İçtiğiniz su sizi kirletmesin

Geçen ay uzun zamandır gündeme taşınması gereken bir konu açıldı: “SU”…

İçme suyu konusunda, “musluk suyu-damacana suyu” tartışmasına çok şahitlik etmişliğim vardır. Gözlemlerime göre
büyük çoğunluğumuz, musluktan akan suyu sağlıksız bulup damacanaya yöneliyor ve karşı konulmaz bir güven duyuyor. Bu konudaki fikirlerimi zaman zaman sosyal medya hesaplarımdan da dile getirdiğim oldu, ama derginin bu yeşil köşesine daha çok yakışacağını düşündüm.

Ben musluk sucuyum arkadaşlar. Şişelenmiş suya uzandığınızda şunu aklınızdan çıkarmayın ki, şebeke suyu üzerinde şişeleme sudan daha fazla denetim var. Şebeke suyundaki klora gelince; alınması faydalı bir şey değil elbette. Klor alınmasının kanserle ilişkili olduğunu söyleyen pek çok çalışma var. O zaman yapılacak şey Yavuz Dizdar’ın da belirttiği gibi şudur; Klor uçucudur, yani suyu üstü açık bir kabın içinde ya da toprak bir testide, küpte dinlendirirseniz, o klor uçar. Böylelikle şebeke suyunu da rahatça içebilirsiniz. Durgun suyun da İslam’da yeri olmadığını biliyoruz. O halde suyu dinlendirip sonra hareketlendirebilir, bardağı şöyle bir sallayabilir veya içine Ayet-el Kürsî okuyarak molekküllerin hareketini sağlayabilirsiniz.

Ayrıca şu da var ki, pet şişe bir petrol ürünü. Damacana da öyle. Pet şişe ve damacana içinde bulundurduğu sıvıya 2 aydan sonra bünyesindeki kimyasalları bırakmaya başlıyor. Bu kimyasallar öyle hafife alınacak kimyasallar da değil yani. Örneğin, Bisfenol-A. Yapay östrojen gibi davranıp, hem kadın, hem erkek hormonları için oldukça tehlikeli olan bir madde. Pet şişede yapılan testlerde antimon gibi kimyasal konsantrelerine rastlanmış. Antimon beyaz metalik bir element olup az miktarı dahi mide bulantısı, baş dönmesi ve depresyona sebep oluyor. Aşırı dozlarda ise ölümcül olabiliyor. Antimon yapısal olarak kurşuna benzerliği ile toksik eser elementler arasında yer alır. Çok ilginçtir ki, şişelenmiş suyun raf ömrü 10 aydır.

Plastik şişe şebeke suyundan 2000 kat daha maliyetlidir. Bir pet şişenin çeyreğinin petrol ile dolu olduğunu düşünün. Bu, pet şişenin üretiminde kullanılan petrol miktarıdır. Plastik, petrolden yapılmasının yanı sıra şişeleme, soğutma ve taşıma gibi tüm işlemler sırasında da petrolün kullanıldığı bir madde. Plastik şişe yapımında kullanılan yıllık petrol miktarı (17 milyon varil) bir yıl içinde bir milyon otomobilin yakıt ihtiyacını karşılayacak büyüklüktedir. Tek bir plastik şişe 120 gr sera gazı üretir.

Bir enteresan nokta da şu; çoğu zaman şişelenmiş suyun üzerinde akarsular, dağlar bulunmasına rağmen, aslında şehir şebekesinden doldurulup işleme sokulduğu gerçeği.

Velhasıl-ı kelâm; daha fazla para kazanmaktan başka bir gayeleri olmayanlar, en doğal hakkımız olan suyu, bize, daha kirli bir şekilde ve 2000 kat daha fazla paraya satacak kadar özendiriyorlar. Bu onların en büyük başarısıdır bana göre. Musluktan akan suyun tadının ve kokusunun güzel olmaması, şehir şebeke suyunun kirli olmasından çok boruların kirliliğiyle alakalıdır. Daha fazla paraya sağlığa daha zararlı su almak yerine, boruların temizlenmesini belediyelerden, devlet büyüklerinden talep etmek daha mantıklı ve daha çözüm odaklı olacaktır.

Yeşil ve sağlıkla kalın…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*