Âhirzamanın bir özelliği ve alâmeti olsa gerek, zaman çok çabuk geçiyor, adeta su gibi akıp gidiyor.
Dijitalliğin iyice hâkim olmaya başladığı bir dünyada artık her şeyi hızlı yaşamaya alıştık, her şeyin hemen ve çarçabuk olmasını istiyoruz. Yavaş şeyler artık bizi kolayca sıkıyor. Ama bu hızlı tempo yüzünden çok önemli bazı şeyleri gözden kaçırıyoruz ne yazık ki.
Çoğu zaman bu dünyaya ahireti kazanmak için geldiğimizi unutuyor, bir çok önemli ibadet ve vazifeyi ihmal ediyoruz meselâ. Bir yerlere, bir şeylere yetişme telâşı yüzünden çoğu zaman derslerimizi, okumalarımızı, tesbihatlarımızı aksatıyor ya da yarım yamalak yapıyoruz.
Dost sohbetlerinden anladığımız kadarıyla bir çoğumuz bu durumun farkında ve şikâyetçi de. Hatta o yüzden, bu hızlı tempoyu yavaşlatması cihetiyle pandemi bir İlâhî ikaz olarak görüldü.
“Hoşlanmadığınız şeylerde sizin için hayır vardır” mealindeki ayet-i kerîmenin hükmünce bir vechesiyle hayır oldu.
Sosyal hayat yavaşladı. İnsanlar evlere kapandı. Bir muhasebe ve içe dönüş dönemi yaşandı. Yapmayı isteyip de fırsat bulamadığımız şeylere vakit ayırma imkânı bulduk.
Şimdi ise içe dönüş ve tazelenme için başka bir fırsat daha kapımıza geldi. 13 Şubat itibarıyla mübarek Üç Aylara giriyoruz. İçinde 11 ayın sultanı olan Ramazanın ve Kadir Gecesi gibi mübarek gün ve gecelerin bulunduğu Üç Aylar…
Öneminden dolayı bu ayki dosyamızı bu konuya ayırmayı düşündük. Üç Aylar bağlamındaki kapak yazılarımızda;
Sosyal medya bağımlılığına kapılmama, vakti boşa harcamama; dünya hayatının fânîliğini ve ölümü göz önünde bulundurup zamanın kıymetini bilme, ahirete yönelik olarak iyi kullanma; yapılan her hayra yüzler ve binler sevap verilmesi cihetiyle Üç Ayların çok bereketli bir manevî ticaret mevsimi oluşu; Üç Aylarda ferdî ve ailevî olarak hangi ibadet ve faaliyetlerin yapılabileceği; Üç Ayları içe dönüş ve manevî tekâmül için bir fırsat olarak görme ve değerlendirme; aile bağlarını kuvvetlendirmek için Üç Ayların bir fırsat olabileceği; zedelenen sosyal ilişkilerin yeniden tesisi için Üç Aylarda yeni bir sayfa açılabileceği gibi temaları işlemeye çalıştık.
Üç Ayların kıymetini idrak edip, gerekli hazırlıklarımızı yapmaya, bu ayları güzelce karşılamaya ve kazançlı bir şekilde uğurlamaya vesile olması temennisiyle sizleri dergimizle baş başa bırakıyoruz.
***
Bir de duyurumuz var; genç kalemlere dergimizde daha fazla yer verebilmek için “Kısa-Yorum” adlı bir köşe ihdas etmeye karar verdik. Genç yazarlarımız kendi seçecekleri bir konudaki düşüncelerini, tefekkürlerini, eleştirilerini 100 kelimeyi geçmeyecek şekilde yazıp en geç ayın 15’ine kadar editor@gencyorumdergisi.com adresine gönderebilirler. Yayın çizgimize ve prensiplerimize uygun olan yazıları yayınlayacağımızı belirtmiş olalım.
Sağlıcakla kalın…
İlk yorumu siz yazın