Secdelerde buldum seni…

Bir durakta bekler gibiyim… Yolcular geliyor. Yolcular gidiyor.

Bir ben gidemiyorum. Bir de bu durak. Durağın hemen yanında bir ağaç.

Yaşlı bir çınar ağacı. Kim bilir ben gibi gördüğü bu kaçıncı yolcu.

Gözlerimi göğe doğru çeviriyorum. Bulutlar akıp gidiyor.

Gökyüzü trafiği yoğun ama karışık değil. Hayran hayran izliyorum.

Bulutları sevk eden var. Gökyüzü trafiğini ayarlayan var.

Ne güneşin doğuşu. Ne de sabah akşam bir yerden bir yere gelip gidişi.

Mekik gibi işleyişi. Doğudan batıya seyahati mânâsız değil.

Bunca güzellik. Bunca iş. Bunca faaliyet. Kimin için?

Soruyu sordum artık. Cevabını da bulmalıyım. Yoksa niye bu duraktayım?

Gözleriyle beni selamlayan bir adam. Bir satıcı geçiyor önümden.

Bir mevsim geçiyor adeta. Arabasında yok yok.

Üzümler, şeftaliler, erikler, çilekler, incirler, elmalar, muzlar, armutlar.

Soruyorum kimin için bunlar. Soruyorum kimin için bunca çeşit nimetler.

Rengârenk her biri. Sadece biri bile yeterdi yaşamamız için.

Neden bu kadar çeşitli? Neden bu kadar göz alıcı, cezbedici her biri?

Neden, neden? Benden beklenen ne? Bilmem gereken acaba?

Bir çocuk güleç yüzüyle geçiyor önümden.

İçimdeki şefkat uyanıyor birden. Sonra bir ambulans, o yürek yakan tiz sesiyle.

Akıtıyor içimin tıkanmış merhamet damarlarını. Kimdir bu giden?

Ne derdi vardır? Hangi hastalığa giriftardır? Acaba iyileşecek mi?

Vaktinde hastaneye yetişebilecek mi? Birden onunla beraber oluyor duygularım.

Onu da insan kardeşlerimden biri biliyorum. Bir dua cümlesi dökülüyor dilimden.

Bir damla da gözyaşı süzülüyor gözlerimden. Rabbim; kimsesiz kimse yok.

Yarattıklarına sadece Sen yakınsın. Bu kardeşimize de yardım eyle. Şifalar ihsan eyle. Bir âciz kulunun bir âciz kuluna duasını kabul eyle.

Şaşıyorum hâlime. O vakte kadar neredeydi bu duygularım. İçimdeyse bilmem gerekir.

Koyduğum yerde olmadığı belli.

Duygularımı yaratan Rabbim! Vakti geldiğinde de onları harekete geçiren Sensin.

Koca bir et ve kemik yığınından, su gibi gözyaşı akıtan Sensin.

Dünyayı sularla, ırmaklarla şenlendiren Rabbim.

Rahmetinin ve şefkatinin, sevginin ve merhametinin izlerini her yere serpmişsin.

İçime de binbir işaretler koymuşsun. Dışarıdaki izleri Senden bileyim diye.

Sana müteşekkir olayım diye.

Çekirdek toprağa düşmeden ağacın rüyasını göremiyor.

Karanlık dünya çekirdek için doğum evi âdeta.

Uyanış vakti geldiğinde… Her şey hazır. Hava, su toprak ve güneş bir küçük çekirdek için.

Koca bir kâinat hizmetkâr. Ben de bir çekirdeğim. Kulluk toprağına düşmeliyim.

Tez elden çekirdeğimi çürütmeden, Rabbimin sonsuz rahmetini hissetmeliyim secdelerde.

Nefsim diyor içimden: Rabbini sevdiğini göstermek için illâ secde mi gerek?

Evet diyorum, evet, sonsuz evet. Bir insanın başını secdeye koyması demek; tüm kâinatın ibadetini ve zikrini Allah’a takdim etmesi demek. Onun için secde zordur.

İnsanın tamiri, kalbinin ihyası oradadır. Tek Sevgili oysa eğer.

Ve bizden de onu isteyen oysa eğer, ver alnını secdelere, ver kalbini secdelere.

Secdelerde bul Rabbini, bil Rabbini, tek bir nefeslik vaktim olsaydı eğer şu dünyada,

Onu Rabbime secdelerde vermeyi dilerdim. O’nu sevmek, O’nun istediği ve razı olduğu şeyi yapmaktadır.

Sevgi bir çiçek olur. Bir damla yağmur olur. Rengârenk bahar olur. Gökkuşağı olur.

Düşündürür. Bülbül olur. Gül olur. Bir ses olur. Bulur insanı, bulur. Gün gelir, bulur.

İnsan olan bir insan, aradığını secdelerde bulur. Bu dünyada Rabbini arayan, O’nu uzaklarda değil, secdelerde bulur. Sevmekse maksat, al sana sevgi.

Karşılığını beklemeden seven, karşılık beklemeden sevilir.

Hiç yoktan bize bu kalbi verene, bir kalp değil, binler kalp verilir.

Anlıyorum secdelerde. Anlıyorum bu gerçeği de. Aradığımı hep orada buldum.

Hep orada buluyorum. Anlıyorum kalbimin niçin attığını.

Anlıyorum onun bir et parçası olmadığını. Anlıyorum Allah’ım… Bu kalbi bana niye verdiğini. Onunla Seni bilmem için…

Bana her şeyden değerli bir kalp verdin. Neyi seversem seveyim, anlıyorum aslında.

Seni sevdiğimi onlarda… Sonsuz olanı, bâkî olanı, Seni sevdiğimi anlıyorum sevdiklerimde.

Buna da şükür. Anlamama ve sevmeme yardım ettiğin için Rabbim…

Niçin bu duraktayım? Şimdi daha iyi anlıyorum Niçin buradayım? Niçin bu duraktayım?

Şimdi daha iyi anlıyorum. Şimdi içime bakma zamanı. Şimdi secdeye varma zamanı…

Allah’ım, bize ibadet zevki ver…

Lutfeyle, secdeye rağbetimiz artsın…

Secdeye varmayan ne kadar baş varsa,

Hepsi için bu baş secdeye varsın…

 

Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ Rasûlallah…

most beautiful roses

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*