Bozuk para ve çivi koyardık tren raylarına. Tren geçtikten sonra çığlık çığlığa koşar bakardık. Ezilmiş bir para ve çividen tornavida…
Çocukluk işte!
HAYATI OKUMAK
İnsanlar, ah!
Hep yeni vakitlere “aynı” bakanlar…
Hep aynı şeylere “yeni” bakanlar…
Hep değişir zamanlar diye…
Hayatı satır satır okuyanlar…
ÇARE
Çaresiz dert yok; ölümden gayrı.
Çaresi yok mu bu acıların?
BESTE-Yİ MUALLA
Hürriyet yoksa; ne var? Sen yoksun bir kere. Haa, unutma! “Sus!” diyorlarsa… yoksun. Hakikat konuş der, sus der. O her şeyi hâlleder. İşte o beste-yi mualla…
Hepsi içinde onun… Hürriyet, adalet, güzellik… Ekmek parası orda… Hattâ aşk yarası… İnsanlık sırası… Hakikat yoksa; hayal kuramazsın. Sofra da…
Afralı Köyü’nden gelir de biri… Etini ekmeğini alır da gider. Hakikat herkesi hesaba çeker. Hakikat bahrinde boğulmak yok. Hakikat şehrinde kaybolmak yok. Hakikat… denince ölüm yok! Vurgun yok orda, zulüm yok! Hakikat aşkına gel barışalım! Sonsuzluk yolunda yolda kalmadan… Azrail ansızın canın almadan…
KENDİ-N OL-MAK
“Beni anlasalar…” diye çırpınıyorsun da… sen kendini yaşa. Bugün değilse yarın anlarlar. Yüzüne demeseler de… Demesinler. Sen kendinsin ya!
BİR GÜN
Geleceksin bir gün;
Kendine (geleceksin!)
Öleceksin bir gün;
Kendini (göreceksin!)
ŞİMDİNİN GÖZLERİ GÖZLERİMDEKİ
Bir yakamdan düne…
Ötekinden yarına…
Çekip durma beni.
Ellerimde şimdinin tazecik…
Rüzgârı alnıma değen…
Bulutları saçlarımda dinlenen…
Bir sevgiliden beter gözleri…
Gözlerimden gitmeyen…
Şimdinin gözleri gözlerimdeki.
EYLÜL
Eylüldesin…
Ayrılık ve ölüm şehrindesin…
YÜRÜMEK
İnsan yürüyerek dertlerinden uzaklaşır; kendine (de) yaklaşır.
DİL BİLGİSİ
Dilinden haberin yok; konuşmayalım.
GÜZ SÖZLERİ
Sonbahar…
Bir ölüm senfonisi…
Gelenler gider, diyor.
İştahla yiyoruz;
Ölüm çığıran meyveleri…
Ayvayı, narı…
AŞK VE KELİME
Oh be! Ebedî değil bu dünya. Değilse… aşksız, kelimesizlerle nasıl yaşanırdı, ha!
DOLU VE BOŞ
Boşuna uğraşma; boşuna bir şey yok hayatta!
GÖZÜ DOYMAYANLARA
Ne çok yağmalandık öyle!
Böyle zamanlara düştük.
Eski evler, eski yollar, eski dostluklar…
Eskimiş yenilikler önümdeki…
Dur biraz dünya!
Yollar, inşaatlar, savaşlar durun!
Altı kalsın; üstü de…
Aç gözlerinize…
KALEM VE KILIÇ
Demek ki kalem kılıçtan güçlü… Yoksa dokunmazlardı ki…
HÜRRİYET İHTİYACI
İnsan olmanın, gelişmenin abc’sini söyleyeyim: Her şartta hürriyet…
RESMİYET VE CİDDİYET
Kelime hazinesi renkli, çeşitli, bol, duraksamasız, yalansız, riyasız, içi dışı bir, arada yerinde fıkralı, gözlerinin içi gülerek konuşan, mizaha/aforizmaya yer veren, resmî değil fakat ciddî kaç ünlümüz var; söyler misiniz?!…
GÜL-MEK
Gül; eskisi gibi!
Gül eskisi gibi…
UNUTUŞ (KÖTÜSÜ)
Unuttuğumuz bir şey var;
Her nefes:
Yaşamak!
HATIRLATIŞ
Öbürü, öbürü… deyip duruyorsun da… O, Bir’i bulamazsan… öbürünü de bulamazsın; hatırlatayım dedim!
EĞER
Hayata bakışımızı baştan sona yenilememiz gerekiyor hem de her dem; bir şeyler yanlış çok yanlış gidiyorsa (eğer!)

İlk yorumu siz yazın