YAĞMUR DERSİ

Öyle yağdı yağmur; öyle böyle değil…Ve yağmura yenildik. Âciz ve fakirdik. Bunu anladık.

 

 

Şeytan: Hakikati yalana “satan…”

***

Şeytanlık: Sevince, adalete, tebessüme, hürriyete, hakka, hukuka, yardımlaşmaya, meşveretle karara, nizam ve intizama, teennîye/acelesizliğe, iki elifin ittihadına, sükûnete, her türlü güzelliğe, masumların gözyaşlarını silmeye karşı durmanın, bunca varlığın Sahibine teşekkür için yüzünü yere vermeyi çok görmenin adı olsa gerek…

HANGİ YAŞAMAK?!

Boş laf, israf, tembellik, okumazlık ne kitapları ne kendini, kelimesizlik, cimrilik, nezaketsizliğin dayanılmaz ağırlığı/hafifliği, koklamadan atmak bir çiçeği, ezip geçmek mevsimlerin davetini, bestesiz yaşamak, hayatın kokusunu duymamak, bir çocuğun bakışlarını ziyan etmek, gel geç aşkların azabında erimek, “bir öpmekte batmak, bir noktada kaybolmak,” nefeslerini duymamak, deniz sayfasındaki çırpınışların, sükûnetin biraz olsun adını koyamamak, gökyüzüne bakmayı unutmak, alnında gezinen rüzgârı okşayamamak, bu hayatın bir hediye olduğunu aklına bile getirmemek, bunca ikrama, ihsana bir teşekkürü çok görerek yaşamak; hangi yaşamak; Allah aşkına?!

TEBRİK MESAJI (ÖRNEĞİ)

Böyle gece ve günlerin muhabbet ve şûrasının bütün hayatımıza, dem ve damarlarımıza inmesi, sinmesi, irtibatsızlık yaralarımızın dinmesi duâ, niyaz ve temennîsiyle… Kardeşlerime merbûtiyetle… Birbirimize rağbet etmenin lezzeti kalbimize, dimağımıza yapışıp kalsın ümidiyle… Oh be; içim ferahladı, kardeşlerimle bu manevi içtimada bulunmaktan mütevellit.

UNUTTUĞUN (KALBİN) İÇİN

Kalbine sıkı sarıl;

En çok kendini unutur insan.

AĞAÇ VE KIYAMET

Atalar bunu (torunlarına) fısıldamış: “Yaş kesen; baş keser!” Sen bu sözü dinlemezsen o ataların torunu değil; “sorunu” olursun.  Ağaç kesmek de ne demek; hele de kıyamet koptu kopacak, ağaca adım başı ihtiyaç varken!

KAYIP İSTANBUL

Köprüydü, yoldu, hava alanıydı derken… İstanbul’da İstanbul’u ara ki bulasın artık! İstan-bul değil artık; “İstan-kayıp…” Yeni şehriniz hayırlı olsun!

(HAYATLA) SELÂMLAŞMAK

Selamlaşırken göz göze geliriz/gelmeliyiz ya… hayatla her ân selâmlaşırken de…

AŞK BAHAR

Aşk… İlk göz ağrısı… Berrak akan su… Yakınlığın ta kendisi… Aşk… Uyanıkken görülen rüya… Hep bahar hali dünyanın…

MAYIS ESİNTİSİ

Mayıs, bir yaz hevesini uyandırır bahçelerde. Çiçek ve meyve kokuları iç içe girer. Telâşesiz bir ay fotoğrafı bırakır bende. Gençliğin vedâsını bir kabulleniş gibi… Kalp atışları normal seyrine çoktan girmiştir. Oh, bir yandan gençliğimin olgunluğu bir yandan orta taze ev sahipliğine hazırlanış… Ah, bu yeni hâllere uğrayışlardaki o taze bakışlar…

DÜNYA GÜRÜLTÜSÜ

Dünya kelimesiz kaldı; kurşunlar konuşuyor. Kabalık, demirbaş gibi bir türlü gitmiyor! Sabaha çok var mı?

ŞİİR VE ŞAİR

“Devamı nerde?” diye sorma.

Devamı sendedir diye…

Susmuştur şair!

“KUSUR” DÖNGÜ

Her şeyi alışverişe döken ve “dökülen” bir ç–ağın yaralılarıyız. Üretim tüketim dengesizliği… Evler, çöpler eşya mezarlığı… Taksitle alışveriş çılgınlığı; sonra kişinin düştüğü yılgınlığın kitaplardaki adı ne? Kalan ne?

Ve…

Silahlar ölüm kusuyor.

Günahlar sere serpe…

Ahlar arşa çılkıyor.

AŞK AĞRISI

Aşk… İlk göz ağrısı… Ve sonra… S-öz ağrısı…

YAPRAKLAR VE GÖLGELER

Yapraklar bır sırrı sayıklar gibi…

Gölgeler durmadan vedayı söyler!

BUGÜNE DAİR

Bugün biraz yaşa.

Meselâ gökyüzüne bak

Otur bir gölgeye;

Kuşları dinle biraz.

 

Bugün biraz yaşa;

Kalbinin sesini duy.

Şehri unut bugün;

Telâşeleri rafa kaldır.

DİLENCİ

Ondan bundan isteme; O’ndan iste.

ÖNCELİK

Bir de seni mi çözmeye çalışayım; kendim dururken…

EMELLER VE ÖLÜM

Dünya karışık…

Niye?

Uzun da emeller peşindeyiz de… Ölümü unuttuk arada…

YOL DÜŞÜNCELERİ

Yollarımız dolaştığında… yolları dolaşmayanı hatırlamışsak… yoldayız demektir.

VAKİTKEN

Neyin peşindeyiz ki… Her ân elimizden çekilip alınacak bir dünyaya bu ne sarılış böyle! Dönelim; uzun emellerimizin yeri burası değil.

ZAMAN RÜZGÂRI

“Baharı görmeden yaz geldi geçti!” Dokunaklı; değil mi! İnsan, ne diyeceğini bilemiyor. Çocukluğuna, gençliğine sarılıyorsun… heyhat! Parana puluna… hani? Fırtınalanıyor saçlarımız siyahtan beyaza; biz hâlâ… ben hâlâ… Sen de bak aynalara!

BEKLEYİŞ

Ne zaman güleceksin bir bahar gibi?

Ne zaman geleceksin?

KELİME ARKADAŞLIĞI

Kelimelerle tanıştın ya… hayırlı olsun.

DÜNYANIN KÖŞELERİ

Dertsiz dünya yokmuş meğer;

Dünyanın dert köşesinde!

DERSİN KONUSU

Ders: Müfredat Dışı Edebiyat

Konu: Yaşamak Diye Bir Şey

KİMLİK BİLGİSİ

Sen benim kim olduğumu biliyor musun?

Biliyor musun dertlerimin uzayıp gittiğini?

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*