2020 Ocak – Haber Yorum

Türkiye adalet sıralamasında geride kaldı

Alman Bertelsmann Vakfı’nın Avrupa Birliği (AB) ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği (OECD) ülkeleri arasında yaptığı araştırmaya göre, hazırlanan Sosyal Adalet Endeksi’nin sonuçları açıklandı. Sonuçlara göre, Türkiye 41 ülke arasında 40. sırada yer aldı. DW Türkçe’nin haberine göre, hazırlanan Sosyal Adalet Endeksi’nde ülkeler çeşitli başlıklara göre sıralandı. Türkiye, yoksulluğun önlenmesi başlığında 31., adil eğitim fırsatları başlığında 41. ve sonuncu, istihdam piyasasına erişim başlığında 37., sosyal hayata dâhil olma ve ayrımcılığa uğramama başlığında 39., nesiller arası adalet başlığında 18. ve sağlık başlığında 36. sırada yer aldı. Sosyal Adalet Endeksi’nde ilk sırada daha önceki yıllarda olduğu gibi İzlanda yer aldı. Küçük ada ülkesini Norveç, Danimarka, Finlandiya, İsveç gibi diğer İskandinav ülkeleri izliyor. Almanya ise endekste Hollanda, Slovenya, Çekya ve Yeni Zelanda’nın ardından 10. sırada yer aldı.

Tütün kullanımına yeni bir uygulama

Türkiye’de tütün kullanımının giderek artması nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yeni bir uygulama getirildi. BBC’de yer alan habere göre, Fransa, İngiltere, Kanada, Avustralya gibi ülkelerden sonra Türkiye de bu uygulamaya geçmiş oldu. “Tütün mamullerinde düz ve standart paket” uygulaması ile paketlerin çeşitli renklerden ve grafik tasarımlardan kaynaklanan çekiciliğinin ve yanıltıcı özelliğinin ortadan kaldırılarak sağlık uyarıları mesajlarının caydırıcı etkisinin artırılması hedefleniyor. Paketlerde artık, “Sigara içmek öldürür-hemen bırakın” genel uyarısı ile “Tütün dumanı, kansere yol açtığı bilinen 70’ten fazla madde içerir” ibaresi bulunuyor. Ayrıca paketlerde caydırıcı fotoğraflarla birlikte 14 yeni resimli uyarı mesajı da yer alıyor. Bu uygulamanın ana hedefinde ise gençler yer alıyor. Geçtiğimiz yıllarda Stirling Üniversitesi’nin Sosyal Pazarlama Enstitüsü, iki tip paket de piyasadayken sigara tüketicileriyle bir araştırma yapmıştı. Araştırmada standart paket kullanan tüketicilerin, markaların yer aldığı sigara paketlerini satın alan tüketicilere göre uyarıların daha çok farkına vardığı ortaya çıktı. Özellikle standart paket alan kişilerin, diğer tüketicilere göre sigarayı bırakmayı daha sık düşündüğü ya da paket üzerinde yer alan sigarayı bırakmak için nereden yardım alabileceklerine dair uyarılara ve internet sitelerine daha çok dikkat kesildiği fark edildi.

İnsanlık için ‘mutluluk ekonomisi’

İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdóttir, geçtiğimiz günlerde yeni bir model üzerine çalıştığını duyurdu. Ülkesinin vatandaş mutluluğunu öne koyan bu modelin adı ‘mutluluk ekonomisi’. BBC’de yer alan habere göre, Başbakan Katrin, ekonomik büyüme odaklı politikaların yerini, aile dostu, çevre odaklı politikaların alması gerektiğini söylüyor. Katrin, açıklamasında eski ABD Başkanı Kennedy’nin sözlerini de hatırlatarak şunları söyledi: “Ekonomik büyüme değerlendirilirken, bu büyümenin nasıl gerçekleştirildiğine de odaklanmalıyız. Bu ekonomik model, ortak mutluluğun sağlanması için, bir toplumun yalnızca ne kadar zengin olduğunun değil, ne kadar mutlu olduğunun da değerlendirilmesi üzerine kurulu. Hayat kalitesini, yalnızca veriler üzerinden değil, mutluluk perspektifinden de değerlendirmeliyiz. Çocuklarımız, ‘Gezegeni niye kurtarmadınız?’ diye sorduğunda, kapitalizmi ayakta tutmaya çalışıyorduk’ demek istemiyorum.” Dünya mutluluk raporunda 4. sırada yer alan İzlanda için Başbakan Katrin, “Her ne kadar mutluluk oranında yüksek sırada olunsa da komşu ülkelerden daha fazla antidepresan kullanıyoruz ve bu yüzden depresyonu önlemek için spor ve sanat faaliyetlerini yaygınlaştırmalıyız” şeklinde konuştu. Katrin Jakobsdóttir, ekonomiyi bu yönde geliştirecek mutluluk bütçesi üzerinde de çalıştığını söyledi.

