Dalgalandım da durulamadım

Aldı başını gidiyor valla dur diyebilene helâl olsun a dostlar…

Taşın en büyüğü kendime gerisi hepimize.

Üç gündür düşün Allah düşün, düşün babam düşün, yok bulamadım…

Allah Allah şu yüzden mi acaba?

Yoksa şöyle bir nedeni mi var?

Ya da şuna mı ihtiyaç hissediliyor ki?

Yukarıdaki metinde geçen şu, şöyle, şuna kelimelerinin yerlerini dolduramadım…

Kafamda deli sorulaaarr!!

Sosyal medyada insan psikolojisi danışmanlık hattı açıldı mı, oraya danışsam?

Sosyal medya dediğimiz sevgili dünyada insanların gezdiklerini, gördüklerini, yediklerini, içtiklerini, giydiklerini, evlerini, bahçelerini, her şeylerini görebiliyoruz bu normal mi? Çoğunlukla evet. Ben de alıştım bu fikre normal geliyor artık. Arkadaşlarımızla paylaşmak istediğimizi genelcek paylaşıveriyoruz…

Artık birisi bize özel ve güzel bir mesaj atınca, birisi hediye alınca, birisi doğum günümüzü kutlayınca neden sosyal medyadan cevap veriyoruz? Bu benim ilk başlarda dikkatimi çekmemişti aslında ta ki birinin birine söylemesine şahit olana dek…

İki arkadaş bir meydanda sesli sesli konuşuyorlar:

-Eğer gerçekten mutlu olsan ve değer versen Instagram’da paylaşırdın!

-Ya neden herkesin gözüne sokayım ki? Sen bana hediye aldın ben çok beğendim ve bunu sana ifade ettim. Şimdi bunu kalkıp Instagram’a atıp “Çok teşekkür ederiiimm, iyiki varsıın. Canımsın, en yakın dostum” filan yazmanın anlamı ne? En yakın dostu olmayan birisi bunu görse ne hisseder?

-Hadi beni geç eşin geçen gün ne güzel sürpriz yapmış sana, onu da paylaşmadın. Bizden mi saklamaya çalışıyorsun sen?

-Haydaaa! Eşim ile özel günümüzü neden başkasına paylaşayım ki? Hadi sen benim dostumsun; sana atarım, başka bir arkadaşa atarım. Neden sosyal medya? Orada belki eşi hiç sürpriz yapmayan biri görecek. Belki de boşanmış biri ya da karşısına gönlüne göre eş adayı çıkmamış daha evlenmemiş biri… Ben nasıl onların hakkına girmeyi göze alırım?

-Saçmalıksın sen… Geçen gün komşusu olmayanları düşünmeyip çay içerken resim attın ama.

-Ben sadece çay resmi attım.

-İki tane bardak vardı ve yalnız olmadığın anlaşılıyordu. Ben o zaman evde yalnızdım üstelik beni aramanı bekliyordum nasıl içim gitmişti…

Duydukları karşısında dona kaldı. Yaklaşık bir dakika sonra “Gerçekten mi?” diyebildi titrek bir sesle. “Hakkını helal et, gerçekten çok üzgünüm. Bu kadar hassas incelendiğini düşünmemiştim fotoğrafın” dedi, çıkardı telefonunu. Sosyal medyasını sileceğini ifade etti… Arkadaşı ne ettiyse vazgeçiremedi onu. Bu muhabbet dibimde olduğu için istemdışı şahit olmuştum. Aslında eğlenceli gidiyordu benim açımdan ama sonuna doğru “Neden paylaşmadın?” ısrarında olan arkadaşın aslında bazı paylaşımlardan ne kadar incindiği, buna rağmen “Paylaşılmalı”yı savunması… O iç dünyasını, o gitgelleri hayal edince içimi dondurdu…

Sonra müminin insan ilişkilerinde hassas olması gerektiğini ifade eden bir hadis hatırlamaya çalıştım ama hatırlayamadım. Hatırlayınca yazacağım buraya da. Siz hatırladıysanız lütfen kendinize burada yazıyormuş gibi okuyun.

Hiç önemsemezdim aslında “Herkes ne isterse onu paylaşır” derdim. Ama bu muhabbet bana anlattı ki; bazılarımız sosyal medyada karşılığı olmayınca demekki “az değerli” algısına bürünüyoruz, bazılarımız da “paylaşmamalı” algısındayız. Bu durumda düğüm olduk sevdiklerimizle…

İlk sosyal medya çıktığında insanın evi mahremdir diye ne çalkalanmıştı ortalık. Ama tabii ki hemen alıştık.

Şimdi ikili ilişkilerimizi paylaşır olduk…

Mesela ben de büyükbabam vefat ettiğinden beri her gün ama her gün “Onunla şöyle yaşamıştık, böyle bir anımız olmuştu” diye hep anlatasım var. “Belki büyükbabası hiç olmayan ya da güzel bir büyükbaba torun ilişkisi olmayanlar üzülürler” diye hiç düşünmemiştim. Şimdi düşününce üzülüyorum keşke paylaşmasaydım diyorum, ama paylaşınca gelen rahatlama hissi de hoşuma gidiyor.

Eeee sonuç olarak… Valla arkadaşım bu yazının bir sonucu yok. İki arkadaş kafamı karıştırdı, ben de sizin kafanızı karıştırayım, belki dalgalanırsak duruluruz dedim. Gerçi ben şu an dalgalıyım daha durulamadım.

En iyisi bir bilen bizi kurtarsııınn!

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*