İNSAN MÜTEHARRİK BİR KALEMDİR, MUKADDERAT-I HAYATINI YAZAR

İnsan ayrı ayrı binler kalemi tazammun eden müteharrik bir kalem olur,
sahife-i hayatında veyahut levh-i misalîde mukadderat-ı hayatını yazar.

Âdeta insan-ı ekber olan âlemde tecellî eden bütün esma-i İlâhiye, bir âlem-i asgar olan insanda dahi o esmanın umumiyetle cilveleri var. Bunda sıhhat ve afiyet ve lezaiz gibi nâfi’ emirler nasıl şükrü dedirtir, o makineyi çok cihetlerle vazifelerine sevk eder, insan da bir şükür fabrikası gibi olur. Öyle de, musibetlerle, hastalıklarla, âlâm ile, sair müheyyic ve muharrik arızalar ile, o makinenin diğer çarhlarını harekete getirir, tehyîc eder. Mahiyet-i insaniyede münderiç olan acz ve zaaf ve fakr madenini işlettiriyor. Bir lisan ile değil, belki her bir azanın lisanıyla bir iltica, bir istimdad vaziyeti verir. Güya insan o arızalar ile, ayrı ayrı binler kalemi tazammun eden müteharrik bir kalem olur, sahife-i hayatında veyahut levh-i misalîde mukadderat-ı hayatını yazar, esma-i İlâhiyeye bir ilânname yapar ve bir kaside-i manzume-i Sübhaniye hükmüne geçip, vazife-i fıtratını ifa eder.

Lem’alar, s. 28

 

En keskin silah: Belâgat

“Elbette nev-i beşer, âhir vakitte ulûm ve fünuna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir.”

Hem, o Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, cezalet ve belâgat-i Kur’âniyeyi mükerreren ileri sürdüğünden, remzen anlattırıyor ki: “Ulûm ve fünunun en parlağı olan belâgat ve cezalet, bütün envâıyla âhirzamanda en mergub bir suret alacaktır. Hatta, insanlar kendi fikirlerini birbirlerine kabul ettirmek ve hükümlerini birbirine icra ettirmek için, en keskin silâhını cezalet-i beyandan ve en mukavemetsûz kuvvetini, belâgat-i edadan alacaktır.”

Sözler, s. 296

 

Lafız manaya hizmet etmeli

…Gide gide elfaz manaya galebe etmekle istihdam ederek, “lâfız manaya hizmet etmek” olan kaziye-i tabiiye aksine çevrildiğinden, tabiat-ı belâgatten böyle lâfızperest mutasallıfların sanatına kadar –yok, belki tasannularına– uzun bir mesafe girmiştir. (…)

Evet, lâfızperestlik bir hastalıktır; fakat bilinmez ki hastalıktır.

 

 

Tenbih

Lâfızperestlik nasıl bir hastalıktır; öyle de, suretperestlik ve üslûbperestlik ve teşbihperestlik ve hayalperestlik ve kafiyeperestlik, şimdi filcümle, ileride ifratla tam bir hastalık ve manayı kendine feda edecek derecede bir maraz olacaktır. Hatta, bir nükte-i zarafet için veya kafiyenin hatırı için, çok edip edepte edepsizlik etmeye şimdiden başlamışlardır.

Evet, lâfza ziynet verilmeli, fakat tabiat-ı mana istemek şartıyla. Ve suret-i manaya haşmet vermeli, fakat mealin iznini almak şartıyla. Ve üslûba parlaklık vermeli, fakat maksudun istidadı müsait olmak şartıyla. Ve teşbihe revnak vermeli, fakat matlubun münasebetini göze almak ve rızasını tahsil etmek şartıyla. Ve hayale cevelân ve şaşaa vermeli, fakat hakikati incitmemek ve ağır gelmemek ve hakikate misal olmak ve hakikatten istimdad etmek şartıyla gerektir.

Muhakemat, s. 94

 

Bediüzzaman Said Nursî


 

LUGATÇE:

belâgat: sözün etkili, güzel ve hitap edilen kimseye, içinde bulunulan duruma uygun düşecek şekilde söylenmesi.

cezalet: sözde düzgünlük, söyleyişte ve anlamda tutukluk olmaması durumu.

levh-i misalî: misalî levha, eşyanın suretlerinin kaydedildiği manevî levhalar.

mukadderat-ı hayat: hayatla ilgili takdir edilenler, yaşanacaklar, kader.

müteharrik: hareket eden, hareketli.

tazammun: içine alma.

