2020 Aralık – Haber Yorum

YAŞASIN ANNELER, YAŞASIN ÇOCUKLAR

Yeryüzü Doktorları Derneği Program ve Operasyonlar Müdürü Safa Şimşek, sağlık alanında uzun yıllardır faaliyet yürüttüklerini, çalışmalar sırasında sağlıklı bir doğumun, devam eden süreçte çocukların ve bireylerin yaşam kalitesini ciddi anlamda etkilediğini belirlediklerini söyledi. Bu kapsamda, “Yaşasın Anneler, Yaşasın Çocuklar” sloganı ile bir kampanya başlattıklarını, özellikle Afrika’da ve Orta Doğu’da bu çalışmaları yürütmeye gayret gösterdiklerini belirten Şimşek, “Somali’deki doğum kliniğimizde her ay yüzlerce hastaya hizmet sunuluyor. Hem doğumlar gerçekleşiyor hem gebelik takibi yapılıyor hem de kadın hastalıkları ve anne-çocuk sağlığıyla ilgili temel sağlık hizmetleri sunuluyor. Ücretsiz ilaç da veriliyor, tıbbi bakımlar sağlanıyor” dedi.

AA muhabirine konuşan Şimşek, kampanya kapsamında bölgeye giden ekiplerin yanı sıra bölge insanı sağlıkçılardan da destek aldıklarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Tabiî ki bu okyanusta bir damla. Bu şekilde hizmete ihtiyaç duyan binlerce, milyonlarca insan var, ama dokunabildiğimiz her hayata dokunmaya çalışıyoruz. Dokunduğumuz hayatlardan belki içinde bulundukları toplumun kurtuluşuna, refahına vesile olacak liderler yetişir, güzel insanlar yetişir. O çocuklar, o anneler belki geleceği inşa eden nesiller yetiştirir, diye ümit ediyoruz. Bu motivasyonla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu çalışmaların gelişmesi, yayılması için de bütün destekçilerimizle bu faaliyetleri paylaşmaya çalışıyoruz.”

Vazifeler içinde en kıymettar olan hayata hizmet vazifesini üstlenen Yeryüzü Doktorları Derneği çok sayıda insana ulaşıyor. Derneğin Somali’deki merkezinde bugüne kadar 9 bin 366, Suriye’deki merkezinde ise 66 bin muayene gerçekleştirildiği kaydedildi.

ANDROİDLİ ESKİ CİHAZLAR İŞLEVSİZLEŞECEK

Android işletim sistemi ile çalışan eski akıllı telefon ve tabletler, önümüzdeki yıldan itibaren internetteki web sitelerinin yaklaşık 3’te birini açamaz hâle gelecek.

Android Police’te yer alan haberde, Eylül 2021’den itibaren cihazlardaki tarayıcıların ve işletim sistemlerinin, Let’s Encrypt’in sunduğu SSL/TLS sertifikası olmadan uyumlu siteler ve servislerle çalışamayacağı söyleniyor. Bu durum dünya internet kaynaklarının yaklaşık yüzde 30’unu kapsıyor. Android 7.1.1 ve ondan önceki işletim sistemlerine sahip olan tüm cihazların bu durumdan etkileneceği, diğer bir deyişle 2016’dan bu yana güncellenmeyen akıllı cihazların risk grubunda olacağı ifade edildi.

SANAT MARİFET İTTİFAK OKULU

Risale-i Nur Enstitüsü bünyesinde kurulan “Sanat Marifet İttifak Okulu” faaliyetlerine başladı.

