2021 Nisan – Haber Yorum

CEP TELEFONLARININ TÜRKİYE’DEKİ YOLCULUĞU

“Digital Aroundthe World” raporuna göre, dünya nüfusunun yüzde 66’sı olan 5,22 milyar kişi cep telefonu kullanırken, kullanıcılarının yüzde 75’inden fazlasının telefonu ise “akıllı telefon” olarak tabir edilen yeni model telefonlardan oluşuyor.

Cep telefonlarının Türkiye’de ilk olarak kullanılmaya başlanılması ise 27 yıl öncesine dayanıyor. 1991 yılında araç telefonları sayesinde 1G teknolojisiyle tanışılarak bu tarihten üç yıl sonra ilk telefon görüşmesi gerçekleştirildi. Görüşme, veri aktarımı ve SMS gönderimine olanak sağlayan 2G teknolojisi sayesinde cep telefonlarının kullanımı hayatın bütün alanlarına hızla yayıldı. Bugünkü cep telefonlarının olmazsa olmalarından olan fotoğraf ve video özelliklerine imkan veren ilk kameralı telefonlar 1999 yılında ticari olarak piyasaya çıktı. Telefonların fotoğraf ve video özellikleri daha sonra ortaya çıkacak olan sosyal medya mecralarının şekillenmesinde önemli pay sahibi oldu.

Cep telefonu tarihindeki en büyük kırılmalardan bir tanesi de Apple tarafından 2007’de çıkarılan ilk iPhone modeli oldu. Bugün kullandığımız akıllı telefonlar için de bir milat olarak kabul edilen bu telefon, dokunmatik ekranı, işletim sistemi ve internet kullanımı kolaylığı ile cep telefonlarında standartları yeniden belirledi. Türkiye 2009 yılı itibarıyla 3G’ye geçiş yaptı. Genişbant internet hızı ihtiyacının her geçen gün artmasıyla da 1 Nisan 2016’da mobil cihazlarda internet hızını 10 kat artıran 4,5G teknolojisine adım atıldı.

TELEFON BAĞIMLILIĞI UYKU KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR

“Frontiers Psychiatry” adlı psikiyatri dergisinde yayımlanan yeni araştırmada, 18-30 yaş arası 1000’den fazla kişinin akıllı telefon kullanımı incelendi. Akıllı telefon bağımlılığını belirlemek için 10 soru yöneltilen kişilerin yüzde 40’ının telefonlarına bağımlı olduğu sonucuna ulaşılan araştırmada, telefonların geç saatlere kadar kullanılmasının da büyük ölçüde bağımlılıkla ilişkilendirildiği belirtildi.

Sputnik’deki habere göre telefonlarını uzun süre kullanan kişilerin uyku kalitesinin düşük olduğu belirlenen araştırmaya göre, gece geç saatlere kadar akıllı telefon kullanımı uykuya dalmada güçlük çekme, uyku süresinin azalması ve gündüz yorgunluğuna neden oluyor. Uzmanlar, uyumadan önce, yatakta ya da yatak odasında laptop, cep telefonu gibi cihazların bulunmaması gerektiğini belirtiyor.

Kârlı bir ticaret yapmak için bizlere sermaye olarak verilen ömür sermayesini kullanmada insan iradesi büyük öneme sahiptir. İrademizi kuvvetleştirerek, yaşamımıza zarar verebilecek her türlü bağımlılıktan kurtulmalıyız.

ÖZDENETİM ŞART

Sakarya Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Eskicumalı salgın sürecinde pekişen dijital bağımlılığın azaltılması için çocuklara özdenetim kazandırılması gerektiğini belirtti. AA Muhabirine konuşan Eskicumalı, çocuklarda ve gençlerde geliştirilmesi gereken “öz disiplin” kavramının süreci yönetmekte önem arz ettiğini aktararak, “Çocuklara, neyi ne kadar süre izleyecekleri, kendileri için neyin faydalı ya da zararlı olduğunu bilecekleri yani doğru seçimi yapabilecekleri öz denetimi kazandırmalıyız.” dedi.

Zaman planlaması yapılması ve çocuklara yeni ilgi alanlarının oluşturulması önerisinde bulunan Eskicumalı, “Hobileri desteklemeliyiz. Sanat, müzik, sportif faaliyetler… Tabiatla haşir neşir olsunlar, el becerilerini geliştirsinler, evin dışında arkadaşlarıyla bir araya gelerek faaliyetler gerçekleştirsinler. Dijital bağımlılık sürecini aşmamızın en iyi yolu da çocukların sosyal faaliyetlerin içerisinde bulunmasıdır.” değerlendirmesini yaptı.

Eskicumalı, çocukların büyükleri rol model aldıkları için onların medya araçlarıyla olan ilişkilerini taklit edeceklerini vurgulayarak, çok erken yaşlarda çocukların her türlü içerikle karşı karşıya kalabildiğini, anne babaların bu konuları çocuklarıyla konuşmaları ve internette takipçileri olmaları gerektiğini söyledi.

Ebeveynlerin çocuklarına anlatmak istediklerini davranışlarıyla anlatmaları daha tesirli olmaktadır. Sözden daha etkili öğüt davranışla yapılandır. Her konuda olduğu gibi ebeveynler doğru teknoloji kullanımı konusunda da çocuklarına örnek olmalıdırlar.

GÜNEŞTEN 3 MİLYON KAT BÜYÜK KARA DELİK

Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezinden araştırmacıların çalışmasında, süper kütleli kara deliklerin kâinattaki hareketleri incelendi. Çalışma kapsamında 10 uzak galakside araştırma yapan bilim insanları, galaksilerden birindeki kara deliğin hareket ettiğini belirledi. Dünya’dan 230 milyon ışık yılı uzakta konumlandırılan “JO437+2456” adlı galaksinin merkezinde, kütlesi Güneş’in 3 milyon katından büyük olarak hikmetli yaratılış ile tasarlanan devasa bir kara deliğin saatte yaklaşık 177 bin kilometre hızla galakside yol aldığı ortaya çıktı.

Yeni Asya’da yer alan habere göre bilim insanları, hareketin, bir süper kütleli kara delikten iki süper kütleli kara deliğin doğmuş olmasından ya da iki kara deliğin birleşerek yeni bir kara delik oluşturmasından kaynaklanmış olabileceğini kaydetti.

Öte yandan bilim insanları, kara deliğin, gezegen ya da gök cismi etrafında dönmeyen ancak kütlelerinin eşit ya da birbirine yakın olması nedeniyle birbiri etrafında dönmesi durumu olarak tanımlanan “ikili sistem”e sahip olma ihtimali üzerinde de duruyor.

Sonuçları “Astrophysical Journal” dergisinde yayımlanan bu tarz araştırmalarla, dikkatli nazarları Hikmet Sahibi Sanatkâr’ına yönlendiren Kâinat Kitabı’nı insanlık olarak keşfetmeye, tanımaya ve tanıtmaya devam ediyoruz.

 

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*