 

إنسان متحرّك بر قلمدر، مقدّراتِ حياتنى يازار

عادتا إنسانِ أكبر اولان عالمده تجلّى ايدن بتون أسماءِ إلٰهيه، بر عالمِ أصغر اولان إنسانده دخى او أسمانڭ عموميتله جلوه‌لرى وار. بونده صحّت و عافيت و لذائذ گبى نافع أمرلر، ناصل شكرى ديديرتير، او ماكينه‌يى چوق جهتلرله وظيفه‌لرينه سَوق ايدر. إنسان ده بر شكر فابريقه‌سى گبى اولور. اويله ده: مصيبتلرله، خسته‌لقلرله، آلام ايله، سائر مهيّج و محرّك عارضه‌لر ايله او ماكينه‌نڭ ديگر چرخلرينى حركته گتيرر، تهييج ايدر. ماهيتِ إنسانيه‌ده مندرج اولان عجز و ضعف و فقر معدننى ايشلتديرييور. بر لسان ايله دگل، بلكه هر بر أعضانڭ لسانيله بر إلتجا، بر إستمداد وضعيتى ويرر. گويا إنسان او عارضه‌لر ايله، آيرى آيرى بيڭلر قلمى تضمّن ايدن متحرّك بر قلم اولور. صحيفۀِ حياتنده وياخود لوحِ مثاليده مقدّراتِ حياتنى يازار، أسماءِ إلٰهيه‌يه بر إعلاننامه ياپار و بر قصيدۀِ منظومۀِ سبحانيه حكمنه گچوب، وظيفۀِ فطرتنى ايفا ايدر

(لمعه لر)

أڭ كسكين سلاح: بلاغت

ألبته نوعِ بشر، آخر وقتده علوم و فنونه دوكوله‌جكدر. بتون قوّتنى علمدن آلاجقدر. حكم و قوّت ايسه، علمڭ ألنه گچه‌جكدر

هم او قرآنِ معجز البيان، جزالت و بلاغتِ قرآنيه‌يى مكرّرًا ايلرى سورديگندن رمزًا آڭلاتديرييور كه: علوم و فنونڭ أڭ پارلاغى اولان بلاغت و جزالت، بتون أنواعيله آخر زمانده أڭ مرغوب بر صورت آلاجقدر. حتّى إنسانلر، كندى فكرلرينى بربرلرينه قبول ايتديرمك و حكملرينى بربرينه إجرا ايتديرمك ايچون، أڭ كسكين سلاحنى جزالتِ بياندن و أڭ مقاومتسوز قوّتنى بلاغتِ أدادن آلاجقدر

(سوزلر) 

 لفظ معنايه خدمت ايتمه لي

گيده گيده الفاظ معنايه غلبه ايتمكله استخدام اده رك لفظ معنايه خدمت ايتمك اولان قضيۀ طبيعيه عكسنه چويريلديگندن طبيعتِ بلاغتدن بويله لفظ پرست متصلّفلرڭ صنعتنه قدر −يوق بلكه تصنّعلرينه− اوزون بر مسافه گيرمشدر. (…)

اوت، لفظ پرستلك بر خسته لقدر؛ فقط بيلنمزكه خسته لقدر

تنبيه

لفظ پرستلك نصل بر خسته لقدر؛ اويله ده صورت پرستلك و اسلوب پرستلك و تشبيه پرستلك و خيالپرستلك و قافيه پرستلك شمدي في الجمله ايلروده افراط ايله تام بر خسته لق و معنايى كندينه فدا ايده جك درجه ده بر مرض اولاجقدر. حتي بر نكتۀ ظرافت ايچون وياخود قافيه نڭ خاطري ايچون چوق اديب ادبده ادبسزلك ايتميه شمديدن باشلامشلردر

اوت لفظه زينت ويرملي، فقط طبيعتِ معنا ايستمك شرطيله. و صورتِ معنايه حشمت ويرملي، فقط مآلڭ اذنني آلمق شرطيله. واسلوبه پارلاقلق ويرملي، فقط مقصودڭ استعدادي مساعد اولمق شرطيله. و تشبهه رونق ويرملي، فقط مطلوبڭ مناسبتني گوزه آلمق و رضاسني تحصيل ايتمك شرطيله. و خياله جولان و شعشعه ويرملي، فقط حقيقتي اينجتمه مك و آغر گلمه مك و حقيقته مثال اولمق و حقيقتدن استمداد ايتمك شرطيله گركدر

(محاكمات)

Avatar photo
Bediüzzaman Said Nursî hakkında 110 makale
Kur’an’ı çağa tefsir ederek, “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, bu dünyadaki vazifem nedir?” sorularına cevaplar sunan, “iman-ı tahkiki”, “ahlâk” ve “istikamet” rehberi Risale-i Nur Külliyatı’nın müellifi.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*