Şu yapay zekâmız, bir de Hz. Süleyman’ın şeytanları

Kur’ân-ı Kerim’de, Hz. Süleyman Aleyhisselâm’a, mânevî saltanat olan şu peygamberlikle birlikte, onun yanında şu maddî saltanat olan hükümdârlığın da verildiği, mucize eseri olarak; rüzgârların onun emrine verildiği, kuşların ve hayvanların dilinden anladığı, asıl şu çarpıcı, hem de sıra dışı olanı ise, şu Enbiya Sûresi’nin 82. âyetinde zikredilen, cinlerin ve bir kısım şeytanların onun hizmetine verildiği ve denizlerin şu derinliklerinde bulunan mahfiyâtı, yani gizli hazinelerini (inci ve mercan gibi) şu çıkarmada onları istihdam, hem de teshîr etmesindeki sır olsa gerektir…

Ondan daha enteresan ve sıra dışı olanı ise, bu şeytanlar, tabiatları itibariyle Hz. Süleyman’a zarar verebilecek bir istidat ve de kabiliyete şu bilkuvve, hem de bilfiil sahip oldukları hâlde, Hz. Süleyman Aleyhisselâm’ın onların bu zararlarından, Cenab-ı Hakk tarafından, şu Cevşen misali, özel bir zırh ve de kalkanla korunduğu, onların şu mazarratlarından “masûniyet”inin sağlandığı ifade edilmekte…

Kur’ân-ı Hakîm’de hikâye edilen bu hâdise bana, şu an için insanlığın en gelişmiş ürünü addedilen, hem de öylece kabul edilen ve hemen her şeye, şu her sahaya “sirayet etme” istidadında, hem de kabiliyetinde bulunan, Geoffrey Hinton’un öncülük ettiği şu Yapay Zekâ’mızı hatırlattı…

İbretâmiz olanı, yakın bir zaman önce, New York Times’a açıklamalarda bulunan Hinton, “Bu alandaki gelişmelerden kaynaklanan ‘potansiyel tehlikelerden ötürü’ Yapay Zekâ konusundaki çalışmalarımdan pişmanım…” diyerek, “sürpriz” bir çıkış yapmış, şu derin hayal kırıklığını ifade ederek Google’daki görevinden istifa etmişti.

Hinton, Yapay Zekâ Sohbet Robotları’nın, şu an için, belki insanoğlundan daha tehlikeli olmadığını fakat “taşıdığı potansiyel tehlikeleri” itibariyle, şu insanlık için “oldukça korkutucu” ve de “endişe verici” olduğunu belirterek, yakın zamanda insanoğlundan “daha zeki olabilecekleri” kanaatini taşıdığını ifade etmişti.

Ve Chatbot’un, yakın bir zamanda, normal bir insan beyninin sahip olduğu bilgi seviyesini “geçebileceği” öngörüsünde bulunmuş ve “Şu anda gördüğümüz şey, GPT-4’ün, sahip olduğu genel bilgi miktarı açısından bir kişiyi (yani insanı) gölgede bırakması, aradaki farkı gittikçe açmasıdır… Muhâkeme açısından o kadar iyi değil, ama basit muhâkemeleri yapabiliyor…” değerlendirmesini yapmıştı.

Hinton, New York Times gazetesi için kaleme aldığı makalede ise “Kötü Kişilerin” Yapay Zekâ ile “kötü şeyler” yapabileceğine vurgu yapıyor ve BBC’nin kendisine yönelttiği, konuyla ilgili bir soruya verdiği cevapta şöyle bir varsayımda bulunuyor, “Kötü kişilerden biri olan Putin’in, Robotlar’a ‘kendi alt amaçlarını’ yaratma imkânı tanıdığını varsayalım… Bu, sonunda ‘daha fazla güç elde etmem gerek’ gibi ‘alt amaçlar’ doğurabilir…”

Sistemin nasıllığı ve bilgileri şu nasıl işlediği ile ilgili olarak da, “Yarattığımız Zekâ Türü’nün bizim sahip olduğumuzdan ‘çok farklı’ olduğu sonucuna vardım… Biz, biyolojik bir sistemiz, ama bunlar dijital sistemler. Dijital sistemlerdeki en büyük fark, ‘aynı ebatlardan’ çokça kopya yapabilirsiniz…

Tüm bu kopyalar, her biri ayrı ayrı ‘farklı şeyler’ öğrenebilirken, bu bilgileri birbirleri ile, şu diğerlerinin tamamı ile şu aynı anda paylaşabilirler…

Yani; sizin, sanki 10 bin adamınız var ve bunlardan her biri ‘yeni bir şey’ öğreniyor, ama diğerleri de ‘aynı anda’ bu ‘tamam bilgiye’ sahip oluyorlar… İşte bu sayede, bu Sohbet Robotları ‘herhangi bir insandan’ daha fazla bilgiye sahip…” demekte.

Yani; insanlığın, daha doğrusu şu “insanîliğin” önünde, belki de bir tehdit olarak “Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için” şu meşhur parolası ile, şu “kolektif” olarak çalışan, şu “devasa büyüklükte” bir “havuz bilgi sistemi” var diyebiliriz…

Zannediyorum, tam da, Üstad Hazretlerinin, bu zamanda, şu cemaat, hem de şahs-ı mânevî görüntüsünde şu “kolektif” bir yapı kazanmış şu “Ehl-i Dalâlet”e, şu “Dinsizliğe” karşı meydana çıkan herhangi bir şahsın, en büyük bir “dehâ” da olsa, şu “mağlûp” düşebileceği ihtimalinin yüksekliği ikazında belirttiği üzere bir durum ile karşı karşıyayız…

Meşhur Rus Satranç Büyükustası, şu Dehâsı olan, 1985’ten ta şu 2000 yılına kadar, tam 15 yıl, şu en uzun süre Dünya Satranç Şampiyonluğunu elinde bulunduran Garry Kimovich Kasparov’un, yakın bir zaman önce, şu özel geliştirilmiş bir “Bilgisayar” ile yapmış olduğu şu “düello” da, şu en son maçında, şu “mağlûp” olması örneğinde olduğu gibi…

“Öngörüm” o ki, şu “İnsan”lığın önünde, tıpkı Hz. Süleyman’ın, Cenab-ı Hakk tarafından, şu kendisine musahhar kılınıp, şu hizmet ettirilen, şu “Şeytanları”nın şu şerlerinden, şu zararlarından, şu “masûn” kılındığı gibi, şu “Yapay Zekâ”mızın şu muhtemel zararlarından, şu tehlikelerinden, şu bütün insanlığı, daha doğrusu, şu “insanî”liğimizi koruyacak, şu “mazarratları”ndan, şu “masûn” kılacak, şu emniyet zırhlarına, şu güvenlik kalkanlarına, şu duvarlarına, şu “ivedilikle”, hem de şu “şiddetle” eşedd-i ihtiyacımız var…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*