Sağa dön.
Şimdi de sola.
Hmmmm hafif hareketler, hafif zihin uyanıklığı, “Saat kaç bir bakayım yaa” diye gelen his, el atıp ışığını açtığın telefon, tek gözünü kısıp bakışın veee neee!!
03:18 mi?!?!
O zaman bırak birini kısmayı iki gözünün de “Vaaayy helaaaallll” diye açılışı ve “Canım Rabbim ben de seni çok seviyorum” diye fırlamak için son üç-iki-bir! Ateeeşleeee..
Abdest alma yolunda halay çekme isteği ve içinde Rabbine sarılmanın hevesiii, seçilmişlerden gibi hissetme felan filan filan…
Teheccüd, ennn sevdiğiiimmm…
Aslında herkes kalkıyor belki ama ben kendimden hiç beklemediğim için kalkınca böyle seviniyorum işte…
Şeytan gece napıyorsa bayılıyorum horul horul uyumaya, eee öyle olunca benim için büyük şans elini telefona götürüp gece 3’ü görmek…
Neyse abdest aldıktan sonra “Hey yavrum hey! Ben kalktım abdest aldım, şimdi teheccüde duracağım nabeeerr” efektli evdeki eşyalara bakış. İçten geçen, gece sizi görmek de kısmetmiş hissi…
Çiçeklere “Uyumadım hâlâ bakıyorum çiçek açtınız mı?” diye “Hadi bakayım!” gazlaması…
Bir gariban hikayesi işte…
Gece kalkıp huzura duruyorum ya hani, sanki bütün dünya Türkiye’den ibaret gibi düşünen sınırlı aklımla vay be herkes uyuyor düşüncesine kapılıyorum…
Şimdi “Aa” desem Rabbim hemen duyup bakacakmış gibi saçma sapan ama sevimli bir his… Sanki Türkiye uyanıkken sesler karışıyor mu sanıyorum, napıyorsam…
Amaann hepsi boş!
Namazı kılıp selam verdikten sonra sesli sesli dertleşirmiş gibi dua etmek var ya 10/10 hareket!
İnanılmaz lezzetli…
Yazımı burada bırakıp teheccüd ile ilgili bir kaç hadis-i şerif bakayım da Rabbim nasıl razı olurmuş okuyayım, mutlu olayım derken geldi tokat gibi cevap…
“Gece namazını terk etme. Çünkü Resulullah (asm) onu terk etmezdi. Hasta ve yorgun olduğu zaman oturarak kılardı.”
Yutkunamamak, boğazın düğümlenme hali, şaşkınlıkla okuduğum sayfaya bakakalmak…
Oturarak kılacak kadar ehemmiyetli oluşu ve benim “Şeytan uykuma napıyorsa” diye düşünüşüm. Beynim midir utanç duygumu salgılayan, vicdanım mıdır, her ne ise hiç beklemedi sağ olsun yerin dibine girdim… Çok utandım az önceki koltuktan bile “Nabeer” dediğim için. Sanki şimdi o da bana “Her gece kısmet olmalıymış be yiğidim” diyordu… Belki de benim dışımda herkes her gece kalkıyor, ah ah… Valla hadis-i şerifi gördükten sonra yazımın üst kısmını değiştirmiyorum ki utancım her yazıma baktığımda artsın. Şeytanı bahane etmişim bir de… Peygamber Efendimizin (asm) hastayken bile oturarak kıldığı bir namaz için şeytan kim ya?! Nasıl onu bahane ederim? Az önce olan halay çekme havam gitti. Şu an şiddet müziği çalıyor kafamda, tokatlayasım var kendimi. “Hadi kalk yat yerine. Yarın da bu saatte uyuduğunu görmeyeyim, geç odana!” diye azarlayasım var… Bayağı bayağı iç dünyama şahit oldunuz sizler de. Editöre diyeyim de ismini vermek istemeyen bir yazar yazsın bari adımın yerine…
Haydi selametle!
Teheccüde kalkmamak pişmanlıktır!
Devletle karşılaşan olursa bir çıtlatıversin de kamu spotu felan çekiversinler…
İsmini vermeyen kardeşim sen hep yaz ic sesinle bize ulaş
Tebrik ederim anlatımın tertemiz.