Yeni Asya’da yer alan haberde, Risale-i Nur’un yeni nesiller tarafından daha iyi anlaşılmasını, genç beyinlerin farklı alanlarda Risale-i Nur’la ilgili çalışmalar yapmasını amaçlayan programın geniş kapsamlı bir proje olduğu ifade edildi. Farklı disiplinlerde uzmanlaşmış ilim adamlarının, kendi uzmanlık sahalarıyla ilgili birikimlerini Risale-i Nur penceresinden gençlere ulaştırmayı, bu yolla da yeni şerh çalışmalarını gerçekleştirmeyi ve gençleri bu konuda teşvik etmeyi hedeflediği belirtilen programın ilk oturumunun açılış konuşmasını Risale-i Nur Enstitüsü Sekreteri Ahmet Dursun yaptı. Dursun konuşmasında, uzun zamandır gerçekleştirmeyi plânladıkları “Sanat Marifet İttifak Okulu’nun” hayata geçirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu tarz programların gençlerin gelişimi ve geleceğimiz için büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Dursun, Bediüzzaman Said Nursî’nin üç büyük düşmanımız olarak dile getirdiği cehalet, zaruret ve ihtilâf hastalıklarına çare olarak tavsiye ettiği ‘sanat, marifet ve ittifak’ın bu projenin adını oluşturduğunu, yapmayı plânladıkları çok yönlü çalışmalarla Bediüzzaman’ın işaret ettiği kadim problemlerimize çareler bulmayı ve gençlerimizle yeni çalışmalar yapmayı amaçladıklarını söyledi.

Pandemi nedeniyle online olarak gerçekleştirilen oturumlar her 15 günde bir, farklı bilim dalında uzmanların katılımıyla devam ediyor.

Programlardan haberdar olmak için Instagram hesabını takip edebilirsiniz: @risaleinurkongresi Tıklayınız.

İNSAN HAKLARI GÜNÜ

İnsan Hakları Günü, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık 1948’den bu yana her 10 Aralık’ta kutlanmaktadır.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin hazırlanması, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde, 29 Nisan 1946 tarihinde, İnsan Hakları Komisyonu’nun kurulmasıyla başlamıştır. Komisyonca hazırlanan bir Giriş ve 30 maddeden oluşan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 10 Aralık 1948 günü Fransa’nın başkenti Paris’te toplanan BM Genel Kurulu’nda kabul ve ilan edilmiştir. Türkiye, Evrensel Beyanname’yi, 27 Mayıs 1949 tarihli Resmi Gazete’de yayınlayarak yürürlüğe koymuştur.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kardeşlik, adalet, hürriyet gibi birçok insanî değeri barındırmaktadır. Beyannameye baktığımızda, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (asm) Vedâ Hutbesi’nde insanlığa çağrıda bulunduğu değerlerin varlığı göze çarpmaktadır. İnsanlığın, 14 asır önce Peygamber Efendimizin (asm) çağrıda bulunduğu değerlere hâlâ ulaşamaması düşündürücü. Müslümanlar olarak öncelikle her birimiz bu değerlere sahip bir yaşantı sürerek toplumlara örnek olmalıyız.

GENÇ MUHTARDAN KİTAP PROJESİ

Kastamonu’da 29 yaşındaki genç muhtar Hakan Çölez, mahallesinde kitap okumayı teşvik etmek için “Çocuklar Muhtarlıkta Kitap Okuyor” adlı bir proje başlattı. Projeye katılan öğrenciler, seçilen edebiyat eserlerini muhtarlıkta okuyor. Öğrencilerin okuduğu kitapları dinlemek isteyenler, muhtarlığın sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan kitap okuma saatlerini takip ediyor. AA’ya konuşan Çölez, okulların salgın döneminde kapalı olmasının yeni çözüm yolları bulmalarına neden olduğunu vurgulayarak şunları dile getirdi:

“Pandemi ve okulların kapalı olmasıyla birlikte sosyal medya kullanımı arttı. Mahallemizde 14 eğitim-öğretim yuvası var. Biz de mahalle muhtarlığı olarak sosyal medya hâkimiyetimiz varken gençlerimizi de bu çalışmaya katarak kitap okuyalım, diye düşündük ve çalışmaya başladık. Kuzeykent Ortaokulu’nda okuyan öğrencilerle bu çalışmaya başladık. Öğrencilerimiz hafta içi 5 gün eğitim-öğretim bittikten sonra muhtarlığımıza geliyor. Öğretmenlerimizin belirlediği kitapları sosyal medya üzerinden mahalle sakinlerine okuyor.”

