Gençler kendi dergilerini yeniliyor

2004’ün EylülündeSonsuzluk Tutkusubaşlıklı ilk sayısı ile yayın hayatına başlayan dergimiz Genç Yaklaşımın (Genç Yorum) uzun yolculuğunu, kurucu ekibinde yer alan ve ilk yayın yönetmenliğini yapan, şimdiki Yazı İşleri Müdürü Recep Bozdağ ile konuştuk.

“Sonsuzluk Tutkusu” başlıklı ilk sayısıyla yayın hayatına başlayan Genç Yaklaşım’ın (Genç Yorum) yolculuğunu, derginin ilk yayın yönetmeni ve hâlihazırdaki yazı işleri müdürü olarak sizden dinlemek isteriz. Derginin ismi nasıl ortaya çıktı ve isim değişikliği hikâyesi nedir?

Alttan gelen dip dalganın sonucuydu bir gençlik dergisi. Sürpriz bir görevlendirme eşliğinde “tutkulu” bir başlangıç yaptık 1.5 kişi ile. Burada, özellikle teknik anlamda İbrahim Özdabak Ağabey’i zikretmem gerek ki, gençlerden daha büyük bir tutkuyla dergimize sahip çıktı o dönemde.

Derginin ismi noktasında geniş ve büyük katılımlı bir çalışma yapıldı. Türkiye’nin dört bir yanında anketler gerçekleştirildi. En yüksek oyu alan birkaç isim arasından Genç Yaklaşım ismi öne çıktı ve son tahlilde bir heyet tarafından seçildi. Güzel de oldu. Velhasıl arkamıza mânen ve madden büyük bir güç aldık.

Hiç hoş olmayan isim değişikliği ise hukukî bir durumdan kaynaklandı. 2012 yılı Nisan ayında oldu bu değişiklik. Aslında Genç Yaklaşım olarak kalabilseydi daha iyi olacaktı. Neyse ki Genç Yorum ismi de zamanla kabul gördü, benimsendi.

Genç Yaklaşım’ın hedefleri nelerdi ve neleri başardı?

İlk sayının önce provasını basarak bir kez daha dar çaplı bir “Nasıl oldu?” değerlendirmesi yaptık. Ufak tefek eksiklikleri tamamlayarak “Sonsuzluk Tutkusu”na yelken açtık. Yukarıda 1.5 kişi dedim, ama arkamızda aslında muhteşem bir Yayın Kurulu vardı, gencinden tecrübelisine kadar. Bunu dergi yazılarında da göstermeye çalıştık ve başardık. Gençlerin yanına tecrübelileri monte ederek bir kıvam yakalamaya çalıştık, ki yakaladık da… Yani bu noktada başarılı olduğumuzu biliyorum. Bu sayede isimlerini sayamayacağım kadar arkadaşımız yazı hayatında basamakları tırmandı. Bu zaten hedeflediğimiz ve istediğimiz bir konuydu.

Hedeflerimizden biri de eksikliği duyulan, gençliğe yönelik bir ortam meydana getirmekti. Şu anda baktığımızda da bu ortamın olduğunu görmek zor değil.

Ancak bir dezavantaj hep yanımızda oldu: Nedense hep bir Köprü dergisi ile karşılaştırma oldu. Halbuki şartlar ve durumlar değişmişti. Yanlış bir zeminde karşılaştırma yapıldı/yapılıyor maalesef. Her şeye rağmen Genç Yorum şu saate kadar gençler için bereketli bir tarla oldu.

Derginin genç okurları belli aralıklarla değişiyor. Her nesil bir öncekinden faklı olduğuna göre, Genç Yorum 16 yıl boyunca nasıl bir değişim izledi?

Buna aslında hâlihazırdaki yayın yönetmeni daha iyi cevap verecektir! Gördüğüm kadarıyla nesil değiştikçe dergimiz onların isteklerini yakalıyor. Daha doğrusu genç arkadaşlar kendi dergilerini yeniliyor. Her sene kozadan yeni bir kelebek doğuyor. Binaenaleyh bunun en büyük delili de, her neslin yazarları bir bakmışsınız dergiye eklemleniyor. Derginin yaşı büyüse de “Sonsuzluk Tutkusu”nu muhafaza ettiğini görüyoruz.

Bir gençlik dergisinin olmazsa olmazları nelerdir?

Gençlerdir. Yani genç ruhların barındırdığı ve etrafa yaydığı “Sonsuzluk Tutkusu”dur. Teknik konular zaten bir şekilde hâlledilir. Dergimiz açısından bakınca; Risale-i Nur’dan ve Bediüzzaman’dan genç bakışları ve yansımaları ortaya koyuyor olmak en büyük niteliğimizdir. Zaten bu noktada tek olduğumuzu söylemeye gerek yok. Diğer bir ifadeyle, “Genç” bakışla yapılan Risale-i Nur “Yorum”larının, içinde bulunduğumuz ahir zamanda çok değerli olduğunun altını kalın bir şekilde çizmek elzem. Elhasıl, dergimizin gençleri bunu en iyi şekilde sunuyorlar. Sanırım, anlatabildim…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*