
Evvelki yazımızda iradenin bir özelliğinden bahsetmiştik; tükenebilir oluşu ve idareli kullanılması gerektiği. Bu yazımızda iradenin nasıl güçlendirilip irade kahramanı olmanın yolları üzerinde duracağız.
Zübeyir Gündüzalp’in de referans aldığı Jules Payot İrade Terbiyesi kitabında 2 yanlış teoriyi reddederek başlıyor.
Bunlardan birincisi, karakteri sabit ve değişmez olarak kabul eden teoridir. Bu teoriye göre bizler karakterimizi doğrudan ediniriz ve çok uzun bir zaman zarfında oluşabilecek ufak değişiklikler dışında onu değiştirmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla irade terbiyesi ile ilgilenmenin pratik bir faydası olmayacaktır. Payot ise, ortada değişmeyen bir durum varsa, bunun yalnızca insanların çoğunun karakterini yenilemeye gayret etmediği anlamına geldiğini söylüyor. Çünkü biz irademize müdahale etmediğimiz müddetçe hayatımızı dürtülerimiz şekillendirir. Dolayısıyla değişim göstermek çok mümkün değildir.
İkinci yanlış teori ise özgür irade teorisidir. Bu teori, ilkinin aksine, insanı ıslah etmenin son derece kolay ve doğal olduğunu, kendi üzerimizde çok kolaylıkla egemenlik kurabileceğimizi iddia eder. Oysa Payot’a göre, kişiliğin oturması psikolojimizi çok yakından tanımayı gerektirir ve ancak sabırla yürünen, uzun soluklu bir süreç sonunda elde edilebilir. Biz bunu işi yaradılışımıza bırakarak sağlayamayız. Dolayısıyla bu teori de, değişimin kolaylığına dair gerçekçi olmayan bir ümit vermesi sebebiyle en az ilk teori kadar yanlıştır ve karakter eğitimini son derece basit göstererek birçok kişiyi gerçek anlamda irade terbiyesinden alıkoymuştur.
İrade terbiyesine yardımcı maddeler;
- Sağlıklı ve temiz beslenme
Düzgün beslenen ve sindirim sisteminin yükünü hafifleten insan, zihinsel faaliyetleri için de faydalı bir iş yapmış olur.
- Fiziksel egzersiz
Çok fazla beslenir bir de üstüne hareketsiz kalırsak, bağırsak sıvıları diye adlandırılan kilüste yükselme meydana gelir. Bu daha çok yemek yeyip hemen yatıp sabah kalktığımızda ortaya çıkar. Yakılacak maddelerin kandaki miktarı nedeniyle kan daha katı hâle gelir ve doğal olarak mide tembelleşir. Sabah kalktığımızda ise halsizlik ve beyin durgunluğu yaşanır. Kanda bulunan oksijen azalmasına bağlı olarak yorgunluk hissi artar ve çalışma isteğimiz azalır.
- Tefekkür, derin düşünme
Derin tefekkür başağı döverek buğdayın düşmesini sağlamak gibidir. Kargaşadan uzak durmak, tefekkür etmek, içimizi dinlemek, faydası olacak kitaplar okumak, notlarımızı tekrar tekrar okumak ve hangi davranışın nasıl bir tehlike oluşturabileceğini derinlemesine düşünmek bize yardımcı olacaktır. Derin düşünme için ilham bulamadığımız zamanlarda duruma uygun kitaplar okuyabilir veya dikkatimizi canlı tutmak için yüksek sesle konuşabiliriz. Bunu yapmak varlığımıza hükmetmeyi sağlayacaktır. Düşünceleri yazmak, itirazlarını not almak adeta bilim adamının laboratuvarı, matematikçinin formülleri gibidir.
- Küçük adımlar atmak
Bossvet; “Ani çıkışların büyük düşüşleri olur. Mütevazı, küçük bir tohum gibi basit alışkanlıklar büyük davranışlara dönüşür” der. Büyük çabaların gerçekleşmesi uğruna şevkle, fazlasıyla küçük eylemler gerçekleştirmemiz lazım. Küçük şeyleri küçümseyen yok olmaya mahkûmdur. Nefse hakimiyetteki başarılar çok defa küçük gayretlerle kazanılır.
- Günde 20 sayfa okumak, yılda yaklaşık 30 kitap yapar.
- Günde 10¨ biriktirmek, yılda 3650¨ yapar.
- Günde 1 km koşmak, yılda 365 km yapar.
- Günde %1 daha iyi olmak, yılda 37x daha iyi olmanızı sağlar.
Küçük alışkanlıkları asla hafife almayın…
- Dikkati 1 konuya yönlendirmek
Dağınık tür olarak adlandırdığımız bir tembellik örneğidir, her şeye el atar, parça parça konulara dikkatini vermeye çalışır ama sonucunda bir yere varamaz. Fransız yazar Nicole bu durumu “şuraya buraya amaçsızca konan sineğe” benzetiyor.
Her şeye el atan her şeyden mahrum kalır diyor Bediüzzaman. Dikkatini bir konuya vermek bazen tüm kafa karışıklığını çözebilir.
Jules Michelet, arkadaşı M. Edmond’a 30’lu yaşlarında işlerinin çokluğu nedeniyle başının çok ağrıdığını, bundan böyle kitap okumayacağını ama yazacağını söyler. Ardından karar aldıktan sonraki gün der ki; “Sabah kalktığımda tam olarak ne yapacağım belli olunca yani tek işle meşgul olunca bütün hastalıklarımdan kurtulmuştum.”
İlk yorumu siz yazın