Haziran 2024 – Haber Yorum

Barış içinde yaşamayı hak etmiyor muyuz?

Gazze’den gelen bir haber, daha doğrusu çocukların sorduğu önemli bir soru cevap bekliyor. Haber şöyle: “Gazze’nin orta kesiminde bulunan Deyr el-Belah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi önünde toplanan onlarca çocuk, yeniden okula gitmek ve barış içinde yaşamak istediklerini belirtti. İsrail’in saldırıları nedeniyle eğitim hakkından mahrum kalan Filistinli çocuklar, Aksa Şehitleri Hastanesi önünde toplandı.

Bir grup genç tarafından organize edilen gösteriye katılan çocuklar, ellerinde “Eğitim bizim hakkımız, eğitim görmeyi talep ediyoruz”, “Barış ve güven içinde yaşamak istiyoruz” yazılı dövizler taşıdı. Filistinli kız çocuğu 9 yaşındaki İman yaptığı konuşmada, “Dünyadaki diğer çocuklar gibi barış ve güven içinde yaşamak, evlerimize ve okullarımıza dönmek istiyoruz. Neden hayatımızı mahvettiler? Barış içinde yaşamayı hak etmiyor muyuz?” dedi.

İsrail’in masum çocukları öldürdüğünü söyleyen İman, çocukların eski güzel hayatlarına, evlerine dönmesi, diğer çocuklar gibi özgürlüklerine kavuşmaları için dünya ülkelerini Gazze’deki savaşı durdurmaya çağırdı.”

Evet, bütün dünya Gazzeli çocukların bu sorusuna cevap vermeli: “Barış içinde yaşamayı hak etmiyor muyuz?”

Darbe aldıkça sertleşen malzeme geliştirildi

Bilim insanları darbe aldıkça daha sert hale gelen bir madde geliştirdi. “Uyarlanabilir dayanıklılığa” sahip malzemeyi mısır nişastasından ilham alarak tasarladı. ABD’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden projeyi yürüten Yue Jessica Wang, “Mısır nişastası ve suyu yavaşça karıştırdığımda kaşık kolayca hareket ediyor. Fakat kaşığı kaldırıp karışıma tekrar sokmak istediğinde geri girmiyor. Sanki sert bir yüzeyi bıçaklamak gibi” dedi.

Wang, buradan yola çıkarak darbe aldıkça sertleşen ve iletken özelliğe sahip bir malzeme geliştirdiklerini söyledi. Araştırmacılar, bunun için öncelikle 4 farklı polimerden oluşan bir sulu çözelti hazırladı, daha sonra bu çözeltiyi ince bir tabaka üzerine yayarak kuruttu.

Katı polimer tabakayla ilgili deneylerde malzemenin darbe aldıkça daha sert hale geldiği gözlemlendi. Araştırmada yer alan Di Wu, karışımda iki pozitif ve iki negatif yüklü polimer çeşidi kullandıklarını, maddenin bunlar arasındaki etkileşimden ötürü daha sert hale geldiğini söyledi.

Bu etkileşimi köfte ve spagettiye benzeten akademisyen, “Pozitif yüklü moleküller, suyu sevmediği için köfte benzeri mikro yapılar halinde toplanıyor” dedi. Araştırmacı, bu köfte benzeri yapıların darbelerin enerjisini parçalanmadan emebildiğini söyledi.

Wang, malzemenin gelecekte akıllı saatlere ek olarak kalp ve damar hastalıklarının takibinde faydalanılan sensörlerde ve farklı kıyafetlerde kullanılabileceğini belirtti.

Acaba bu haber, yandıkça bitmeyen ve daha çok yanacak olan ‘cehennem odunları’na misal olabilir mi?

Gideceği adresi nasıl biliyor?