“TEHLİKEYE DEĞİL HAYATA KAPI AÇ”

Balıkesirde 8. sınıf öğrencisi Cevdet Uysal, dikiz aynasındaki sensörler yardımıyla park hâlindeki aracın yanından geçenleri algılayıp, kapılarının açılmasını engelleyen proje geliştirdi. “Tehlikeye değil hayata kapı aç” adlı proje ile, araçların dikiz aynalarında hareket, mesafe ve park sensörünün bulunacağını belirten Uysal, şöyle konuştu:

“Kapı koluna dokunulduğunda park sensörü bunu algılıyor ve yan aynalarda bulunan hareket ve mesafe sensörü sayesinde aracın arka kısmında 4 metre mesafede hareketli bir cismin olup olmadığını algılıyor ve kapı bu sayede kilitleniyor. Cihazın üstünde bulunan led ışıklar sayesinde arkada bir cisim yoksa yeşil yanıyor. Varsa kırmızı yanıyor. Böylece bu projeyle trafikte can ve mal kaybının önüne geçmiş oluyoruz. Projem hayata geçtiğinde gelecekte genellikle elektrik enerjili araçlar olacağı için hiçbir enerji kaybı yaşanmadan rahat bir şekilde can ve mal güvenliği artırılabilir.”

KÂİNAT, DEV BİR İNSAN BEYNİ

Bilim insanları, evrenin dev bir insan beynine benzediğini tespit etti. Yeni bir çalışmada, tamamen farklı ölçeklerde var olan en karmaşık sistemlerden evren ve içindeki galaksilerle beyin ve bulundurduğu sinir hücreleri arasındaki farklılık ve benzerlikler incelendi. Çalışmayı, Verona Üniversitesi’nden beyin cerrahı Alberto Feletti’yle birlikte yürüten Bolonya Üniversitesi mensubu astrofizikçi Franco Vazza, “İki sistemin görüngesel yoğunluklarını hesapladık. Bu, kozmolojide galaksilerin uzamsal dağılımını çalışmak için sıklıkla kullanılan bir teknik” dedi.

Independet Türkçe’de yer alan habere göre, sinir ağlarıyla galaksiler arasındaki bağların oluşma biçimlerini de inceleyen ve kayda değer benzerlikler tespit eden araştırmacılar, iki sistemin de kendilerini oluşturan parçalardan daha benzer olduğunu gördü.

Öte yandan, “İnsan küçük bir kâinat, kâinat büyük bir insandır” sözünü doğrulayan araştırma sonucuna göre, iki sistemde de bulunan bağlantılar kütlenin yalnızca yüzde 30 kadarına tekabül ediyor. Beyinde bulunan su ve evrendeki karanlık enerji gibi edilgen görünen parçalarsa iki sistemde de kütlenin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor.

SALDIRGANLIK ARTIYOR, EMPATİ AZALIYOR

Aile danışmanı Barış Tuncer, şiddet içerikli dijital oyunların gençleri saldırganlaştırıp empati gibi davranışlarını törpülediğini söyleyerek, “ABD, Kanada, Almanya ve Japonya gibi ülkelerde yapılan toplam 24 araştırmanın sonucuna göre, düzenli şekilde şiddet içeren oyunları oynayanlar diğerlerine göre sosyal ilişkilerinde daha kolay şiddete başvurabiliyor” dedi. Şiddet içerikli oyunlar üzerine yapılan 136 araştırmanın bulgularını özetleyen bir diğer çalışmaya da değinen Tuncer, “Bu araştırmalar sonucunda da şiddet içeren dijital oyunları oynamanın daha fazla saldırgan davranış, biliş ve duygulanımla; daha az empati ve olumlu sosyal davranışla ilişkisi olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlar hem erkek hem de kız çocukları için geçerlidir” dedi.

ABD’de yapılan araştırmaların sonuçlarından derlenen bilgilere göre şiddet içeren oyun oynayanlarda yardımlaşma ve işbirliği davranışları azalıyor. Şiddet içerikli oyunlar oynamak, şiddet içerikli televizyon izlemekten daha zehirleyici bir etkiye neden oluyor.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*