiği zaman beyindeki sinirlerin iletişimini engelleyerek sinir hastalıklarına neden olabiliyor.
Bilim insanlarının odaklandığı nokta ise “soğuk hava etkisini” genetik mühendisliği teknolojisi kullanarak soğuk ortama ihtiyaç kalmadan sağlamak.
Doğrudan Alzheimer hastaları için henüz çözüm sağlamayan ama hastalık öncesi önlem niteliğinde olan bu çalışmalar aslında bizlere insan vücudundaki yapım ve yıkım uyumunun hayatî noktadaki önemini ortaya koymakta.
Enzimlerin Yeni Vazifesi Keşfedildi
Nature dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, Melbourne’deki Monash Üniversitesinden bilim adamlarının yaptığı araştırma sonucunda havadaki Hidrojen moleküllerini elektrik enerjisine dönüştürebilen ‘Huc’ adında bir enzim keşfedildi.
Araştırmacılardan RhysGrinter, yaptığı açıklamada, “Huc” enziminin laboratuvar ortamında izole edilerek elektrik devresine yerleştirildiğinde elektrik üretilebileceğini keşfettiklerini söyledi.
Atmosferde hidrojen atomunun yetersizliğinden dolayı şu an bu enzimin sadece küçük aletleri çalıştırabilecek kadar elektrik üretebildiğini söyleyen Grinter, henüz araştırmanın ilk aşamalarında olduklarını ancak enzime daha yüksek miktarda hidrojen temin ederek daha çok elektrik enerjisi üretmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Hayallerinin, havadan aldığı hidrojen ile kendi kendine yetebilen bir güç kaynağı üretebilmek olduğunu söyleyen araştırmacılar, bu keşfin, insanlığın geleceğine dair sürdürülebilirlik açısından önemini vurguluyorlar.
Zat-ı Zülcelal sanatını her daim icra etmeye devam ediyor. Allah’ın, bizlere arayıp bulmamız için yeryüzünün dört bir tarafına saçtığı o nadide hediyeleri geliştikçe buluyor, buldukça gelişiyoruz. Bu örnekte de görüldüğü üzere bazen bir enzimden bir enerji deposunu, yeri geldiğinde bir bitkiden bir şifa deposunu beşerin ihtiyacı dahilinde bizlere sunuyor. Burada bize düşen ise bu hediyeleri layığı ile kullanıp, her pencereden Zat-ı Zülcelal’i görmeye ve anlamaya çalışmak olacaktır.
KISA HABERLER
Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Venüs keşif misyonunu, bütçe kesintisi sebebiyle 2028’den 2031’e tehir etti.
Avustralya’nın Queensland eyaletinde 43 seneye kadar hayatta kalabilen yeni bir örümcek türü keşfedildi.
ABD’nin kuzeybatısındaki 965 km’lik bir fay hattında sıcak sıvı püskürmesi tespit edildi. Uzmanlar, 9 büyüklüğündeki bir depremin tetiklenmesinden korktuklarını açıkladı.
Millî güreşçimiz Rıza Kayaalp, 12. kez Avrupa şampiyonu olarak aynı sayıda Avrupa şampiyonluğu bulunan Rus Aleksandr Karelin’in rekorunu egale etti.
Kanser aşısı çalışmaları, yarı yarıya başarılı oldu. Üreticiler üçüncü aşama klinik çalışma fazında olduklarını bildirdiler.
3-4 Aralık 2022’de gerçekleştirilen II. Gençlik Şûrâsı sonrası yayın hayatına başlayan Fidanlık gazetesinin 4. Sayısı çıktı. Lahika, İlim-Teknik, Kültür-Sanat-Edebiyat, Sağlık ve Hukuk temalarından oluşan aylık e-gazete Fidanlık’ın bütün sayılarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. https://www.yeniasya.com.tr/basyazi/yeni-asya-fidanlik-bu-ay-bayram-sekeri-tadinda_581128
İlk yorumu siz yazın