Düşmanla tanışmak

Merhaba sevgili okurlar!

Havalar ısınmaya başlarken bu sayımızı sıcaklardan etkilenmemeniz için hazırladık. Sizi yaz boyu serin ve selâmette tutacak bir sayı elinizde inşaallah. Yaz boyu elinizden bırakmamanızı tavsiye ederiz. Yapraklarını her çevirişte kral yelpazesi gibi içinizi serinletecek muhteva var. Yaz tatillerinde de size rehberlik edip, sıcak bölgelere gidip yanmamanız için bir başucu kaynağı aynı zamanda.

Tahribata tahammül edemeyen temiz fıtratlar:

5 yaşındaki yeğenim Esma bir gün yanıma gelip şöyle demişti:

– Dayı, bir şey söyleyeceğim ama sakın yanlış anlama. Hani bu şeytan var ya, herkese kötülük yaptırıyor. Allah onu yok etse de kimse kötülük yapmasa olmaz mı?

Bu yaşta bir çocuğun dünyasında böyle meraklı bir sual vardı. Oturduk ve şeytanların yaratılışındaki hikmetler, insanın kemâlâtına etkisiyle insanın kabiliyetlerinin inkişaf edebildiğini, yoksa sabit bir varlık olarak kalacağımızı, bizim imtihanımızın bir parçası olduğunu onun anlayacağı üslup ve misallerle beraber müzakere ettik.

Bu sorular küçükten büyüğe herkesin dünyasında var. Kimi insanlar bu asırda kendilerini ikna edecek eserlerle tanışma bahtiyarlığına ermiş, kimileri bu mantıklı izahlardan mahrum kalmışlar. Kimileri de bambaşka bir şekilde tanımış; bizim şeytan bildiğimiz varlık onun dünyasında bir melek. Ahirzamanda her şey karıştırılır olmuş…

Şeytanı tanımak:

Herkesin bildiği gibi hareketlerimizi biz yönlendiriyoruz; fikrimizi ve de irademizi etkileyen iç seslerle. Lakin o iç seslerin kendi hissiyatımızdan mı yoksa yakınımızdaki birinin fısıltıları mı, doğru mu yanlış mı olduğunu fark edemeyebiliyoruz. Bunu ayırt edecek kriterler nedir? İç seslerin analiz kriterleri Sözler’in Yirmi Birinci Söz’ünde, Yirmi Altıncı Mektub’da ve On Üçüncü Lem’a’da detaylı bir şekilde izah ediliyor, onlara havale ederiz.

Bize fena şeyleri fısıldayanı tanımamız lazım. Yoksa sosyal hayatımız gibi manevî âlemimizi de etkileyen bu fısıltıların mahiyetini bilmezsek birçok hata ve yanlışa düşeriz. Tanımamız lazım, çünkü:

“Cehil onu davet eder, ilim onu tard eder.”

Şeytandan öte, şeytandan ziyade:

Güvenilir kaynaklardan aldığımız haberlere göre; kıyametin kopmasına sebep olan ve cezbedici fitneleriyle tahribat yapanlar şeytandan ileri bir seviyede olan insî şeytanlar yani şeytanlaşmış insanlardan olduğu… Onları hangi zaafları bu seviyeye getirdi? Onlarla ilgili de bilgi elimize ulaştı. Bu sayıda o detayları da bulacaksınız.

Şeytanla ilgili dosyayı müzakere ederken anladık ki, onu anlatmak bu derginin hacmine sığmayacak. Sadece fihristevârî liste hazırlansa yine yetmeyecek sayfalarımız. E haliyle insanlık tarihi boyunca ve dünyadan evvelki hayatını da nazara alırsak, Âdemoğullarının her birine vesveseler vermesi de düşünülürse onu anlatmanın zorluğu anlaşılır. Bizim yapmaya çalıştığımız; onun insanlar ve insanlık için bir vakıa olduğu. O insanlık için bir imtihan kriteri. Onunla sınavı kaybetmek de kazanmak da var. Ömür boyu yanı başımızda olacak bu varlığı tanımak bizim ebedî hayat meselemiz. Hayatımıza etkisi sonsuzluk kadar önemli. Onu tanımaya ve tedbirli olmaya bir nebze olsun vesile olabilirsek ne mutlu!

Sevgili okurlar, keşfettiğiniz hakikatleri bizimle paylaşmanız için editor@gencyorumdergisi.com posta adresimizi bir yere not etmeyi unutmayın lütfen.

Serin ve selâmette kalmanız dileğiyle.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*