İnsan Ne İle Yaşar

Selamünaleyküm Keçeli. Nasılsın, iyi misin? İyisin iyisin… Nereden mi biliyorum? Kitap okuyan insan hiç kötü olur mu Keçeli, sorarım sana. Okuyan, sorgulayan, düşünen insan nasıl kötü olsun ki?

İşte ben de bu soruların cevabını düşünürken, bu ay tanıtacağımız kitaba rast geldim. Tolstoy’un meşhur “İnsan Ne İle Yaşar” kitabını ele alacağım bu ay. Evet, dediğim gibi zihnimi meşgul eden bazı sorular vardı uzun süredir. ‘Kafamda deli sorular’ derler ya, öyle bir durum işte. “İnsanları nasıl iyi ya da kötü diye ayırıyoruz? Bu ayrımı yaparkenki kıstaslarımız nelerdir? Bir insan tamamen iyi ya da kötü olur mu?” gibi bir sürü soru…

Bunları düşündükten sonra artık emin olduğum tek şey vardı Keçeli. Bir insanın iyi ya da kötü olduğunu anlamak için çok büyük şeyler olmasına gerek yokmuş. Kaliteyi ortaya çıkaran çok küçük, ayrıntı olarak nitelendirdiğimiz şeylermiş aslında. İşte tam bu noktada Bediüzzaman Said Nursî’nin şu sözleri çok ehemmiyet kazanıyor Keçeli, “Hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem’a, bir işarette, bir öpmekte batma. Dünyayı yutan büyük letâiflerini onda batırma. Çünkü çok küçük şeyler var, çok büyükleri bir cihette yutar.” (17. Lem’a) Yani biz insanlar, dünyayı yutsa da doymayacak duygularımızı, lâtifelerimizi küçücük şeylerde batırıyoruz ya da inkişaf ettiriyoruz Keçeli. İşte bu ayki kitabımız tam da bu konular üzerinde duruyor. Hayatın içinden küçük hikâyeler sunuyor bize. O küçük hikâyelerde de küçük ayrıntıları dikkate veriyor. Üstelik bunu yaparken, dinî ve mitolojik metaforlar kullanılıyor. Hatta kitabın giriş kısmında İncil’den bazı âyetler var. Bu da kitabın, onu okunası kılan bir artısı oluyor.

Tolstoy’un öykü kitapları kategorisinde bulunan ve 152 sayfadan oluşan bu kitabı, “İnsan ne ile yaşar, Sevgi neredeyse Tanrı ordadır, İnsana ne kadar toprak lâzım, Efendi ile Uşak” olmak üzere dört bölümden oluşuyor. Çok sade bir dili olan kitabı ilk okuduğunda çok basit şeylerden bahsettiğini düşünebilirsin Keçeli. İşte o zaman yukarıda hatırladığımız hakikati tekrar hatırlayalım. İnsanı yaşatan da, yaşarken öldüren de basit ve küçük şeylerdir.

Ben kitabı okuduktan sonra insanın ne ile yaşadığını az çok, kendi fikir dünyama göre öğrendim diyebilirim. Bu sorunun tek bir cevabı yok Keçeli. Sorunun cevabı tek bir kelime veya cümle dahi olsa, her insan için farklı bir cevabı var elbette. Ben de, siz Keçelilerin bu soruya cevabını merak ediyorum doğrusu. Kitabı okuyup benimle paylaşmak istersen mail adresim ismimin hemen altında yazıyor.

Şimdi bu kitaptan bana kalanlarla, yani altını çizdiklerim ile baş başa bırakıyorum seni… Allah’a ısmarladık Keçeli.

Altını çizdiklerim

“Fakat kimde dünya malı olur ve kardeşini muhtaç gördüğü hâlde ondan şefkatini esirgerse Allah’ın sevgisi onda nasıl kalır? (Yuhanna’nın I. Mektubu, III, 14)

“Eğer bir adam Allah’ı seviyorum, der ve kardeşinden nefret ederse, yalancıdır; çünkü görmüş olduğu kardeşini sevmeyen görmemiş olduğu Allah’ı sevemez. (IV, 20)”

“Atalarımız ne doğru demişler; insanı ana baba yaşatmaz, Allah yaşatır.”

“İnsanlarda ne var? İnsanlara verilmemiş olan şey nedir? İnsanları yaşatan kuvvet nedir? Bunları öğrenince yine göğe, benim yanıma dönersin.”

“Adam beni görür görmez somurttu, suratını astı, biraz daha korkunçlaştı. Yanımdan çekip gitti. Artık ümidimi kesmiştim. Sonra adamın geri döndüğünü gördüm. Baktım, baktım, deminki adamı bir türlü tanıyamadım. Deminkinin yüzü ölüm kadar soğuktu, hâlbuki bunun yüzünde bir sıcaklık, bir cana yakınlık vardı. Bu yüzde yansıyan ilâhî güzelliği fark etmekte gecikmedim.”

“Allah, ‘İnsanlara verilmemiş olan şey nedir?’ buyurmuştu. İnsanlarda ne olduğunu kavramıştım. Şimdi ise insanlarda ne olmadığını öğrenmiş oldum. İnsanlar ihtiyaçlarını gidermek için kendilerine lâzım olan şeyi bilmiyorlar.”

“İnsanlar boş yere kendilerine dikkat ediyorlar, insanları yaşatan dikkat değil sevgidir.”

“Ama ne zaman tetikte olmayı bırakırsam tekrar günah işliyorum. Gene de sebat edeceğim. Bu, insanı o kadar mutlu ediyor ki.”

“Onu bir elma çaldığı için kırbaçlamak gerekiyorsa, ya günahlarımız için bize ne yapmalı?”

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*