Toprağı korumanın 5 yolu

2019 Kasım sayımızda 6 önemli kaynağımızın tükendiğinden bahsetmiştik. Bunlardan bir tanesi ‘toprak’ idi. En az hava ve su kadar önemli olan ve tükenen kaynağımız için ne gibi önlemler almalıyız? Bu ay da sizler için Yeşilist haber sitesinden de yararlanarak, almamız gereken önlemleri derledik:

Gıda atığımızı azaltmak
Toprağı desteklemenin en kolay yollarından biri, çöpümüze giden yiyecek miktarını sınırlamak. Yiyecekleri daha fazla tüketerek ve daha az atarak, değerli besinlerin çöplük alanlarına girmesini önleyebiliriz. Ayrıca gıda atığını azaltmak, iklim krizini durdurmak için yapabileceğimiz en etkili çözümlerden biri.

Diyetimizi çeşitlendirmek
Farklı türde yiyecekleri yiyerek, toprak için daha iyi olan çok çeşitli tarımsal ürünlere talep oluşmasına yardımcı olabiliriz. Gıda çeşitliliği talep etmek, arazilerin birden fazla mahsul yetiştirmek için kullanılmasını sağlayarak biyolojik çeşitlilik ve toprak verimliliği konusunda yardımcı olur.

Kompost yapmak
Yemek yaparken çıkan yemek atıklarını ve buzdolabımızdaki gıda atıklarını çöpe atmak yerine kompostlaştırarak toprağın iyileşmesini sağlayabiliriz. Kompost yapmak, gıdaların içerisindeki besinlerin toprağa geri dönmesini sağlar ve kaliteli gübre elde etmemize yardımcı olur.

Bahçe ürünlerinin üzerindeki etiketleri okumak
Bahçede kullanacağımız malzemelerin üzerindeki etiketleri okuyarak toprağımızı zehirli kimyasallardan koruyabiliriz.

Toprak ölçümü yaptırmak
Bitkilerimizi veya bahçemizi gübrelemek istiyorsak, daha fazla uygulamadan önce toprakta hangi besinlerin bulunduğunu bilmemiz gerekir. Böylece daha az gübre uygulayarak tasarruf da etmiş oluruz. Bunun da en basit ve etkili yolu toprak analizi yaptırarak toprağımızın hangi besinlere ihtiyacı olduğunu saptamaktır.

Türkiye’de kültür harcamaları arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılına ilişkin kültür ekonomisi verilerini açıkladı. Adalet sıralamasında geride kalan Türkiye’de kültür harcamaları arttı. Türkiye’de kültür harcamaları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 23,4 artışla 54 milyar 383 milyon 287 bin liraya ulaşırken, kültürel mal ihracatındaki artış da dikkat çekti. Genel devlet harcamaları içinde kültürel alanlara göre harcamalara bakıldığında, mimarlık yüzde 35,9, kitap ve yazılı basın yüzde 11,8, gösteri sanatları yüzde 8,9, görsel/işitsel ve multimedya yüzde 8,8, doğal miras yüzde 7,4 ve kültürel miras yüzde 5,8 paya sahip oldu. Sputnik’te yer alan habere göre, hane halkı kültür harcamaları, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 23,9 artarak 18 milyar 960 milyon 232 bin liraya yükseldi. Özel harcamaların yüzde 97,6’sı hane halkları, yüzde 2,4’ü ise dernek ve vakıflar tarafından yapıldı.

Yeme alışkanlığını düzenleyici hormon

ABD’li bilim insanları, beyinde yeme dürtüsünü değiştiren özel bir devre tespit etti. Georgia Üniversitesi’nden Emily Noble gözetiminde bulunan ekip, fareler üzerindeki çalışmaları sırasında hipotalamusta melanin yoğunlaştırıcı hormon (MCH) olarak adlandırılan bir tür iletkeni üreten hücre kümesine odaklandı. Sputnik’te yer alan habere göre, çalışmanın sonuçları Nature Communications dergisinde yayımlandı. Çalışmada, daha önce beyinde yüksek seviyelerde bulunmasının gıda tüketimini artırabileceği keşfedilen MCH’nin, ilk kez dürtüsel davranışta rol oynadığı ortaya koyuldu. Emily Noble, beyinde MCH üreten hücreler etkinleştirildiğinde farelerin yemek konusundaki tutumlarının daha dürtüsel hâle geldiğini belirterek, “Beyninizde, dürtüsel yemeğe ‘hayır’ deme kapasitenizin düzenlenmesinin temelinde yatan bir fizyoloji var” değerlendirmesini yaptı. Araştırma sonucunda bilim insanları, gelecekte aşırı yemeğe karşı iştahın azaltılması ya da lezzetsiz yemeklerle diyete gerek kalmadan yeni tedavi yöntemlerinin geliştirebileceğini söyledi.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*