KEYFİNCE LÜGÂT

Beklemek

“Bir yolcu bekliyorum Nasıl da hasretliyim Adı neydi unuttum Yıllardır kederliyim.”  Ömür boyu bekleriz. Beklemek… “Bek” kelimesinden geliyor, sağ bek, sol bek deriz ya… Bir yolcu bekleriz, kapımızın zili çalsın isteriz… Hele gurbette isek, hele […]

KEYFİNCE LÜGÂT

Birkaç Mısra

Sabah… ah şükrederek çıkmak geceden… Ayak bastığım kıyı, yeniden doğuş… Sabah, beliren evim, bahçeler ve sen… Henüz uyuyan dallar, havalanan kuş… Bu sabah bilmiyorum bu kırlar nere? Çamlardan çimenlere dökülen sükûn… Geçen ömrümü bana söyleyen […]

KEYFİNCE LÜGÂT

Ömrümüz

“Geldi geçti ömrüm benim şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle geldi şol göz yumup açmış gibi İşbu söze Hak tanıktır bu can gövdeye konuktur Bir gün ola çıka gide kafesten kuş uçmuş gibi […]

KEYFİNCE LÜGÂT

Çocuk ve Allah

Şu an elimde bir kitap var. Adı: Çocuk ve Allah. Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın. “Allah” kelimesinin en çok kullanıldığı şiir kitaplarından olsa gerek. Bu Eller Miydi! Bu eller miydi masallar arasından Rüyalara uzattığım bu eller miydi! […]

KEYFİNCE LÜGÂT

DİPLOMA ÇAĞI

Çağa bir isim daha buldum! Espri gibi gelecek, ama gelsin… Herkes istediği gibi alabilir: Diploma Çağı. Başka adları da var, onları siz biliyorsunuz; İnternet Çağı, daha önce Feza Çağı deniyordu, aya çıkıldığı dönemlerde. Uzay Çağı, Feza […]

KEYFİNCE LÜGÂT

SAVAŞ VE BARIŞ

Savaş… savmak’tan geliyor. Barış… varmak’tan…  “V”, “B” olmuş. Niyetim burada kelime bilgisi vermek, etimolojik şeyler yapmak değil. Ama savmak; savaşmak, bir şeyleri göndermek, atmak, fırlatmak anlamlarına geliyor.

KEYFİNCE LÜGÂT

KALEM

Kalem… Aklıma kelâm gelir. Kelime gelir, yazmak gelir. Bir kalem daha çıkardım çantamdan. Bu da başka bir ses… Evet, kalemin kapanış sesi, açılış sesi. Pek duyamayabilirsiniz. Tık, tık, tık… Niye böyle yapıyorum? Kalem seslerini seviyorum. […]