Iğdır’da uydu vericisi takılan ve iki yılda üç kıtadaki 34 ülkeden geçen bozkır şahininin yolculuğu düşünen insanlar için önemli mesajlarla dolu. İlgili haber şöyle: “Iğdır’ın Tuzluca ilçesine bağlı Yukarı Çıyrıklı köyünde bulunan Aras Kuş Araştırma Merkezi’nde kuşların uydu vericisiyle takibi devam ediyor. Ekipler, 14 Nisan 2022’de Iğdır’da ağlara takılan bozkır şahinine uydu vericisi yerleştirerek doğal ortamına saldı. Bölgede 11 gün gezdikten sonra 25 Nisan 2022’de Artvin’den Gürcistan’a, buradan Kazakistan’a, daha sonra Rusya’nın Soroçinsk şehrine uçan bozkır şahini, burada bir süre kaldıktan sonra 30 Eylül’de Ermenistan üzerinden Ardahan’a giriş yaptı ve 1 Ekim’de Mardin’den Suriye’ye geçti. Buradan da Afrika’ya kanat çırpan şahin, 16 Nisan 2023’te Gaziantep’ten geçerek yeniden Türkiye’ye döndü. Doğu Anadolu üzerinden Karadeniz’i geçip Rusya’ya uçan bozkır şahini, 18 Eylül’de yeniden rotasını Afrika’ya çevirdi.

Bozkır şahini, 20 Nisan 2024’te Şırnak’tan Türkiye’ye girdikten sonra sürekli uçuşuna devam edip Kars üzerinden Rusya’ya gitti. Son verilere göre Rusya’da bulunan bozkır şahini, bu süreçte en yüksek uçuşunu 6 bin 866 metre yükseklikte Lübnan’ın başkenti Beyrut’tan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) gerçekleştirdi.”

Düşünmek icap etmez mi: “Bozkır Şahini” bunca yolu “tesadüfen” uçup geri dönmüş olabilir mi?

ABD’li rapçı Macklemore’dan Filistin şarkısı

“Bize ne gerek rapçi?” demeden şu habere bir bakalım: “ABD’li rapçi Macklemore, ‘Hind’s Hall’ isimli yeni parçasıyla Filistinlilere ve İsrail karşıtı protesto yapan öğrencilere destek verdi. Listelerde zirveye çıkan ABD’li rapçi Macklemore, İsrail karşıtı protestolara ‘Hind’s Hall’ adlı yeni şarkısıyla katıldı. Şarkı, dünyanın dört bir yanında devam eden öğrenci protestolarından esinlendi. Macklemore ayrıca Gazze’de öldürülen 6 yaşındaki Hind Rajab’a saygı duruşunda bulunuyor. Rajab, iki ay önce Gazze’de yardım beklerken bir arabanın içinde sıkışıp kalmış ve İsrail’in saldırısında öldürülmüştü. Sanatçı, sürpriz parçasında kapitalist açgözlülük ve Amerikan siyasetinin yanı sıra müzik endüstrisinin sessizliğini de eleştiriyor. Ayrıca klipte ABD Başkanı Joe Biden’ın görüntüsünün yayınlandığı kısımda şarkının “Lanet olsun hayır, sonbaharda sana oy vermeyeceğim” sözlerine yer veriyor.

Macklemore sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, şarkının tüm gelirini UNRWA’ya (Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) bağışlayacağını duyurdu.

Şarkının bir kısmı şöyle:

“İşgalci bir şiddeti sürdürmek için ırk ayrımı sistemine dayanmak zorunda olan bir devlet

Son yetmiş beş yıldır tarih tekerrür ediyor.

Nakba hiç bitmedi, sömürgeci yalan söyledi (…)

Kararsızlar, gerçeği çarpıtamazsınız, buradaki insanlar birleşti

Özgürlük ufuktayken asla yenilmeyin

Yine de müzik endüstrisi sessiz, sessizlik platformunda suç ortağı

Sanatçıya ne oldu? Ne diyeceksin? (…)

Ya Gazze’de olsaydın? Ya onlar senin çocukların olsaydı?”

Acaba “ABD’li rapçi”den çok daha önce “bizim” diyebileceğim sanatçılar Gazze için, Refah için, Filistin için ya da Doğu Türkistan için “şarkı” yazıp besteledi mi? Yoksa sadece Filistin meselesine “sahip çıkıyormuş gibi” mi yapıldı?

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*