
edebi yorum


Duanın şifasına inan
Düşüncelerin derin manalarını giyinmiş, sabahın telaşı yaklaşırken usulca. Gecenin kafesine sıkışmış kalbin. Ruhun da peşinden gitmiş. Kalbini rahat bırak ve duanın şifasına inan. Kaderine bırak kederini. Rahatlat ruhunu, ruhun da vücudunu… Zaman elini eteğini çekmiş […]

Sığınaklar
Güneşi, doğuşundan batışına kadar başında bekledim. Zamanın içine akıp gittim. Kuşların uyanışına, insanların hayatın akışına karışmasına şahitlik ettim. Durup düşündükçe, bunca hızın arasında yavaşlayıp bekledikçe hayretim arttı. Kendimle baş başa kaldım. Gözümdeki yaşlardan anladım bir […]


Ruhun en olumlu hali
Ruhun en olumlu hali Zaman dağ gibiydi gözümde, bir çırpıda bitiverdi. Ömür çekiliyor yolumdan yavaş yavaş. Yolu uzun sanarken ölüme giden her yolun kısa olduğunu fark ediyorum. Mevsimler dönüp dolaşıyorken etrafımda, yıllar yılları kovalıyor. Vakit, […]

Kervan geçiyor sen kalma geri
Yerin yüzüne bulanmış acziyetin berheva olmuş insanları, kalabalıklara değerek her biri, bir çok şeye bölününce, ahir hayat için lazım olan tekliği ve birliği yakalamak ve bu yolda yürümek insanlar için ne kadar çetin ve meşakkatli […]

Aşk âyetlerinin şerhi ya da Usûlî’nin bir gazeli (2)
Puhte olup ehl-i dil bezminde bulmaz çâşnî Döne döne olmayan mihnet ocağında kebâb Mihnet ocağında döne döne kebap olup pişmeyen âşıkların meclisinde tat bulunmaz. Seyr ü sülûk son derece zahmetli, sıkıntılı bir yolculuk olduğu ifade […]

Hürriyete mektup
Unutma beni! Davanı vatansız, beni umutsuz bırakma! Hatırla beni! Sahile her vurduğunda dalgalar; diri tut hayalini! Kınama beni! Davam herkese nasip olmaz. Her kulağı kesik dayanamaz bu nağmelere. Her âmâ göremez bu hakikatleri. Neşteri vurmak […]

Divan şiirinde bahara bakışlar (3)
Ahî Çelebi başka bir perdeden, bahar kokusu ve gül ilişkisine dikkatleri çekmeye çalışarak söze girdi: Bûy-i bahâr şöyle pür etdi cihânı kim Yere inince katre-i şebnem gül-âb olur Bahar kokusu dünyayı şöyle doldurdu ki; çiy […]

Divan şiirinde bahara bakışlar (2)
Mecliste çok önceden gelip oturmuş olan Yunus Emre ötelerden müjdeler yüklü sesiyle ünledi: Evvel bahâr olıcak agaçlar tonanıcak Gör niçe medh iderler bülbüller gül üstine İlkbahar olunca, ağaçlar çiçeklerle donanınca. (O zaman) gör bak bülbüller […]